The Last Train, 1999 yılında ITV’de yayınlanan bir drama dizisi. Bilim kurgu türündeki dizi, bir kıyamet sonrası hikayesi ve 6 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 49-50 dakika uzunluğunda.

Matthew Graham (Childhood’s End, The Spanish Princess, Life on Mars, Ashes to Ashes, Bonekickers), dizinin yaratıcısı konumunda. Bölümlerin yarısını Alex Pillai, diğer yarısını Stuart Orme yönetmiş. Susan Hogg, Simon Lewis ve Sita Williams ise dizinin yapımcıları.

Başkent Londra’dan Sheffield şehrine gitmek üzere yola çıkan bir tren çok uzun bir süre yol alamadan ve içindeki yolcuların ne olduğunu anlamalarına fırsat veremeden tepetaklak oluyor. Söz konusu trendeki yolculardan biri olan Harriet Ambrose isimli bir kadının çantasından düşen bir çeşit gaz kutusu açılıyor ve sızan gaz sonrasında Harriet’ın yer aldığı vagonda bulunan yolcular bir anda donmaya başlıyor. Aradan ne kadar olduğunu bilmediğimiz bir süre geçiyor ve donan yolcular teker teker çözülmeye başlıyor.

Bir tünelde sıkışmış olan vagonlarından kendilerini kurtarıp dışarıya çıkmayı başaran ikisi çocuk olmak üzere toplam 12-13 adet yolcumuz dışarısının bıraktıkları dünyadan çok farklı olduğunu görüyor. Her yer, her şey virane durumda.

Dışarıda pek hayat belirtisi yok. Harriet dışında kimse neyin içine düştüklerine pek anlam veremiyor. Harriet anlatınca öğreniyorlar ki bu manzara dünyayı yerle bir eden bir göktaşı yağmurunun eseri.

Kaç yıldır donmuş halde olduklarını bilmiyorlar. Onları ilk etapta karşılayan ölümcül seviyede saldırgan köpekler dışında dışarıda onları neler beklediğinden bihaberler. Bu faciadan başka sağ kurtulanlar var mı bilmiyorlar. Yiyecek bir şeylere, içilebilir durumda olan bir suya, kalacak güvenli bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bakalım onları bu hayatta kalma macerasında neler bekliyor?

*Dondurucu gazdan mütevellit grubun hayatta olmaları konusunda borçlu olduğu Harriet Ambrose isimli, soğukkanlı yapısıyla dikkat çeken, Savunma Bakanlığı’nda görevli bilim kadınına Unforgotten, The Split, Last Tango in Halifax, Collateral ve River gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Nicola Walker hayat veriyor.

*Falling Skies, Bosch ve Black Earth Rising gibi dizilerden anımsanabilecek Treva Etienne, sahip olduğu yeteneklerle böyle bir dünyada doğal olarak peşinden gidilesi biri haline gelen Mick Sizer isimli, soğukkanlı bir hırsızı canlandırıyor.

*Collision, The Last Enemy, The Brief ve Servants gibi dizilerden anımsanabilecek Christopher Fulford, doğum yapmak üzere olan karısının yanına gitmek üzere aceleyle trene binen Ian Hart isimli, orta yaşlı bir polis dedektifine hayat veriyor.

*This Life dizisinden hatırlanabilecek Amita Dhiri, 2 çocuğuyla yolculuk eden Jandra Nixon isimli bir kadını canlandırıyor.

*Jandra’nın oğlu Leo rolünde Outsourced, The Great, Suspect, Iron Fist ve Mr Selfridge gibi dizilerden tanıdığımız Sacha Dhawan‘ı izliyoruz. Kızı Anita rolünde ise Clink, Our House ve Treason gibi dizilerden anımsanabilecek Dinita Gohil karşımıza çıkıyor.

*Teachers, Love & Marriage, The Palace, The Golden Hour, Yes, Prime Minister ve Absolute Power gibi dizilerden hatırlanabilecek Zoe Telford, Roe Germaine isimli genç bir kadına hayat veriyor.

*Janet Dale, gruptaki en yaşlı kişi olan Jean Wilson karakterini, James Hazeldine ise 2. en yaşlı kişi konumundaki Austin Danforth karakterini canlandırıyor. Yaşları yakın olduğu için muhabbetleri tutuyor bu ikilinin. Austin’in eşi bu olaylardan önce vefat etmiş ama hala evlilik yüzüğünü takmakta.

*Steve Huison, otuzlu yaşlarında olan, Colin Wallis isimli bir iş adamı rolüyle karşımıza çıkıyor.

*Caroline Carver ve Ralph Brown, ilerleyen bölümlerde dahil olmuşlar kadroya. Deborah Findlay ise konuk oyuncu olarak boy göstermiş.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve pek parlak bulduğumu söyleyemem. Bu tarz hikayeleri sevdiğim ve bölümler ilerledikçe gelişebileceğini düşündüğüm için sezonu tamamlarım diye düşünüyorum.