The Way Home – Tanıtım
16 yorum pirate 19 Ocak 2023 08:57
Hallmark Channel’ın yeni aile draması The Way Home, 15 Ocak’ta başladı.
Alexandra Clarke, Heather Conkie ve Marly Reed, bilim kurgu öğeleri içeren dizinin yaratıcıları konumundalar. Larry Grimaldi, Ani Kevork, Lauren MacKinlay, Hannah Pillemer, Fernando Szew, Arnie Zipursky, Chyler Leigh ve Andie MacDowell, bu üçlüye yapımcı koltuğunda eşlik etmişler. Grant Harvey ise dizinin yönetmenliğini üstlenmiş.
Sezon, 10 bölümden oluşacak.
The Way Home için bir eve dönüş ve bir ailenin 3 kuşaktan kadınlarının bir araya gelme hikayesi diyebiliriz. Bu hikayeye bir de zamanda yolculuk sosu ilave edilmiş elbette.
Kat, otuzlu yaşlarının sonlarında olan bir kadın. Bir süredir ayrı yaşadığı kocası Brady ile boşanmak üzere gerekli imzaları atmasının ardından 15 yaşındaki sorunlu ergen kızı Alice’i de yanına alıp 20 senedir ayak basmadığı memleketinin yolunu tutuyor.
Kanada’da bulunan Port Haven isimli, sahil kenarında bulunan bu küçük yerleşim yerinin ana geçim kaynağı çiftçilik. Port Haven’da Kat’i bekleyen tek aile ferdi ise annesi Del. Kat’in erkek kardeşi Jacob çok küçük yaşta vefat etmiş. Babası Colton da artık aramızda değil. Bu sebeptendir ki Kat için burası bir hüzün kaynağı. Yine bu nedenle uzun süredir buraya gelmeyi tercih etmemiş. Annesiyle de arası soğukmuş bunca senedir.
Kat ve Brady’nin ayrılık sürecine girmelerinin ardından Alice zıvanadan çıkmaya başlamış. Büyük şehirde Alice’i zapt etmenin kolay olmadığını düşünen Kat de çareyi Port Haven’a dönmekte buluyor. Boşanmanın ardından işini de kaybeden Kat, kendisi için de yeni bir başlangıca ihtiyaç duyuyor. Buranın dinginliğinde bir kitap yazmaya odaklanabileceğini düşünmekte ayrıca.
Port Haven’a gelmekten hiç hoşnut olmayan Alice’i çok geçmeden oraya bağlayacak bir doğaüstü olay meydana gelecek. Küçük bir göl zaman yolculuğu için bir araç ve Alice’in annesi Kat’i daha yakından tanıması ve daha iyi anlaması için bir fırsat olacak.
Alice karakterinde Sadie Laflamme-Snow‘u izliyoruz.
Kat karakterinde Supergirl, Grey’s Anatomy, Taxi Brooklyn ve Reunion dizilerinden tanıdığımız Chyler Leigh‘i izleme fırsatı yakalıyoruz.
Kat’in annesi Del karakterine Cedar Cove, Maid, Jane by Design ve Cuckoo gibi dizilere ek olarak Four Weddings and a Funeral, Green Card ve Groundhog Day gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Andie MacDowell hayat veriyor.
*Kat’in 1999 yılındaki halini Alex Hook canlandırıyor.
*Kat’in babası Colton rolünde Slasher, Good Witch ve When Hope Calls gibi dizilerden anımsanabilecek Jefferson Brown‘ı izliyoruz. Alice, müziğe olan yeteneğini ondan almış.
*Kat’in çok sevdiği küçük erkek kardeşi Jacob rolünde Remy Smith karşımıza çıkıyor.
*Kat’in 1999 yılındaki en yakın arkadaşı Elliot rolünde David Webster‘ı izliyoruz. Karakterin günümüzdeki haline Versailles ve Awkward. dizilerinden anımsanabilecek Evan Williams hayat veriyor. O da Kat gibi evlenip boşanmış, bir süre kasaba dışında bir yerlerde yaşayıp geri dönmüş. Kasabadaki lisede öğretmenlik yapmakta.
*Spun Out, The Detail, Pretty Hard Cases ve Second Jen gibi dizilerden anımsanabilecek Al Mukadam, Kat’in eski kocası Brady karakterini canlandırıyor. Karakterin 1999 yılındaki halinde ise Siddharth karşımıza çıkacak.
*Heartland dizisinden anımsanabilecek Kataem O’Connor, Del’in çiftliğinde çalışan ve aynı zamanda Kat’in kasabada yeni başlayacağı lisede okuyan Spencer isimli bir gence hayat veriyor.
*Ali Prijono, Spencer’ın kız arkadaşı Zoey rolüyle karşımıza çıkıyor.
*Kadroda ayrıca Samora Smallwood, Nigel Whitmey ve Marnie McPhail gibi isimler mevcut.
Dizinin yayınlanan ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Hem yıllar sonra eve geri dönüş temalı hikayeleri severim hem de bu tarzdaki zamanda yolculuk işlerini. 10 bölüm uzun kaçmaz bu hikaye için umarım.
yorumlar
2.4 milyon izleyiciyle kabloluda Pazar gününün en çok izlenen 2., haftanın 3. yapımı olmuş.
Jacob’ın ölümünden dolaylı olarak sorumlu olacak sanırım Alice. Çocuk onu takip edecek, göle düşüp ölecek falan diye tahmin ediyorum. Ölüsü bulunamadığına göre başka bir zaman diliminde yaşıyor da olabilir tabii.
S01E03
*Çok fena yerde bitti yalnız. Biraz erken de ulaşmış olabiliriz o noktaya ama memnunum ben. ‘Kalacak mı? Geçecek mi?’ sorusu hakim soru şu an. Geçerse daha keyifli olur diye düşünüyorum.
*O sarışın, yakışıklı elemanın günümüzdeki hali nasıl bir şey çıkacak? Acaba onu görecek miyiz günümüzde? Görürsek aradaki yaş farkının günümüzdeki yansıması nasıl olacak? Bunlar da o hikaye için güzel sorular.
S01E04
Duble krema, daha fazla tat.
Birinde özlem, diğerinde hayal kırıklığı.
Birinin hayal kırıklığı mutlu etti, diğerinin özlemle bakışı ise hayal kırıklığı yarattı.
Güzel bölümdü.
Bu hafta/Bugün yeni bölüm yokmuş bu arada.
S01E05
*Hep mi Elliot üzülecek arkadaş?
*3 bölümdür bekliyorum günümüzdeki Nick kim olacak diye merakla. Ama yine hüsran. Mahsus yapıyorlar yeminle.
Shaun Sipos, ideal bir tercih olur bence. Başka işlerle meşgul değilse Matt Barr’a da okeyim. Chad Michael Murray de olur.
Malum/beklenen günü de aradan çıkarmış olduk.
sağ olsun gizem hala korunmakta tabii.
*Günümüz Nick ile tanışabildik nihayet. Genç Nick’e benziyordu baya. İyi bir kast çalışması olmuş bence.
*Del’in bahsettiği
*İlk bölümlerde sorun yokmuştur da şimdi yağmur, kar, kış falan zor yani. O ıslaklıkla özellikle bu bölümün ardından hastalıktan kaçmak mümkün olmamıştır muhtemelen.
Vay vay vay,
bir nevi bizimkiler.
Benim açımdan çok verimsiz geçen 2023’ün ilk çeyreğinin en iyi dizisi oldu The Way Home. Hallmark Channel’ın alışılagelmiş düşük standartlarının epey üzerinde bir iş olduğunu düşünüyorum. Tam Lifetime kanalının ağzına layık bir diziymiş aslında diyebilirim. Chyler Leigh‘i Supergirl harici dizilerde görmek iyi geliyor. Genel olarak kasttan da memnun kaldım ayrıca. 2. sezon için oldukça umutlu ve heyecanlıyım. Yeni sezonda görüşürüz.
Chesapekae Shores’tan sonra Ride’ı da izleyince bunun ne eksiği var diye düşünür gibi oldum. 2. sezon onayı da almıştı zaten. Hallmark, Ride’ı iptal etmese bu arada.
Diziden memnunun totalde. İlk yarısını daha fazla sevdim. Şaşırtmacaları daha iyiydi. İkinci yarısında anne-kızın kararları insanı sinir eder cinstendi açıkçası. Bir de haliyle az çok anlıyorsun artık neyin nereye gideceğini.
Yine de sezon finalinde bırakıp gittikleri yer itibarıyla iyi bir noktada durdular. Özellikle Elliott’un kararı beklemediğim yerden geldi.
* Jacob’ın göle düşerek geçmişe gittiği teorisi zaten ayyuka çıkmıştı. 1814 çok geldi yalnız. Bari günümüzde yaşlı da olsa yaşama ihtimali olsaydı. E peki sonradan niye dönmedi, olamıyor muydu?
* Mektubu aslında Alice’in göndermesi, cenazedeki kadının Kat olması, Kat’in 1814’ten de çıkması, boşanmanın tamamlanması falan boşlukların doldurulmasıydı. Elliott ile Kat’i beklediğimden bir tık hızlı yazmış oldular. İyi de başladılar esasında geçmiş-gelecek derken. Yalnız Elliott çıkıp “Bakalım hayatım bundan sonra neye benzeyecek,” deyince bir an “Ha?” oldum
Hayırlısı, ne diyeyim.
Döndüğünde görüşürüz.
S2 Fragman
S2 Poster
Özlemişim diziyi. Çok da iddialı bir açılış değildi, sezon finalini toparladılar genel olarak. Asıl karmaşa yine bölüm sonuna kalmış. Kırdınız, goddamnit!
Jacob meselesini sezon sonuna kadar sağacaklar tahminen. Gereksiz yere karıştırmazlarsa okeyim.
* Düşününce Elliott’un geçen sezon finalinde yaptığı şeye kendimce yine şaştım ve hoşuma gitti. Açılışta fazla sündürmeden Kat+Alice açısından toparlamalarına sevindim.
Bir ara Del’in hikâyesini de önemsersem tam olacak muhtemelen. Şu an çiftlik yansa kılım kıpırdamaz moddayım.
S02E01
Pek matah bir başlangıç yapamamış. Gıy, gıy geçti bütün bölüm. Yeterince hazır olmadan, yeterli malzeme biriktiremeden dönmüşler sanki.
S02E02
Bu bölüm de sarmadı. Keşke onay almasaymış dizi ve güzel geçen o ilk sezonun anısı mahvolmasaymış. Bıraktım gitti.
2×06 üzerine:
Bişi dicem. Andie MacDowell, oğlu kaybolmuş anne rolünü niyeyse yeterince yapamıyor ya da kadına yazamıyorlar. En azından bana öyle geliyor.
Karakterin Kat’e yaptığı annelikle ya da diğer taraflarıyla bir derdim yok sayılır. Ama Kat, Jacob konusunda kendisini paralarken Del’in yarım halleri gözüme batıyor bazen. Belki de Kat’in bu derece uğraşmasından dolayıdır.
Zaten bu kadın asıl gerçeği öğrene kadar yaşlanacağız bu gidişle.
* Tuhaf olduğu kadar komik bir sahneydi. Herhalde böylesine denk gelmedim ya da aklımda kalmamış.
Gerçekleri öğrenen yetişkin Nick’in Alice’le karşılaşıp sohbet etmesine güldüm artık. Bir de “Demek ki seni bu yüzden Facebook’ta bulamadım,” dedi
Alice’in Elliot’a önce çemkirip geçmişte olanları görünce özür dilemesine ise göz devirdim. Bu dizide niye kimse birbirini dinlemiyor da sonradan başa dönüyor? Kat de yapıyor aynısını.
* Kat’i suçlamak istemiyorum ama bacım sen de kendi başına fazladan iş çıkarıyorsun yahu.
Kaldı 1.
Yazacağım+yazacağım, bir türlü fırsat olmadı. 2×10’la birlikte sezonu tamamladım.
Ben bu sezonu daha fazla sevdim. Geçen sezon, neyin nasılı falan derken emekleme dönemi oldu. Bu sezonda her şeyin üstüne koydular, daha güzel iş çıktı. Kat veya Alice sinirimi daha az bozdu. Nell buzdolabı süsünden halliceydi bence. Elliot yine hepsinden daha fazla işime yaradı.
Yalnız her şeyi nihayetinde o kadar karıştırdılar ki bir noktada içinden çıkılmayacak bir hale getirmezler umarım. Zaman atlamalarının içini daha da doldurdukları için iyiden iyiye çift boyutlu bir hale geldi hikaye.
Sürekli detay doldurmaları bir noktada tekrar ya da oyuncak hissi verecek mi bilmiyorum ama böyle bir sezon daha gideriz herhalde. 3’le döndüğünde görüşürüz.