Origin: Kimseye Tam Olarak Güvenemezsin! – Tanıtım
17 yorum pirate 20 Kasım 2018 08:47
2018 yılı içerisinde dizi sektöründe vites artıran ve Cobra Kai, Step Up: High Water ile Impulse gibi dizilerle adından söz ettiren Youtube Red, yılın sonlarına doğru yaklaşırken bir dizisini daha bizlerle buluşturdu ve söz konusu diğer 3 dizide olduğu gibi bu diziyi de tanıtmak bana nasip oldu: Origin
Bilim kurgu türündeki gizem ve gerilim soslu bir drama dizisi olan Origin‘in 10 bölümden oluşan ilk sezonu 14 Kasım 2018 tarihinde toplu olarak yayınlandı. Ülkemize erişim engelli olsa da şurada tüm bölümleri ücretsiz olarak sunuldu.
Dizinin senaryosunu Mika Watkins kaleme almış. Yapımcı kadrosunda Josh Appelbaum, André Nemec, Jeff Pinkner ve Scott Rosenberg gibi daha önce çeşitli dizilerde beraber çalışmış tecrübeli isimler var.
Dizinin bölüm süreleri ise 41-61 dakika aralığında değişiyor.
Dizinin konusu en yalın ifadeyle şu şekilde: Bir grup yabancı, uzak bir gezegene doğru yol alan bir uzay gemisinin içinde kaos ortamının içerisine uyanırlar ve hayatta kalma mücadeleleri başlar.
Biraz daha ayrıntı için hafif ispiyondan (spoilerdan) rahatsız olmayacak olanları aşağıya alalım.
Gelecekte bir tarihte Origin isimli bir uzay gemisinin içindeyiz. Söz konusu uzay gemisi Siren isimli özel şirkete ait. Thea isimli yaşanabilir bir gezegen keşfedilmiş. Milyonlarca insana yeni bir yaşam alanı olabileceği düşünülen gezegende yaşam alanının temellerini atmak üzere yüzlerce yolcu ve mürettebatla yol alınmakta.
Hikayeye giriş yaptığımız nokta itibarıyla gördüğümüz üzere bu yolculuk sırasında bir şeyler ters gitmiş. Gemi ciddi seviyede hasar görmüş, içindeki mürettebatın tamamına yakını ve yolcuların büyük bölümü şu an orada değiller. Şu anda gemide 10 civarı hayatta kalan insan var ve uyumakta oldukları sıvı dolu fanuslarının içinden teker teker çıkmaya başlıyorlar ve bu manzarayla karşılaşıp gemide neler olup bittiğini çözmeye çalışıyorlar.
Elbette her şey bu kadarla sınırlı değil. Gemide bir veya daha fazla dünya dışı varlık var ve gemideki insanların hayatları ciddi seviyede tehlike altında.
Gemide tüm bunlar olup biterken bir yandan da karakterlerden birinin dış dünyadaki yaşamından bir küçük hikayeye konuk oluyoruz flashback (geriye dönüş) sahneleriyle sezon finali hariç her bölümde. Bu şekilde karakterleri daha yakından tanıma fırsatı buluyor ve son teknoloji lüks arabalar, sanal dünyada gelinen son nokta gelişmeler, yapay zeka teknolojisi vb. bilim kurgu zamazingolarını da seyre dalma şansı yakalıyoruz.
Yukarıdaki fotoğrafta büyük çoğunluğunu gördüğümüz gemideki bu insanları kısa kısa tanıyalım şimdi de.
=Shun=
Japon. Gerçek hayatta acımasız bir mafya lideri için çalışan bir tetikçi. Atılgan, şüpheci, soğukkanlı, cesur bir adam.
Karaktere bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Sen Mitsuji hayat veriyor.
=Lana=
Amerikalı. Üst düzey bir koruma olarak çalışıyormuş gerçek hayatta. Atılgan, tedirgin ve şüpheci bir yapısı var.
Karaktere Harry Potter filmleriyle bilinen; Game of Thrones, Wisdom of the Crowd ve Residue dizilerinden aşina olduğumuz Natalia Tena hayat veriyor.
=Rey=
Fransız. Asıl adı Evelyn. Ama o soyadı olan Rey ismini kullanmayı tercih ediyor. Yolcu olan diğerlerinin aksine geminin mürettebatından biri Rey. Gemiye mühendis veya tekniker kadrosundan işe alınmış. Sorgulayıcı bir yapıya sahip soğukkanlı bir kadın.
Karakteri Zoo, Mozart in the Jungle ve Riviera dizilerinden hatırlanabilecek Fransız aktris Nora Arnezeder canlandırıyor.
=Abigail ve Henri=
Abigail 18 yaşında, toy, ürkek ve kibar bir genç kız. Henri ise Güney Afrikalı bir genetik bilimci. Girişken ve meraklı bir yapısı var Henri’nin. İkili mevcut kadroda hafif de olsa tıp bilgisi olan 2 kişi konumunda.
Abigail karakterinde Gracepoint dizisinden anımsanabilecek Madalyn Horcher‘ı, Henri karakterinde ise Fraser James‘i izliyoruz.
=Lee=
İngiliz. Asıl adı Agnes Lebachi. Ama o Lee ismini kullanıyor. Gerçek hayatta epey yetenekli bir hacker kendisi. Asosyal bir tip. Kendisine dokunulmasından ya da insanlara dokunmaktan büyük rahatsızlık duyuyor.
Karakteri Some Girls dizisinden anımsanabilecek Adelayo Adedayo canlandırıyor.
=Eric=
Kendi halinde, etliye sütlüye pek karışmayan, fikirlere pek muhalif olmayan bir tip diyebiliriz Eric için.
Karaktere Stella Blómkvist, The Innocents ve A.D. The Bible Continues dizilerinden anımsanabilecek İzlandalı aktör Jóhannes Haukur Jóhannesson hayat veriyor.
=Baum=
Alman. Gerçek hayatta dolandırıcı/hırsız pozisyonunda varlığını sürdürüyormuş. Rahat, vurdumduymaz, kaba tavırlarıyla dikkat çeken soğukkanlı bir adam Baum.
Karakteri Philipp Christopher canlandırıyor.
=Logan=
Amerikalı. Uyuz, bencil, tırsak, çok bilmiş, çok konuşan, çok soru soran, etrafındakileri sinir eden bir tip. Gerçek hayatta da sıkıntılı bir tipmiş. Kamu hizmeti cezasını çekmekteymiş yolculuktan hemen önce. Epilepsi hastası.
Karaktere Harry Potter filmleriyle bilinen; The Flash, Murder in the First ve Labyrinth dizilerinden hatırlanabilecek Tom Felton hayat veriyor.
=Katie=
İrlandalı. Duygusal, insancıl, gizemli bir kadın.
Karakteri Paula dizisinden anımsanabilecek Siobhán Cullen canlandırıyor.
=Max=
Tıpkı Rey gibi geminin mürettebatından biri Max. Bir doktor.
Karakteri Wil Coban canlandırıyor.
Konuk oyuncu havuzunda ise Fionnula Flanagan, Alana Boden, Gavin Drea, Hiromoto Ida, Ray Fearon, Belén Fabra, Nina Wadia, Millie Davis, Tara Fitzgerald, Aglaia Szyszkowitz ve Nathalie Boltt gibi isimler var.
Beğeneceğimi düşündüğüm bir dizi değildi açıkçası Origin. İlk bölüm sezonun zayıf bölümlerinden biri olsa da izlemeye devam etme isteği uyandırdı. Ben de devam edip başından memnun bir şekilde ayrıldım dizinin.
Oyuncu seçimlerini gayet başarılı buldum. Görsellik açısından Syfy’ın bu tarz dramalarından hallice olsa da çekimlerin onlar kadar karanlık olmaması hoşuma gitti açıkçası. Hikaye olarak Syfy’ın bu tarzdaki dizilerinin epey üzerindeydi zaten. Akıcı, sürükleyici bir bilim kurgu olmuş. Net bir şekilde YouTube’un şu ana kadarki en iyi dramasıydı Origin.
Sezon hikayesini başarılı bir şekilde kapatan dizinin devamında neler olacağını da izlemek istiyorum kesinlikle. Umarım 2. sezon onayı alır.
Bunlar da fragmanları:
yorumlar
İlk enfeksiyonlu konusunda
Romantik yakınlaşmalar/tercihler konusunda;
Karakterlerin bölümlük hikayelerine gelecek olursak;
Shun’ın hikayesi en kötü hikayeydi bu arada. Katie’nin hikayesi saçma sapandı ve en kötü yarışında Shun’ın hikayesini zorlar durumdaydı.
Lee’nin hikayesi en iyi hikayeydi kesinlikle. Lana’nın hikayesi ve Baum’un hikayesi ise bu yarışta onu kovalayan hikayeler oldular. Logan’ınki de hiç fena sayılmazdı. Elbette Rey’in hikayesini bunlardan ayrı tutuyorum gemiyle alakalı olduğu için. Yoksa sezonun bana göre en iyi bölümü onun bölümüydü yani.
Abigail’in hikayesini anlatmamaları ise bir eksiklik hissi uyandırdı kesinlikle.
Yeni sezonu
2. sezon onayı alır herhalde diye tahmin ediyorum. Bir sürpriz beklemiyorum. Umarım yanılmam.
Eline sağlık @pirate
Bir süredir gizemli bir bilim-kurgu izlemek istiyordum; bu dizi de ilgimi çekti. Umarım ortalama üstüdür.
Bu arada sezon finali ucu çok açık bitmiyordur herhalde, değil mi?
@darkcrystal Teşekkürler. Sezon hikayesini kapatıyor tanıtımda da belirttiğim üzere. Ve gerisi 2. sezona artık şeklinde bırakıyor işte.
@pirate
İyi bakalım, ben de girişeyim yavaştan
İlk Bölüm
İlk bölümü çıktığı gün izlemiş ve fena değil sonra izlerim diye beklettiğim bir dizi.
@pirate yalnız şaşkınım, senin tanıtımın ile youtube dizisi olduğunu öğrendim, velakin dizinin her yerinde İngiliz akımı göze çarpmakta, izlerken BBC veya İTV dizisi diye izlediğimi itiraf ediyorum. Tanıtım için ellerine sağlık.
İlk bölüm merak ettiren lakin boş beleş bir girizgah bölümünden öteye gitmedi, bir iki karakter öne çıkıp bir karakter için bolca flashback izledik, hatta dizi 10 bölüm, 10 da karakter var, her bölüm birini izleriz dedim içimden
İlk bölüm için nötr’üm, lakin konu sevdiğim bir tür olduğundan severek izlerim diye tahmin ediyorum.
Eline saglik @pirate, ne yazik ki ikinci bölümden terk ben. Basit senaryo, ucuz oyunculuklar derken izlenecek gibi degil. Komedi niyetine bile çekemedim.
1×01
Fena başlamadı; şu an biz de karakterler gibi el yordamıyla ilerliyoruz ama ilk bölüm için konuşursam öyle gözüme çok batan bir durum olmadı ve başından memnun kalktım.Mekanlar ve atmosfer tadında. Karakterlerin “geçmişleriyle” ilgili kısımlar da güzel olacak gibi. Görselliği ise başarılı buldum; beklediğimden daha iyiydi. Bölümün son 2 dakikası gelecek bölümlerle ilgili ipucu verir nitelikteydi.
Sözün özü, izlerim ben bunu.
İlk bölüm Dark Matter gibi başladı bir müddet öyle devam etti. Bir androidimiz eksik diye de düşündüm. Sonra malum zilyon kere işlenen şeye bağlandı. Oyunculuklar berbat sırıtıyor ama ben buna devam ederim. Yoklukta gideri var.
@kemal32: Yahu bu dizinin hangi bir tarafında İngiliz akımı akıyor? Bbc itv dizisi diye izlemişsin de eminmisin? E4 bile değil o kadar yani.
@unfortr sen böyle deyince şüphe ettim kendimden birden ve araştırdım.
Araştırma Mod On
-Prodüksiyon Left Bank Pictures İngiliz.
-İMDB Country: UK der
-Filming Locations Cape Town, South Africa (ingiliz sömürge)
-İlk bölüm yönetmen Paul W.S. Anderson ingiliz
– Oyuncu Natalia Tena ingiliz
– Oyuncu Tom Felton ingiliz
Araştırma Mod Out
Aaaa Nora Arnezeder varmış, ilk bölüm hiç dikkatimi çekmedi, her şeyi bırakıp akşam 2.bölümü izlerim
Onları bende incelemiştim. Çok farklı bir platforma iş yaptıklarından tamamen kendi televizyon ekollerinden farklı bir iş yapmışlar gibi geldi bana. O yüzden dedim bbc ve itv işlerine hiç benzemiyor.
Karakterleri tanıdıkça dizi daha çekilir hale geldi, 2.bölüm itibari ile de dizinin gidişatı belirendi, her bölüm bir karakterin geçmişine gitmek de karakterine göre güzel.
Yalnız 3. bölüm hakikaten güzeldi, bu şekilde devam etsin lütfen.
Rey’li bölüm’ü gerçekten çok sevdim, güzel fake’ler attılar bölüm boyunca kim hastalıklı diye, ayrıca Rey’in geçmişi geminin geçmişi ile paralel gidince daha bir sevdirdi.
Dizi sektöründe 2018 yılını atakta geçiren YouTube, kısa vadede başka yeni diziler yapmayı planlamıyormuş. Bu süreçte senaryosuz programlara ağırlık verecekmiş. Bu durum devam eden dizilerini, başlamak için geri sayımda olan dizilerini ve deneme bölümü aşamasında olan dizilerini kapsamıyor elbette.
10. Bölüm (Sezon Finali)
İttire kaktıra başlasam da başından gayet memnun ayrıldım yapımın, zaten bir şekilde devam eden, sezonu devirir
Basit bir anlamda “aslında bir grup kazazedenin katil kim” aramasından ibaret dizi, dolayısı ile devamlı olarak merak unsuru kısmı izlettiriyor, yani bilim/kurgu, uzay kısımlarını çıkarsak bir Harper’s İsland benzeri izledik derdim.
Final ucu açık değil ama devam ederse konusu da hazır, devam ederse izlerim.
Beklenti ile izleyecekler uzak dursun, eğlencelik, vakit doldursun, uzay da görelim diyenler buyursun.
Dizi’de performans beklediklerim fos çıksa da Siobhán Cullen bu dizi için beni hayran bıraktı, özellikle geçmişine gittiğimiz bölüm çok güzeldi, umarım izleyebileceğim başka bir yapımda karşıma çıkar.
1.Sezon Sonrası:
Çok keyif aldığım, gayet beğendiğim bir dizi oldu. Açıkçası yapım kalitesi böylesine ortalama üstü bir şey beklemiyordum, o açıdan şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Bitince resmen üzüldüm. Karakterler (elbette yaptığı saçmalıklar zaman zaman saç baş yoldurtmadı değil ama çok rahatsız edici düzeyde değildi kendi açımdan), onların geçmişleri ve gemideki hikaye oldukça merak uyandırıcı ve sürükleyici işlenmiş. Bu tarzda başka işler vardır umarım.
2.Sezonu olur diye bekliyoeum, olmazsa çok söveceğim Yutuba…
Bu bölümün sonunda olan şey güzeldi mesela.
Ek:Karakterlerin hikayeleri de sıkıcı geçmiyor. Favorim Lee.
Bitirdim ilk sezonu.
Fragmandan sonra beklentim sıfırın altına indiği için izlemeyecektim ama buradaki yorumlar ve fikrine güvendiğim bir arkadaşımın ittirmesiyle izledim.
Genel olarak karakterlerin geçmiş hikayelerini iyi kotararak klişe olan mevzuyu ilgi çekici hale getirebilmişler. Ben oyunculuktan yana vasat bir iş bekliyordum, o yüzden olsa gerek beni rahatsız eden olmadı. Severek izledim. Vasat beklenti ile girerek memnun kalkarsınız başından.
Bu arada çekik göz bıyıksız haliyle pek hojj bir adam vesselam. Karakteri de sevdim.