Unbelievable: Önce Dinlemeyi Bilmek Lazım – Tanıtım
24 yorum pirate 16 Eylül 2019 08:50
2008 yılındayız. Washington eyaletine bağlı Lynnwood isimli küçük bir şehirde bir gençlik merkezinde kalan genç bir kız, odasına giren maskeli biri tarafından bağlanarak tecavüze uğradığı gerekçesiyle polise başvuruyor. İlk bölüm Marie isimli bu genç kızın polis sorguları üzerinden ilerliyor. İkinci bölümde ise başka bir genç kızın benzer bir vakayla polise başvurduğunu görüyoruz. Zaman ve mekan farklı yalnız. Bu kez 2011 yılında ve Colorado eyaletine bağlı Golden isimli küçük bir şehirdeyiz.
İlk 2 bölümde daha çok psikolojik drama unsurlarıyla öne çıkan dizide devam eden 6 bölümde dedektiflik draması unsurları ön planda yer alıyor. Hikaye, 2008 ve 2011 yılları olmak üzere 2 zamanlı olarak ilerliyor.
Dizide 3 ana karakterimiz var. Bunlardan ilki yukarıda sözünü ettiğimiz Marie isimli genç kız. Hayatı koruyucu ailelerde oradan oraya yer değiştirerek geçmiş Marie’nin. Birçok sorunla yüzleşmek zorunda kalmış ve uzayıp giden sorunlar onu psikolojik olarak rahatsız ettiği için sorunların bir an önce bitip gitmesini istemek birinci önceliği haline geliyor bir çeşit savunma mekanizması olarak hayatında.
Karaktere Last Man Standing ve Justified dizilerinden hatırlanabilecek Kaitlyn Dever hayat veriyor.
Diğer 2 ana karakterimiz de Karen ve Grace. Karen ile 2. bölümün başlarında tanışıyoruz. Grace’i ise ilk kez 2. bölümün sonlarında görüyor ve daha çok 3. bölümde onunla tanışıyoruz. Karen ve Grace, Colorado’da farklı şehirlerde görev yapan 2 dedektif.
Karen, duygusal, empati duygusu gelişmiş, ilgili, kibar, sevecen ve duyarlı bir kadın. 6 yıldır dedektif olarak çalışmakta. Evli ve 2 tane de çocuğu var. Dindar biri ve olaylara karşı pozitif bir yaklaşım tarzı var.
Grace, sert mizaçlı biri. Oldukça soğukkanlı bir kadın. Gücünü öfkesinden alıyor ve her zaman en kötüyü düşünmek gibi bir huyu var. Daha çok yalnız çalışmayı seviyor. Evli, çocuğu yok ama çok sevdiği 2 adet köpeği var.
Farklı karakteristik özelliklere sahip bu 2 kadın, ortak bir paydada buluşup beraber çalışmaya başlıyorlar.
Karen rolünde Nurse Jackie, Godless ve The Walking Dead gibi dizilerden hatırlanabilecek Merritt Wever‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz. Grace rolünde ise United States of Tara, Wanderlust ve Hostages dizilerinden yakinen tanıdığımız Toni Collette karşımıza çıkıyor.
Kadroda tekrar eden rollerle yer alan isimler arasında Scott Lawrence, Liza Lapira, Dale Dickey, Danielle Macdonald, Elizabeth Marvel ve Annaleigh Ashford gibi tanıdık simalar da yer alıyor.
Unbelievable, Netflix’te 13 Eylül 2019 tarihinde izleyiciyle buluştu. Dizinin hikayesi gerçek olaylardan esinlenilerek senaryolaştırılmış. Dizinin yaratıcıları Susannah Grant, Michael Chabon ve Ayelet Waldman. Bölümlerin yönetmenliğini Lisa Cholodenko, Michael Dinner ve Susannah Grant aralarında paylaşmış. Grant, ayrıca dizinin yürütücüsü konumunda. Yapımcı koltuğunda Grant, Chabon, Waldman, Cholodenko dörtlüsüne Katie Couric, Ira Glass, Robyn Semien, Sarah Timberman, Carl Beverly ve Becky Mode gibi isimler eşlik etmiş.
Unbelievable, bir limitli dizi ve toplam 8 bölümden oluşuyor. Dizinin bölüm süreleri ise 44-59 dakika arasında değişmekte.
Daha çok psikolojik drama unsurlarıyla öne çıkan ilk 2 bölümü daha çok sevdim ben. Sonraki bölümlerde daha çok dedektiflik draması unsurları öne çıktı, iyi de aktı ama ilk 2 bölüm kadar tat verdiğini de iddia edemem açıkçası. Yine de genel olarak baktığımızda güzel bir diziydi. Kaitlyn Dever ve Merritt Wever’ın oyunculukları gayet iyiydi. Toni Collette, bu ikili kadar ön plana çıkamasa da onu izlemek her zaman için büyük bir şans elbette.
Limitli dizi olması vesilesiyle ucu tamamen kapalı bitti dizinin. Bu da Türkçe altyazılı fragmanı:
yorumlar
Şuradan yorumumu buraya taşıyorum.
1. Sezon Üzerine
İlk bölümde ”Neyin kafasını yaşıyor bu kız?” gibi bir sitemde bulunmuştum ama ilerleyen bölümler beni hem duygulandırdı hemde düşünmeye itti. Bu tür bir şeyi yaşayan bir kızın veya daha doğrusu bir kadının, ne psikolojik sorunlar yaşayabileceğini ve yaşadığı zor bir hayatın daha da zor duruma gelebileceğini ilk bölümde çokta aklımdan geçirmemiş olduğumdan burun kıvırmıştım birazcık ama ilerleyen bölümler gerçekten beklediğimden fazlasını buldum. Gerçekten her konuda doyurucu ve güzel bir diziydi.
Bütün oyuncular özellikle Kaitlyn Dever ve Merritt Wever başta olmak üzere hepsinin rollerini hakkını verdiğini düşünüyorum. Mini dizi olarak geçse de ben sanırım 2. sezon onayını göreceğini düşünüyorum. Netflix tabii bu konuda akıllı davranırsa.
2.sezon olursa görüşürüz.
S01E01
Öncelikle bölümlük antoloji havası verdi bu bölüm bana bunu bir belirteyim. Öyle değilmiş herhalde ama öylesi daha iyi olurmuş bence. Sistemin bozukluğu üzerine bölümlük hikayeler. Güzel bölümdü bu arada; orası ayrı konu.
Bölümle ilgili ana soru şu bence: Hangi beynini biptiğim amir bu kızın davasına kadın dedektif atamak yerine 2 tane orta yaşlı sabırdan ve empatiden yoksun adamı atar?
Sinirden gerim gerim gerildim o 2 dedektifi izlerken ya!
Not: Kızın yalan söylediğini düşünmüyorum net bir şekilde.
S01E02
Toni Collette’i 2. bölümün sonunda görebildik nihayet.
Bu bölüm başka bir kız ve başka bir dedektif merkezdeydi bölümlük antoloji misali ama ilk bölümdeki kızı da görmeye devam ettik.
Bu bölümdeki kız ilk bölümdeki kızın yarısı kadar bile inandırıcı gelmemiş olsa da (Yalan söylüyor demiyorum bu arada) kadın dedektifin ona karşı yaklaşımı tam olması gerektiği gibiydi. İlgili, kibar ve duyarlı. Dediğim gibi bu tarz vakalara erkek personel görevlendirmenin bir mantığı yok kesinlikle. 25-40 yaşları arasında tercihen anne ya da abla olan birinin görevlendirilmesi akla en yatkın tercihtir her zaman için.
S01E08 (FİNAL)
Duygulandırdı kapanış sahnesi.
Güzel diziydi. Ucu da kapalı bitti. İlk 2 bölüm farklı tattaydı; diğer bölümler farklı tatta. Kaitlyn Dever ve Merritt Wever da güzel oynamışlar diyebilirim. Tavsiyedir.
Bir bölüm daha izleyelim demekten başından kalkamadık. Dizi bittiğinde sabah 4 olmuştu. Sevdiğim iki oyuncunun aynı dizide olmasına çok sevindim.
Merritt Wever ve Toni Collette mükemmellerdi. Ama Kaitlyn Dever o kadar iyiydi ki, ilk bölümden son bölüme kadar bizi perişan etti.
Mutlaka izleyin derim.
Teşekkürler @pirate
@ZeldaMavi Teşekkürler.
Uzun zamandır böyle etkisinden çıkamadığım bir dizi olmamıştı.
Gerçekten izlenmesi gereken bir dizi.
10 üzerinden 8 puan hak ediyor. Dilimin döndüğünce diziyi kendimce yorumladım ayrıca…
2-3 günde hüplettim. Gerçekten güzel dizi olmuş.
Toni Collette ve Merritt Wever ikilisini Kaitlyn Dever solladı. Ekranın bu tarafına geçirdi omuzlarındaki yükü, vay be dedirtti. Şişmeye hazırsanız önerdiğim bir dizi.
Gerçekten güzel bir dizi olmuş. Bozuk bir sistemi çok güzel anlatmış. Etkilendim. Tavsiye edenlere ve tanıtım için teşekkürler. Bende tavsiye ederim.
Yine izlerken sinirden patlayacağım bir dizi olmuş, umarım bölüm sonundaki olay gerçekleşmemiştir.
Bölümün ortasında Judith ile polisin arasında geçen sahne uzun süredir izlediğim en çirkin sahnelerden biriydi, Elizabeth Marvel böyle sinir bozucu karakterlere mükemmel yakıştığı için sinirim daha da arttı.
S01E03
İlk bölümü izledikten sonra temposu çok düşük bir dizi bekliyordum, öyle olmadı, polisiye tarzında ilerliyor dizi. Böylesi de iyi olmuş. Karakter olarak parlayan Toni Collette ama Merritt Wever’ı da çok beğendiğimi söylemem lazım. Özellikle 2.bölümdeki sakinliği çok önemliydi, davaya asıl böyle bakılır mesajını verdiler, haklılar da.
Dizideki olayları makale üzerinden okumak isteyen varsa, uzun ama benim gibi merak edenler okuyabilir.
Gerçek hikayeye dayanan izlemesi zor dizilerden biri oldu. Bu aralar bu tarz dizileri çok görüyoruz ama böyle layıkıyla yapıldığı sürece umarım daha fazla görürüz. Yalan yok ağlattığı sahneler oldu (özellikle Marie ile ilgili kısımlar) ama polisiye yönü çok daha ağır basan bir dizi olduğunu belirtmem lazım. Netflix’in bu diziyi tanıtmak için daha fazla çaba göstermesi lazım. Saçma sapan filmler-dizilerin reklamı sürekli yapılıyorken böyle güzel diziler aradan kaybolup gidiyor, yazık.
Şerefsizler ayakkabı bağını niye kendi getirmiyor hikaye tutmuyor dediler, o diğer kadınların yaşadıkları her şey polisinden Judy’sine hepsinin sorumluluğunda. Marie şu adam yaptı diye birini hedef gösterse yine biraz anlayabilirim, böyle bir durum bile yokken kıza bunu yapmaları büyük utanç. Durum böyle olunca da avukatın söylediği doğru oluyor işte, buradaki olayı sorguluyorsunuz ama olay hırsızlık falan olduğunda kimse kurban yalan söylüyor mu diye düşünmüyor.
Birbirinden son derece farklı iki karakteri çok iyi yansıtan Toni Collette ve Merritt Wever övgülerin çoğunu alacak ama başrolü de unutmamak lazım. Kaitlyn Dever büyük ödüllerde en azından adaylığı hak ediyor, insanı derinden üzen bir performans sergiledi, umarım gözden kaçmaz bu performans.
Dizinin en son sahnesine koydukları sahne için de teşekkür ederim, çok duygulandırdı o an ama izleyen herkesin hak ettiği bir sahneydi.
İlk ayında 32 milyon üye izlemiş.
Diziyi bitirdim. Çok fazla vaktim yok diye haftalık olarak izleyebildim ama bir daha dramalarda yapmam herhalde, çok kötü oldu. Yine de çok beğendim diziyi. Kaitlyn Dever, Toni Collette ve Merritt Wever 3 lüsü muhteşemdi. Özellikle Merritt Wever’ın ben gittikçe hastası oluyorum, muhteşem karizma bir hatun. Karizmasına hastayım
Gerçek bir olaya dayanması tüylerimi diken diken ettirmedi değil. Gerçek olaylar olmasa bu iki polis karakteri birkaç sezon daha izlemek isterdim ama mini dizi olarak kalır herhalde.
sinir bozucu ama güzeldi… uzatmak için gereksiz sahnelerinin fazla olmayışı artısıydı… benden de tavsiyedir…
Dizilere kör dalmaya bayılıyorum, 2. bölümde Toni’yi görünce sevinçten havaya uçtum ahaha muhteşem gidiyor, bol bol ekrana tükürdüm ilk bölümde.
Hayatın çok içinden ve böğüre öküz oturtan cinsten, güzel de işlenmiş bir hikayeydi. Polisiye tarafı ağır basmasına rağmen sıktı diyemem. Başroller güzel güzel izletti. Hala izlemeyen varsa tavsiyedir.
rezerve.
İkinci bölümden sonra ara vermiştim, birkaç hafta önce geri döndüm ve bitti. Kalanların ilk 2 bölüm kadar kaotik çıkmadığına sevindim.
Zaten yeterince şey söylendi, aşağı yukarı katılıyorum. Sağlam bir iş. İnce ince işlediler bütün sezon boyunca. İyi bir kapanış oldu. Finali de ayrı beğendim. Ödüllerde daha ön planda olsa itirazım olmazdı.
Başrol üçlüye sevgiler, saygılar.
ben bunu bölümlük antoloji sanıyordum devam eden bir konusu olduğunu bilmiyordum. bunca zaman ötelemekle ne büyük ayıp etmişim. bir başladım ve başından kalkamadım resmen. yarın işe nasıl gideceğim bilmiyorum. artık dizi izlemekten eskisi kadar keyif almadığımdan şüphelendiğim zamanlarda karşıma böyle dizilerin çıkıyor olması beni mutlu ediyor. hipnotize olmuş gibi izledim. her bölüm bittiğinden saat hesabı yaptım resmen şu kadar uyusam yeter ya diye.
başroldeki dedektifler başroldeki kızımız olmak üzere yan karakterler hepsi döktürmüş resmen. dedektiflerin işim her şeyin önünde gelir klişesi yormadı. bunu ev içi ilişkileri çok sarsmayarak ayarında tuttular. teşekkürler. marie adler ın yaşadığı bunalıma ara ara da olsa tanık olmak dizi boyunca çok yordu kalbimi. o tükenmişlik, umutsuzluk, yalnızlık… gerçekten üzdü beni. en yakınındakiler bile yanında olmayınca devam edecek gücü bulmak zor olsa gerek. kız hakkını verdi rolün.
bu diziye başlayacaksanız sonunu görmeden kalkamayacaksınız makul zamanda başlayın derim tavsiyedir.
Ay Yapım, Unbelievable’ı uyarlıyor diyollağ: “Gerçekler Nedir”
Senarist Gülizar Irmak (Ömer)
Fake habermiş. Yırttık sanırım.
Olayın daha da ilginç tarafı, genç bir kızın kendini Gülizar Irmak olarak tanıtıp iletişim kurarak Twitter’daki dizi sayfalarıyla “diziyle ilgili röpörtaj yapıyorum” diye tufaya getirmesi.
Ben birinin Ömer meselesine olan kızgınlığı nedeniyle bu işe girdiğini düşündüm resmen başta. Gerçi onda da kadının suçu yok zaten. Projenin fake olacağı aklıma gelmemişti. Üstüne proje de sahte çıktı.
Asıl merak ettiğim zaten birinin bu saçmalığa girişirken neden Unbeliavable’ı seçtiği. Konusu yüzünden bizimkiler nasılsa üstüne atlar ve şüphe çekmez diye mi düşündü acaba? Neyse.
Fıs Fıs ve diğerleri de derdine yansın.