Finding Carter, 2014 ve 2015 yıllarında MTV’de yayınlanmış olan bir drama dizisi. İlk sezonu 12 bölüm uzunluğunda. 2 parça halinde yayınlanan 2. sezonu ise 12+12 olmak üzere 24 bölüm uzunluğunda. Bölüm süreleri 40 dakika civarında.

Terri Minsky ve Emily Silver, aile draması, gençlik dizisi, suç draması ve gizem türlerini harmanlayan dizinin yaratıcıları konumundalar. Alexander Motlagh, Emily Whitesell, Joshua Senter ve Elle Triedman gibi isimler ise dizinin yapımcı kadrosunu oluşturmakta.

Carter Stevens isimli, lise çağında bir genç kız var hikayemizin merkezinde. Arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktığı bir gece yolu nezarete düşüyor Carter’ın ve burada hayatının sürpriziyle karşılaşıyor.

Carter, henüz 3 yaşındayken onu yıllardır sevgi dolu bir şekilde büyüten ve bunca yıldır annesi olarak bildiği kadın tarafından kaçırılmış. Adı da Carter Stevens değil; Lyndon Wilson imiş.

Bakalım Carter bu şok gerçeği nasıl sindirecek? Varlıklarına dair hiçbir şey hatırlamadığı öz ailesiyle kolayca kaynaşabilecek mi? Onu büyüten o çok sevdiği annesine karşı nasıl bir hissiyat besleyecek? Hayat ona başka ne gibi sürprizler sunacak?

Carter karakterinde Skins dizisinden tanıdığımız Kathryn Prescott‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz. Lyndon olarak çağrılmak istemiyor; Carter adını kullanmaya devam etmek istiyor öncelikle genç kızımız. Yeni ailesiyle, özellikle de öz annesiyle bağ kurmakta zorlanıyor. Ona anlatılan bu hikayeye rağmen onu büyüten Lori’yi hala gerçek annesi olarak görmeye devam ediyor. Zorla Wilson ailesinin evine getirilse de Lori’yi çok özlemekte. Özgüveni yüksek, sosyal, eğlenmeyi seven, kurnaz ve asi ruhlu bir genç kız Carter.

Lori Stevens karakterine ise Rescue Me, Conviction ve Law and Order gibi dizilerden anımsanabilecek Milena Govich hayat veriyor. Carter’a çok değer veriyor. Carter ile aralarında anne-kız ilişkisinden büyük bir arkadaşlık bağı da var.

Geçelim Wilson familyasının fertlerine:

*Ailenin annesi Elizabeth rolünde Lost ve Titus gibi dizilerden anımsanabilecek Cynthia Watros‘u izliyoruz. Bir polis dedektifi Elizabeth. Oldukça soğuk bir mizaca sahip.

*Angel ve Grimm gibi dizilerden hatırlanabilecek  Alexis Denisof, Elizabeth’in kocası David karakterini canlandırıyor. Kızının kaçırılmasının ardından ‘Lyndon’ı Kaybetmek’ isimli bir kitap yazmış ve söz konusu kitap en çok satanlar arasına girmiş. Bundan başka bir kitap yazamamış olan bir yazar kendisi.

*Dirty John ve The First dizilerinden anımsanabilecek Anna Jacoby-Heron, Carter’ın çift yumurta ikizi Taylor karakterine hayat veriyor. Dışa dönük bir mizaca sahip olan Carter’ın aksine içe dönük bir yapısı var. Carter’ın dönüşüne aman aman sevindiği söylenemez.

*Zac Pullam, ailenin küçük çocuğu Grant karakterini canlandırıyor. Cana yakın bir çocuk. Carter’ın aileden en hızlı kaynaşması muhtemel kişi gibi görünüyor.

*Family Ties, Bridget Loves Bernie ve Family dizileriyle tanınan Meredith Baxter‘ı Elizabeth’in annesi Joan rolüyle izliyoruz.

*Black Scorpion ve CHiPs dizileriyle tanınan Robert Pine ise Elizabeth’in babası Buddy rolüyle karşımıza çıkıyor.

*Nancy Drew, The Fosters ve The Fix dizilerinden aşina olduğumuz Alex Saxon, Carter’ın eski sevgilisi ve yakın arkadaşı Max karakterine hayat veriyor.

*Jesse Henderson, Taylor’ın yakın arkadaşı ve aynı zamanda platonik aşkı konumundaki Gabe karakterini canlandırıyor. Carter’dan hoşlanmaya başlaması Taylor’ı rahatsız ediyor.

*Cane dizisinden anımsanabilecek Eddie Matos, Gabe’in babası Kyle rolüyle karşımıza çıkıyor. Bir polis dedektifi kendisi. Elizabeth’in de partneri aynı zamanda. Bunlara ek olarak Elizabeth ile gizli bir ilişki yaşamaktaymış bir süredir.

İlerleyen bölümlerde kadroya Caleb Ruminer, Jackson Rathbone (Beautiful People), Jesse Carere (Skins, Between), Vanessa Morgan (Riverdale, The Shannara Chronicles), Ben Winchell ve Mason Dye (Bosch, Stranger Things) gibi isimler dahil olmuş.

Diziye 1-2 bölümlüğüne konuk olmuş oyuncular arasında ise Madison McLaughlin, Sabina Gadecki, Stephanie Drapeau, Rob Mayes, Emily Tennant ve Vince Foster gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve idare eder buldum. Oyuncu kadrosu fena gözükmemekle birlikte karakter tepkileri ve bağlantılı olarak yönetmen performansı açısından yetersiz, üstünkörü bulduğumu belirteyim.

İlk bölüm değerlendirmesi yapacak olursam; Carter’ın şu anki tercihini/yönelimini mantıklı buluyorum. Olayın kriminal tarafını göz ardı edip sadece duygusal açıdan değerlendirdiğimde Lori’yi Elizabeth’e tercih etmesinden daha doğal bir şey göremiyorum.