CBS’in 2003-2005 yılları arasında yayınladığı Joan of Arcadia isimli drama dizisinin tanıtımıyla karşınızdayız bugün.

GİRİZGAH

Fantastik drama türünü gençlik draması, aile draması ve suç draması unsurlarıyla harmanlayan dizinin ömrü 2 sezon sürmüş ve toplam 45 bölümden oluşmakta.

Televizyon dünyasının sakin günü olarak bilinen cuma akşamları izleyici karşısına çıkmış Joan of Arcadia. İlk sezonu, ortalama 10 milyon izleyici tarafından izlenmiş ve büyük takdir toplamış. İkinci sezonu ise ortalama 8 milyon izleyici çekmiş.

Dizinin başrol oyuncusu Amber Tamblyn, ilk sezon performansıyla hem Golden Globe hem de Emmy ödül törenlerinde drama dalında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ kategorisinde aday gösterilmiş 2004 yılında. 2004 ve 2005’te Academy of Science Fiction Ödülleri’nde aynı kategoride adaylıklar kazanan Tamblyn, 2004 yılında bu ödülü kazanma başarısı göstermiş. Online Film & Television Association Ödülleri’nde 2003 ve 2004 yıllarında yine yanı kategoride adaylıklar elde eden Tamblyn, 2004 yılında bu ödülü kazanma başarısı göstermiş. Tamblyn’e 2004 ve 2005 yıllarında Satellite Ödülleri’nde ve 2004 yılında Teen Choice Ödülleri’nde de adaylıklar gelmiş. Dizi olarak da Television Critics Association Ödülleri (2004), Teen Choice Ödülleri (2004), Emmy Ödülleri (2004) ve People’s Choice Ödülleri (2004) olmak üzere ‘En İyi Yeni Drama’ dallarında adaylıklar kazanılmış. People’s Choice’tan ödülle ayrılınmış.

Dizinin yaratıcısı, Madam Secretary ve Judging Amy dizilerinin de yaratıcısı olan Barbara Hall. Yapımcı koltuğunda ona James Hayman, Stephen Nathan, Drew Matich ve Peter Schindler gibi isimler eşlik etmiş bu 2 sezonluk macerada.

Dizinin çekimleri Delaware eyaletine bağlı Wilmington şehrinde yapılmış. Dizinin hikayesi ise Maryland eyaletine bağlı Arcadia isimli kurgusal bir şehirde geçiyor.

Daha önce ismini ana karakterinden veya şehrinden alan birçok diziye denk gelmişsinizdir. Bu dizi ise ismini ikisinin bileşiminden alıyor.

KONU

Dizi, Joan Girardi isimli, 16 yaşında, lise öğrencisi bir genç kızı merkezine alıyor. Tanrının onunla iletişime geçmeye başladığı günle başlıyor hikayemiz ve o andan itibaren Joan’ın normal ve sıradan hayatı doğaüstü, karmaşık ve epey hareketli bir hal almaya başlıyor.

Tanrı, farklı yaşlardan, farklı cinsiyetlerden, farklı ırklardan sıradan insanların vücutlarına bürünüp herkesin görebileceği bir şekilde iletişime geçmekte Joan ile. Ara ara karşısına çıkıp ondan bir takım isteklerde bulunuyor ve Joan’ın kafasını karıştırıyor. Joan ise ilk etapta sorguladığı bu istekleri yerine getirdikçe küçük şeyler zincirleme etkiler doğuruyor ve Joan’ın pek alakalı gibi durmayan şeylerde pozitif etkiler yarattığını görüyoruz.

Dizide bir yandan Joan’ın bu sıradışı hayatına odaklanırken bir yandan da okul hayatına, arkadaşlık ilişkilerine, aile fertlerinin hayatlarına da konuk oluyoruz. Polis şefi olan babası dolayısıyla aralara gereksiz suç draması öyküleri iliştiriliyor bir de.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

*Joan karakterine Two and a Half Men, The Unusuals ve House M.D. gibi TV dizileri ile The Sisterhood of the Traveling Pants, The Ring ve The Grudge 2 gibi sinema filmlerinden hatırlanabilecek Amber Tamblyn hayat veriyor.

*Joan’ın 1 sene önce kaza geçiren ve tekerlekli sandalyeye mahkum kalan ağabeyi Kevin karakterinde Kevin (Probably) Saves the World, Raising Dion, Parenthood ve The Class gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Jason Ritter‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.

*Joan’ın ondan bir yaş küçük olan, ‘İnek’ olarak kategorilendirilmiş erkek kardeşi Luke karakterini Z Nation dizisinden anımsanabilecek Michael Welch canlandırıyor.

*Joan’ın cinayet masasında polis şefi olarak görev yapan babası Will rolünde seksenli ve doksanlı yıllarda Baby’s Day Out filmini de içeren başarılı sayılabilecek bir sinema kariyeri inşa etmiş olan, 2000’li yıllarda ise Criminal Minds dizisi ile TV’ye kök salan Joe Mantegna‘yı izliyoruz.

*Joan’ın okuduğu lisede sekreter pozisyonunda çalışan annesi Helen karakterinde ise Zoey’s Extraordinary Playlist, The Last Man on Earth ve Justified gibi diziler ile Parenthood, Back to the Future Part III, Powder ve Book Club gibi sinema filmlerinden hatırlanabilecek Mary Steenburgen karşımıza çıkıyor.

Joan’ın Tanrı’nın dürtüklemesi ile bir arayış içerisine girmesinin ardından kendisini bir anda içinde bulduğu, kardeşi Luke dahil olmak üzere çalışkan öğrencilerle çevrili kimya sınıfında tanıştığı ve okul müdürü tarafından ceza olarak o sınıfa konulmuş olan Luke ve Grace karakterlerine Chris Marquette ve Becky Wahlstrom hayat veriyor.

Kadroda ayrıca Aaron Himelstein, Mageina Tovah, Elaine Hendrix, Mark Totty, Annie Potts, Constance Zimmer, Sprague Grayden, Kris Lemche, Riley Smith ve Erik Palladino gibi isimler yer bulmuş kendilerine bu iki sezonluk süreçte.

1-2 bölümlüğüne diziye konuk olmuş olan tanıdık simalar arasında ise Kat Graham, Evan Handler, Kevin Rahm, Alexis Dziena, Wentworth Miller, Zachary Quinto, Ian Bohen, Meredith Monroe, Michael J. Willett, Jessica Szohr, Tiffany Dupont, Will.i.amAaron Paul ve Hilary Duff gibi isimler yer alıyor.

YAZARIN NOTU

Dizinin henüz ilk 3 bölümünü izlemiş bulunuyorum. Yaptım oldu türünden hikaye bağlamaları yapmalarına rağmen Joan ve Tanrı hikayesini izlemeyi seviyorum. Amber Tamblyn, iyi iş çıkarıyor gerçekten de.

Lise sahneleri keyifli geçiyor genel olarak baktığımızda. Jason Ritter’ın varlığından da memnunum elbette. Ebeveynler pek olmamış ama. Özellikle de babanın dizideki varlığından hiç memnun değilim. Onun üzerinden dizi içerisinde dizi yürütüyor olmalarını da tamamen anlamsız buluyorum. Aralara sokuşturdukları bu gereksiz suç draması sahnelerini atlaya atlaya geçesim geliyor.

Tanrı ve Jason Ritter deyince akla ister istemez iptalini hala sindiremediğim Kevin (Probably) Saves the World dizisi geliyor. Oradaki Kevin karakteri ile buradaki Joan karakterinin benzer bir ruh halinde yol aldıklarını görüyoruz bu sıradışı macerada. İkisinin de bu yolculuğunu izlemesi epey keyif veriyor. Yan etmenler konusunda bu dizi biraz sınıfta kalıyor ama. Kevin (Probably) Saves the World seviyesine ne yazık ki ulaşamıyor. Yine de o diziyi seven bunu da sever diye düşünüyorum.

Bu da Joan Osborne‘un 1995 yılı çıkışlı ünlü One of Us şarkısından bir kesit dinlediğimiz dizinin jenerik videosu: