The Philanthropist – Tanıtım
4 yorum pirate 21 Ocak 2021 08:51
The Philanthropist (Hayırsever), NBC’nin 2009 yılı yazında yayınladığı aksiyon-macera soslu bir drama dizisi. 8 bölümden oluşan dizi, 1.35 reyting oranı ve 5.150.000 izleyici sayısı ortalaması tutturmuş. Bu sayılar kanalı memnun etmemiş ve ilk sezonunun ardından iptal edilmiş. 2010 yılında DVD ortamında satışa sunulan dizi, yayın hakları alınarak Avustralya kanalı Seven Network, Polonya kanalı TVP1 ve Amazon gibi mecralarda da izleyici karşısına çıkmış.
Dizi, Bobby Sager isimli yardımsever bir fotoğrafçının hayatından esinlenilerek kaleme alınmış. Charlie Corwin, Jim Juvonen ve Tom Fontana (Borgia, Copper, Oz, St. Elsewhere), dizinin yaratıcıları konumundalar. Corwin ve Fontana’ya yapımcı koltuğunda Peter Horton, Gareth Neame, Nigel Marchant, Jonas Pate, Teri Weinberg ve Barry Levinson gibi isimler eşlik etmişler.
Dizi, Teddy Rist isimli ünlü, milyarder bir iş adamını merkezine alıyor. Yaklaşık 1 yıl önce oğlu vefat etmiş, eşinden boşanmış. Karizmatik bir adam olan Teddy, aynı zamanda bir playboy olarak nam salmış.
Diziyi Teddy’nin bir barda ona servis yapan güzel bir barmene (Gloria Votsis) yaşadığı bir macerayı anlatırken açıyoruz. Bir yandan hikayeyi dinliyor, bir yandan da o anlara gidip en baştan izlemeye başlıyoruz.
Teddy, Nijerya’da iş seyahati için bulunduğu bir esnada hayat değiştiren bir olay yaşıyor. Hayatını kurtardığı küçük bir çocuğu kafasından atamıyor, ülkesine döndüğünde de olayın etkisinden çıkamıyor. Sonrasında çocuğun yaşadığı köyü bulup bizzat yardım götürmek amacıyla Nijerya’ya yeni bir yolculuk yapmaya karar veriyor. Sahip olduğu paranın işleri kolaylaştırsa da her sorunu çözemediğini ve bir insanın hayatına dokunmanın verdiği büyük duygusal hazzın önemini anladığı aksiyon ve macera dolu bir yolculuk.
Elbette Teddy’nin bu yeni başlayan birinci elden hayırseverlik tutkusu Nijerya ile sınırlı kalmıyor. İlerleyen bölümlerde Myanmar, Fransa, Kosova, Haiti, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelere uzanan bir serüven bizi bekliyor.
Teddy Rist karakterinde Hap and Leonard, Altered Carbon, The Following ve Rome gibi dizilerden yakinen tanıdığımız James Purefoy‘u izleme şansı elde ediyoruz.
The Flash ve Law & Order dizilerinden tanıdığımız Jesse L. Martin, Rist’in en yakın arkadaşı ve aynı zamanda şirketin eş başkanı konumundaki Philip Maidstone karakterini canlandırıyor.
Party of Five ve House of Cards dizilerinden tanıdığımız Neve Campbell, şirketin yardım etkinliklerinden sorumlu olan ve aynı zamanda Philip’in karısı olarak karşımıza çıkan Olivia Maidstone karakterine hayat veriyor.
The Librarians, October Road ve Relic Hunter dizilerinden aşina olduğumuz Lindy Booth, Rist’in kişisel asistanı/sağ kolu gibi bir şey olan A.J. Butterfield karakterine hayat veriyor.
Hap and Leonard, Lovecraft Country, Boardwalk Empire ve The Wire dizilerinden tanıdığımız Michael Kenneth Williams‘ı ise Rist’in özel koruması Dax Vahagn karakteriyle izliyoruz.
Noughts + Crosses ve Vagrant Queen dizilerinden anımsanabilecek Bonnie Mbuli, Rist’in Nijerya’da tanıştığı Chima Balo isimli bir doktoru canlandırıyor.
Significant Mother, The L.A. Complex, What About Brian ve Baywatch gibi dizilerden hatırlanabilecek Krista Allen, Rist’in eski eşi Julia karakteriyle karşımıza çıkıyor.
The Boys, The Astronaut Wives Club ve Hell on Wheels gibi dizilerden tanıdığımız Dominique McElligott da tıpkı üstte belirttiğimiz 2 aktris gibi tekrar eden bir rolle boy gösteriyor dizide.
Mark Pellegrino, Lucy Brown, Enuka Okuma, Reno Wilson, Jake McLaughlin, Eve Gordon, Jodi Balfour, Sarita Choudhury, Zach Grenier, Winter Ave Zoli ve Kari Matchett ise dizinin konuk oyuncu havuzunda yer alan tanıdık simalar arasında yer alıyorlar.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Yer aldığı her diziyi daha bir izlenir kılan James Purefoy’un direksiyonda oluşu elbette en önemli artı konumunda dizi için. İlk bölümde pek etkin gözükmeyen yardımcı oyuncu topluluğu da tamamen ünlü isimlerden oluşmakta. Farklı farklı ülkelere yolculuk yapacak olmak ve bölüm hikayelerinin o bölüm içerisinde başlayıp bitecek olması da diğer pozitif ayrıntılar.
yorumlar
S01E02
Nijerya’nın ardından Myanmar’daydık bu bölüm de. Ortam Nijerya’dan da kötüydü. Hakim ana fikir ise ‘Herkese yardım etmek mümkün değil.’ şeklindeydi.
*Doktor rolündeki Lucy Brown için sanki çekilmiş daha fazla sahnesi varmış ama yarısı montajda kesilmiş gibisinden bir his oluştu.
*Saw: Tam bir güneydoğu Asya gerçeğisin yeminle.
*Bu adamın bu tarz dramatik ortamlarda aksiyon aralarında çapkınlığa tam gaz devam ediyor oluşu hoşuma gidiyor.
S01E04
Keyifli geçen ilk 3 bölümün aksine kötü bir bölüm olmuş. Doğru bir mesaj vermekte zorlandı. İşin montaj kısmında da epey kötü bir iş çıkarılmış ayrıca bana göre.
S01E05
Kırmızıdan ya da beyazdan pembe çıkar ama siyahtan çıkmaz.
Kosova konusuna girmeleri hoş geldi ilk anda elbette ama ortada kalayım, suya sabuna dokunmayayım kafasıyla çekilince tat vermedi desem yeridir.
S01E08 (FİNAL)
Bitti bu da. 1, 2, 3 ve 6. bölümler güzeldi ama diğer 4 bölüm kötüydü. Oran böyle olunca 2. sezonunun olmaması üzmedi haliyle.
James Purefoy’u izlemesi her zaman olduğu gibi keyifliydi. Yan roldeki 4 tanıdık isim (Neve Campbell, Michael Kenneth Williams, Lindy Booth, Jesse L. Martin) ise olmasa da olur karakterlerle karşımıza çıktılar. Bu dörtlüden sadece Jesse L. Martin’i kadroda tutup Krista Allen’ın rolü kadrolu yapılarak da yola çıkılabilirmiş pekala.