Lights Out – Tanıtım
6 yorum pirate 17 Eylül 2020 08:27
FX, 2011 yılında Lights Out isimli bir drama yayınladı. Aile draması, suç draması ve spor draması türlerini harmanlayan dizi, 13 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 39-43 dakika aralığında değişiyor.
Dizinin yaratıcısı Justin Zackham. Yapımcı koltuğunda ona Stuart Zicherman, Carter Harris, Warren Leight ve Ross Fineman gibi isimler eşlik etmiş.
0.6 reyting oranı ve 1.487.000 izleyici sayısıyla açtığı sezonu 0.4 reyting oranı ve 880.000 izleyici sayısı ortalamasıyla tamamlayan dizi, ilk sezonunun ardından iptal edilmiş.
KONU
Patrick ‘Lights’ Leary, kariyerinde zirvede olduğu bir dönemde trajik bir şekilde kaybettiği bir maçın hemen sonrasında karısının endişeli bir şekilde çektiği “Ya bu işi bırakacaksın ya da evliliğimiz bitecek.” restinin ardından emekli oluyor. Aradan beş yıl geçiyor ve Patrick’in kazandığı paralar suyunu çekmiş durumda. Patrick de karısına verdiği sözü tutup boksa dönmeden para kazanmanın yollarını arıyor. Yanlış kararlar almaya, yalanlar söylemeye, başını belaya sokmaya başlıyor ve hikayemiz gelişiyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Patrick ‘Lights’ Leary (Holt McCallany): Yakın zamanda dementia (demans) hastası olduğuna dair bir teşhis konulan karakterimiz, bir yandan sağlık sorunları, bir yandan maddi problemler, bir yandan yıpranan aile ilişkileri, bir yandan da aldığı yanlış kararların sonuçlarıyla yüzleşmeye başlayacak.
Aktörü Mindhunter ve Golden Boy gibi dizilerden anımsayabilirsiniz.
Theresa Leary (Catherine McCormack): Patrick’in eşi. Biraz bencil bir kadın olduğunu söylemek mümkün. Şu sıralar doktor olmaya çalışıyor.
Aktrisi Temple, Genius ve Midnight Man gibi dizilerden anımsayabilirsiniz.
Johnny Leary (Pablo Schreiber): Patrick’in erkek kardeşi. Aynı zamanda menajeri ve işlettikleri spor salonundaki ortağı. Paraların suyunu çekmesinde onun da büyük payı var.
Aktörü American Gods, Defending Jacob, The Brink ve A Gifted Man gibi dizilerden tanıyoruz.
Man with a Plan ve Crowded dizilerinden tanıdığımız Stacy Keach‘u Patrick’in babası ve aynı zamanda antrenörü rolünde izliyoruz. Homeland, House of Cards ve The District gibi dizilerden hatırlanabilecek Elizabeth Marvel ise Patrick’in bir restoran işleten kız kardeşi Margaret Leary karakterine hayat veriyor.
Patrick’in ona karşı en ilgili ve en akıllı evladı olan ortanca kızı Daniella karakterine Banshee dizisinden hatırlanabilecek Ryann Shane hayat veriyor. Patrick’in en büyük kızı Ava karakterini Search Party ve Men at Work dizilerinden hatırlanabilecek Meredith Hagner canlandırıyor. En küçük kızı Katie rolünde ise Fringe dizisinden anımsanabilecek Lily Pilblad‘ı izliyoruz.
Kadroda ayrıca Reg E. Cathey, Billy Brown ve Bill Irwin gibi isimler yer alıyor.
Dizinin henüz ilk 2 bölümünü izlemiş bulunuyorum. Kaliteli bir iş olduğunu söyleyebilirim. IMDB puanı da an itibarıyla 8.0 bu arada. Hikayesi sıkmadan izletiyor kendini. Sunumu da gayet iyi. Karakterleri de fena sayılmaz. İzlenebilitesi var anlayacağınız.
yorumlar
S01E04-05
Nankörsün kadın! Hem de 1. seviye olanından.
S01E06
*Evli falan değilsin sen idiot! Uyan artık!
*Bu gazeteciye uyuz oluyorum. Haber kovaladığı ya da onu yazdığı için değil; zırt pırt adamın burnunun dibinde bitip dırdır ettiği için.
S01E07
Bunun adı bokssa …
Theresa: Ne değişti? (Gıcık oluyorum bu kadına ya! )
S01E08
*Normal şartlarda Ava gibi biri Daniella gibi birine oranla daha çekici gelir bana. Zekanın çekiciliğe katkı/eksi sağladığı anlardan biri olsa gerek.
*Lights, küçük bir çocuk gibiydi bu bölüm. Koca adamdan bu masumane surat çıkıyor ya …
S01E11-12
11. bölümdeki eski boksör hikayesi hiç sarmadı desem yeridir. 12’de ise anneyi fena kullanmamışlar. Bunlar hep sezonu uzatmaya yönelik doldurma arayışları tabii. 10 bölüm üzerinden planlanabilirmiş bu sezon pekala.
*O sondaki 40 saniyeye gerek yoktu. Lights’ın
cümlesi final anı olmalıydı.
*Maçı çok iyi bulmadığımı söyleyebilirim. ‘Bütün sezon bunun için mü bekletildik biz?’ diyerek izledim.
*Ucu açık kalan ne vardı? Maç başlamadan hemen önceye
küçük bir sahne sıkıştırılabilirdi.
Yukarıda da dediğim gibi 10 bölüm olsa ve araya bir maç daha sıkıştırılabilmiş olsa çok daha başarılı bir sezon olabilirdi elbette ama bu haliyle de yeterli bir diziydi benim açımdan. Bu finalden sonra 2. sezonun olmamasının bir burukluk hissi yaratmadığını da gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ayrıca.