Clubhouse – Tanıtım
3 yorum pirate 25 Mart 2023 08:06
Clubhouse, 2004 yılı sonbaharında CBS’te başlayan bir drama dizisi. CBS, diziyi 5. bölümünün ardından yayından kaldırmış. CBS’te yayınlanamayan 6 bölümü de içeren 11 bölümün tamamı, 2005 yılı yazında HDNet isimli kablolu kanal aracılığıyla izleyiciyle buluşmuş. Sezonun 13 bölümlük onay aldığını, CBS’in iptal/yayından çekme haberi geldiğinde devam etmekte olan 12. bölümün çekimlerinin tamamlanamadığını da belirtelim.
Dizi, Matthew McGough‘un kişisel tecrübelerinden yola çıkarak kaleme aldığı Bat Boy: Coming of Age with the New York Yankees adlı kitaptan uyarlansa da dizi başladığında kitap henüz basılmamış. Kitap, 1 Ocak 2005 tarihinde yayımlanmış.
Daniel Cerone, dizinin yaratıcısı konumunda. Ona yapımcı koltuğunda Bruce Davey, Joseph Dougherty, Matthew McGough, Nancy Cotton, Aaron Spelling, E. Duke Vincent ve Mel Gibson gibi isimler eşlik etmişler.
Dizinin bölüm süreleri 41-45 dakika arasında değişmekte.
Pete Young isimli 16 yaşında bir genç var hikayemizin merkezinde. New York şehrinde yaşamakta. Şehrin New York Empires isimli popüler beyzbol takımında batboy olarak işe başlıyor Pete ve hikayemiz gelişiyor.
Pete’in öncelikli işi maçlar ve antrenmanlar sırasında, öncesinde ve sonrasında beyzbol sopaları ve diğer beyzbol ekipmanına göz kulak olmak. Buna ek olarak sporcuların maç ayakkabılarını temizlemek ve bazı getir-götür işlerini yapmak gibi şeyler de ona kitlenmekte. Takımın yıldız sporcusundan gelen bu tarz angarya işlerden biri sonrası işler rayından çıkıyor ve basının bir numaralı gündem maddesi haline gelen bir olay yaşanıyor. Bu yeni işi ve yaşadığı talihsiz olay, Pete’in çocukluktan çıkıp genç bir adam olma yolculuğunda ilk adımlarını atmasını sağlayacak.
Pete, lise öğrenimine devam etmekte aynı zamanda. Derslerinde başarılı, öğretmenleri tarafından sevilen ve çevresindeki ona değer veren kişileri bugüne kadar hiç hayal kırıklığına uğratmamış bir profil sergilemekte.
Pete, annesi ve ablasıyla birlikte yaşamakta. Babası onları 10 sene önce terk etmiş. Özlemle andığı babasından kalan o eski anıları beyzbol üzerine olunca beyzbola büyük bir ilgi ve tutku beslemeye başlamış Pete. Bu işi kaptığı için de çok mutlu.
Pete Young karakterinde Peter Pan ve Take Down gibi sinema filmleri ile Friday Night Lights dizisinden anımsanabilecek Jeremy Sumpter‘ı izliyoruz.
*The Outsider, The Affair ve Mildred Pierce gibi dizilerden hatırlanabilecek Mare Winningham, Pete’in annesi Lynne Young karakterini canlandırıyor. Pete’in ondan gizlice girdiği bu yeni işine devam etmesini istemiyor. Yalnız bir ebeveyn olmak, sevecen tarafını bastırmasına ve otoriter bir anne modeli sergilemeye çalışmasına neden olmuş.
*Kirsten Storms, Pete’in 17-18 yaşlarındaki, isyankar ruhlu ablası Betsy Young karakterine hayat veriyor. Ailenin kara koyunu Betsy. Klasik bir abla-kardeş didişmesi var Pete ile aralarında. Pete’in bu büyüme macerasına destekleyici yaklaşmakta ama.
*Back to the Future film serisi dışında Stacked, Taxi, Deadly Games ve Granite Flats gibi dizilerden de hatırlanabilecek Christopher Lloyd‘u Pete’i söz konusu işe alan Lou Russo rolüyle izliyoruz. Takımın malzemecisi kendisi. Parlak olmayan, küçük bir beyzbol kariyeri olmuş gençliğinde. Pete’e karşı tatlı-sert bir yaklaşım sergilemekte.
*Lois & Clark: The New Adventures of Superman, Hit the Floor, Supergirl ve Las Vegas gibi dizilerden tanıdığımız Dean Cain‘i takımın tecrübeli kaptanı ve aynı zamanda yıldız oyuncularından biri olan Conrad Dean karakteriyle izleme şansı elde ediyoruz. Pete’e karşı babacan, ilgili ve yapıcı bir yaklaşım sergilemekte. Pete’in beyzbol kahramanı ve büyük saygı duyduğu biri aynı zamanda kendisi.
The Originals, Life Is Wild, Charmed ve Lost at Home gibi dizilerden tanıdığımız Leah Pipes, Pete’in saha kenarında bulunduğu ilk beyzbol maçı sırasında şık bir şekilde yakalamış olduğu ilk topun ardından tanışıp kaynaştığı ve sonrasında da bir randevuyu kaptığı Jessie isimli, tatlı bir genç kıza hayat veriyor.
Cougar Town, Aliens in America, Utopia ve Any Day Now dizilerinden tanıdığımız Dan Byrd, Pete’in okuldan en yakın arkadaşı Mike Dougherty karakteriyle karşımıza çıkıyor.
Mayans M.C., Revolution ve The Messengers gibi dizilerden aşina olduğumuz JD Pardo, takımın genç oyuncusu Jose Marquez rolüyle, Promised Land, Messiah, Luck, Rake ve The Job dizilerinden tanıdığımız John Ortiz ise takımın tecrübeli oyuncularından Carlos Tavares rolüyle karşımıza çıkmakta.
Kadroda ayrıca Bobby Scalercio, Michael Jai White, Gabriel Salvador, Bobby Roe ve Kevin G. Schmidt gibi isimler bulunmakta.
Diziye birden fazla bölümle konuk olmuş isimler arasında Spencer Grammer, Cherry Jones, P.J. Byrne ve Charles S. Dutton mevcut. Tek bölümlük konuk oyuncu havuzunda ise Arielle Kebbel, Kat Dennings, Julia Whelan, Sam Robards, Joanna Cassidy, Christina Vidal, Fabiana Udenio, Robert Forster, Larry King, Erik LaRay Harvey, Jazz Raycole ve Diana Maria Riva gibi tanıdık simalar bulunmakta.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Spor temalı dizileri sevmişimdir her daim. Dizi, aile draması ve gençlik draması da içermekte elbette. Başroldeki elemana ısındım hemen. Etrafta Dean Cain, Christopher Lloyd, Dan Byrd ve Leah Pipes gibi tanıdığım ve sevdiğim yüzler görmek de güzel elbette.
yorumlar
S01E02
Sönük bir bölümdü. Betsy de olmasa hiç çekilmeyecekti.
S01E03
İlk 2 bölüme kıyasla daha keyifli bir bölüm oldu denebilir. Beyzboldan uzak bir bölümdü. Dört bir koldan randevu gecesi yaşanırken bölümün adını ‘Date Night’ koymamaları hata olmuş bence. Fabiana Udenio ve Spencer Grammer gibi tanıdık simaları görmek de hoş oldu bu arada.
S01E04
Cidden şu dizinin tuzu biberi Betsy.
S01E06
Bölüm konuğu 19’luk bir adet Arielle Kebbel idi. Bizim çocuk için bir tık büyük kaçtı tabii ama önemli bir renk oldu kesinlikle bölüme.
S01E07
Fanteziler, egolar, kıskançlıklar, hayal kırıklıkları, Latin ateşi …
2 bölüm konuğunun da renk kattığı güzel bir bölümdü. Sezon bitmeden ikisini de tekrar görmek fena olmazdı.
Normalde bu dizinin starı Betsy kesinlikle benim gözümde ama bu bölümde olmasa da olurmuş. Diğer tarafta iyi akan bir hikaye vardı ve Betsy’nin aralara girmesine pek de lüzum yokmuş.
S01E11 (FİNAL)
Final veya sezon finaliyle alakası olmayan sıradanlıkta bir bölümle bitmiş malum olduğu üzere.
İyisiyle-kötüsüyle bitti bu da. Son 3 bölümün kötülerden oluşu sayesinde hiç tat vermeyerek bitip gitti ne yazık ki. Bu son bölüm kötünün de kötüsüydü hatta.
Kirsten Storms’un bu diziden sonra pembe dizi dünyasına dalması büyük bir kariyer hatası olmuş. O yıllarda çekeceği bundan daha eli yüzü düzgün dizilerde izlemek isterdim kesinlikle onu.