Sex Education – Tanıtım
177 yorum pirate 16 Ocak 2019 10:50
Netflix’in çiçeği burnunda Britanya yapımı dizisi Sex Education, 11 Ocak 2018 tarihinde izleyici ile buluştu.
Dizinin yaratıcısı, daha önce sadece kısa film tecrübesi olan genç bir isim: Laurie Nunn. Yönetmenlik koltuğunda Kate Herron ile Catastrophe, Cuckoo gibi dizilerde çalışmış Ben Taylor oturuyor. Yapımcılığını ise Jamie Campbell, Sian Robins-Grace ve Jon Jennings üstlenmiş.
İlk sezonu 8 bölümden oluşan Sex Education‘ın 2. sezonunun olup olmayacağı henüz belli değil.
Komedi ve drama ögelerini harmanlayan gençlik dizisinin bölüm süreleri ise 47-53 dakika arasında değişiyor.
KONU
Otis; öz güveni pek yüksek olmayan, pek fazla öne çıkan yetisi de bulunmayan, anne ve babası boşanmış, seks terapisti olan annesi ile beraber yaşayan, 16 yaşında, lise öğrencisi bir gençtir. Seks terapisti annesi sayesinde cinsel hayat tavsiyeleri hakkında bir şeyler bilmektedir. Otis’in bu özelliğini fark eden ve acilen nakite ihtiyacı olan Maeve isimli asi ruhlu bir genç kız Otis’e bir iş teklifinde bulunur. Maeve, Otis’e okuldan müşteri olarak cinsel yaşamlarında sıkıntılar yaşayan öğrenciler bulacak; Otis ise bu müşterilerle görüşüp onların sorunlarını çözecektir. Parayı da ortak bir şekilde kırışacaklardır. Otis, güzelliğiyle dikkatini çeken ama uzaktan uzağa bakmaktan öteye gidemediği Maeve ile vakit geçirmek istemesinin de etkisiyle bu ortaklık teklifini kabul eder ve ikilinin eğlence dolu macerası başlar.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
=Otis=
Konu bölümünde kendisinden söz ettiğimiz ergen seks terapistimiz. Özgüvensiz bir şekilde bu işe başlıyor ama kendi cinsel yaşamındaki problemleri çözmekten aciz durumda olduğunu da belirtmemiz gerek.
Söz konusu maceraya atılmadan önce tek arkadaşı Eric ile beraber takıldığı, kendi halinde bir hayatı olan Otis için zaman zaman yaşına göre oldukça soğukkanlı ve bilgili, zaman zaman ise son derece heyecanlı ve eli ayağına dolaşan bir tip olduğunu söyleyebiliriz.
Karaktere Hugo, Ender’s Game ve Miss Peregrine’s Home for Peculiar Children gibi sinema filmlerinden hatırlanabilecek Asa Butterfield hayat veriyor.
=Maeve=
Otis’e iş teklifinde bulunan asi güzel. Keş annesi, sorumsuz babası ve başı beladan eksik olmayan ağabeyi tarafından terk edilmiş, tek başına hayatta kalmaya çalışan, 16 yaşında bir genç kız. Okulda kötü kız imajıyla nam salmış olsa da son derece zeki ve derslerinde başarılı biri. Geçimini sağlamak ve borçlarını ödemek için Otis’in bu yeteneğini bir fırsat olarak görüyor ve bu fırsatı kazanca çevirmeye karar veriyor.
İnsanların ne düşündüğünü ve popüler olmak gibi şeyleri kafaya takmayan, öz güveni oldukça yüksek, kendi başının çaresine bakabilen, yaşadığı sıkıntıları dışarıya yansıtmamayı tercih eden biri Maeve.
Karaktere bu diziyle kayda değer ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Emma Mackey hayat veriyor.
=Eric=
Otis’in kankası. Cinsel kimliğini fazlasıyla belirgin sergilemeyi tercih eden, rengarenk kıyafetleri ve coşkulu tavırlarıyla dikkat çeken, eşcinsel bir genç.
Karakteri Ncuti Gatwa canlandırıyor.
=Jackson=
Maeve’den hoşlanan bir genç. Maeve ile sekse dayalı, bağlılık olmayan bir ilişkileri var. Okulun popüler çocuklarından. Lezbiyen anneleri ile beraber yaşayan, annesinin de telkinleriyle alkol tüketmeyen, sağlıklı bir yaşam süren, yüzme dalında oldukça başarılı bir sporcu.
Karakteri Wolfblood ve Will dizilerinden anımsanabilecek Kedar Williams-Stirling canlandırıyor.
=Jean=
Otis’in annesi. Bir seks terapisti. Aynı zamanda bir yazar. Hayatına birçok erkek girip çıkıyor ama hiçbiri ile bir bağ kurmayı tercih etmiyor. Otis ile arasındaki bağın yavaş yavaş gevşemeye başlamasından ise rahatsızlık duyuyor.
Karşısındaki insanları ayak üstü analiz etmekten kendini alamayan, kibar görünümlü eleştirel bir kadın Jean.
Karaktere The X Files, Hannibal, The Fall ve Crisis gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Gillian Anderson canlandırıyor.
=Adam ve Müdür Groff=
Adam, cinsel hayatında problem yaşayan bir genç. Otis’in gayri ihtiyari ilk denemesi olacak şanslı kişi kendisi. Okulun müdürünün oğlu olan Adam, baskıcı ve eleştirel babasının üzerindeki baskısının stresini başkalarından çıkarmaya meyilli saldırgan ve sinirli bir genç.
Adam karakterinde Connor Swindells‘ı, Müdür Groff karakterinde ise Alistair Petrie‘yi izliyoruz.
=Ruby, Olivia, Anwar ve Aimee=
Okulun popüler ve şirret öğrenci grubunun dört üyesi.
Grubun kraliçesi Ruby rolünde Mimi Keene‘i izliyoruz. Ruby’nin sağ kolu Olivia rolünde Simone Ashley karşımıza çıkıyor. Grubun eşcinsel üyesi Anwar rolünde Chaneil Kular‘ı izliyoruz. Grubun hafiften itilip kakılanı Aimee rolünde ise bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Aimee Lou Wood‘u izleme fırsatı yakalıyoruz.
Aimee, Adam’ın kız arkadaşı ve Maeve’in tüttürme ve ayak üstü muhabbet arkadaşı olması dolayısıyla bu dörtlüden hikayenin daha fazla içinde olanı.
Bunların dışında aklını bekaretini kaybetmekle bozmuş, garip bir genç kız olan Lily rolünde Delicious dizisinden tanıdığımız Tanya Reynolds‘ı, Jean’in banyosunu yenileyen karizmatik bir tamirci olan Jakob rolünde İsveçli aktör Mikael Persbrandt‘ı, Jakob’un lise çağındaki kızı Ola rolünde Patricia Allison‘ı, Jackson’ın annelerinden biri rolünde Game Of Thrones ve 12 Monkeys dizilerinden anımsanabilecek Hannah Waddingham‘ı, Otis’in babası Remi rolünde Hap and Leonard, Rome, The Following gibi dizilerden yakinen tanıdığımız James Purefoy‘u izliyoruz tekrar eden rollerle.
YAZARIN NOTU
Yeterince başarılı, eğlenceli bir gençlik dizisi olmuş Sex Education. Hikayesinden ziyade birkaç karakteri sayesinde ön plana çıkan bir dizi olmuş diyebilirim. Başrolleri paylaşan Emma Mackey ve Asa Butterfield ikilisi iyi taşımışlar diziyi. Bu diziyle ilk kez vitrine çıkan ve gösterdiği performansla dikkat çeken Emma Mackey’in film ve dizi sektöründe yolunun açık olduğunu düşünüyorum bundan sonraki süreçte.
Yardımcı karakterlerden Jean, Jackson, Aimee ve Lily de renk kattılar kendi çaplarında diziye. Eric karakteri tamamen gereksizdi. Adam karakteri de ilk bölüm hariç gereksizdi. Çekimleri ve mekan tercihleri genel olarak başarılı olan dizinin bu kategorideki sıkıntısı ise gençlerin büyük çoğunluğunun aşırı renkli kıyafet tercihlerinin göz yoruyor oluşu oldu diyebilirim.
Çok fazla ciddiye alınmadan izlenmesi gereken, atıştırmalık bir dizi olan Sex Education ile ilgili benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Geçen gün övmüştüm galiba. O yorumu güncelleyeyim.
Sezonun kalanında diğer dizilerden farklı olan tarafını iyi kullanamadı ve klasikleşti. İyi karakterleri var. Güzel müzik kullanıyorlar. Eric-Otis dostluğu çok tatlı. Ama yani izlemeniz çok mu şart? Siz bilirsiniz. Vaktiniz varsa bakın.
Dün 5 ve 6. bölümleri izledim, bizimkiler de aynı anda televizyonda Ender’s Game izliyorlardı, komik bir şekilde Otis’in küçüklüğü ve ergenliği devamlı karşımdaydı, ilginç anlardı
Ben ilk bölümden ziyade devam bölümlerinden daha çok hoşlandım, elbette bir beklentiye girilmemeli, sıkmadan akıyor işte, yalnız @rpdi çok haklı güzel işlenebilecek bir konuyu ergen muhabettine çevirdiler.
ilk bilmemkaç bölüm üzerine:
Sene olmuş ikibinondokuz, dizi ismi sex education, ne yazık ki friends’ten öteye gidememiş.
daha cesur, daha akıllı, daha bilgilendirici, daha olgun, daha ilginç daha da daha beklerdim. gillian neden bunu kabul etmiş anlamıyorum. bi ara james purefoy bile hortladı bi yerlerden.
tanıtım için eline sağlık @pirate
İlk haftasındaki izlenme oranından memnun gibiler. İlk 4 haftasında You misali 40 milyona ulaşmasını bekliyorlarmış.
Sezon finali
Gerçek bir hayal kırıklığı, ilk bölüm ile son bölüm arasında farklı diziler izlemiş gibiyim, ismi ile alakası olmayan, hiç bir anlan ifade etmeyen muhabbetler, eğitici zerre konusu olmayan, bir gencin ergenlik hikayesi.
Zamanı olan Maeve için izlesin, gerisi boş.
benim için de hayal kırıklığıydı… elde kullanılacak bu kadar malzeme varken, cesaretin yoksa hiç girme bu konulara…
Kaba güldürü bu arkadaşlar.Çerezlik misali.Maksat izleyini eğlendirip güldürmek.Zamaninda amerikalılar çok yaparlardı sinemada bu ergen komedilerini.Ayni tarzı tutturmuşlar işte.Seveni çok olacaktir
Gillian Anderson’ı sevmediğim ve bambaşka bir dizi beklediğim için uzak duruyordum. Ama sonra yorumlarda kadının az göründüğünü okuyunca bakayım dedim.
İlk bölümün ilk yarısında “hiç benlik değil” derken ikinci yarıda sarıp, sonraki bölümleri pıtır pıtır izletti bana.
İngiliz gençlik dizilerinin -alışılanın üstünde- ehilleştirilmemiş gençlik sunmasına alışkın olduğum için işin bel altı kısmına adapte olmam zor olmadı. Yalnız “ne okulmuş arkadaş” demeden de edemedim.
Çok severek izlediğim, tatlış bir romantik komedi gençlik dizisi oldu. En son My Mad Fat Diary‘nin ilk sezonunu izlerken bu duygularda gezmiştim. Onu ya da Skins‘i seven, buna da bakabilir.
Yine geçen sene bu vakitlerde çıkan The End of the Fucking World tadı da aldım sanki biraz. Pek hatırlamıyorum onu gerçi. Aksandan herhalde.
Ya bir de
Taa seneye ikinci sezona kaldı artık. Kim öle kim kala. Üzdü.
@kerem ispiyonda yazdıklarına sesli güldüm, lakin sonunda kadar haklısın
Aimee Lou Wood ve Connor Swindells (Adam / Aimee) sevgililermiş.
İlk 2 bölüm üzerine
Skins’in yeni sezonunu izler gibi oldum biraz ama beğendim yani fena değildi. Skins ile karşılaştırma yapasım yok ama şimdilik onun kadar etkiliyici ve eğlenceli bulmadım yinede. İleriki bölümler daha iyi olur belki. Başı ile sonu farklı bambaşka dizilerdi denmesinin sebebine de merak ettim onuda söyleyeyim. Bakalım sonunu geldiğimde ne ile karşılacağım.
Ben de yeni bitirdim. Yazılanlara katılıyorum. Başladığı gibi gitmiyor. İlk birkaç bölümde verdiklerini diğer bölümlerde vermedi ama izletti kendisini ve oldukça eğlendirdi. Müzik seçimleri gerçekten çok başarılıydı. Hiç sıkmadan güzelce aktı.
Asa’yı pek sevmezdim ama dizide oldukça başarılıydı. Eric şahane Maeve oldukça hoş Gillian’ı benim sevmemem zaten mümkün değildi. Diğer karakterler de idare etti.
Gerçi muhtemelen çok alakalı değildir ama şu Skins’e bir ara gireyim artık, kaç yıl geçti.
Ben bunu onay haberinden iki gün önce falan bitirdiydim. Gittikçe alıştım, eğlendirmesinin da katkısıyla çabuk bitti bölümler.
Asa’nın dizide bayağı iyi olduğuna katılıyorum. Eric, Adam, Gillian (bu da kaldı Gillian) falan derken izletiyor kendisini.
Not: Skins’in ilk jenerasyonunu izledim ve en azından orada buradakinin yarısı komedi yok diyebilirim. Skins bildiğin gençlik draması hatta. Canı isteyen depresyona girer.
Behind The Sex Scenes
dizinin genel olarak akışı iyidi, ama final bölümüne gelince final bu mu dedim ekstra daha 2 bölüm falan aradım boş bi son bölüm olmuş onun harici güzeldi yani 2. sezonu pek merak ettirmedi.
S01E03
İlk bölüm de hoşuma gitmişti ama en çok bu bölümü sevdim. Çünkü zaten ilk bölümden itibaren komedi unsuru neredeyse her sahnede. Bu bölümde ise Maeve sayesinde biraz daha ciddi, karakter derinliğini yansıtan sahneler izledik. Bu kısım benim için çok daha önemli. Bölümün sonunda Maeve ve Otis’in yürürken yaptıkları konuşmalar da çok güzeldi, üzüldüm Maeve için. Bana Sing Street filmindeki Raphina karakterini hatırlattı, onun hikayesi de göründüğü gibi değildi aslında. Buradan ilerleriz umarım.
Yine çok güzel bölüm. Bölümü ikide bir durdurup çalan şarkı hangisiymiş diye bakmak zorunda kaldım. Sondaki şarkı da güzelmiş derken lanet olsun dedim,
Bir an korktum Maeve para olayını öğrenecek üzülecek diye. Maeve çok güçlü bir karakter imajı veriyor ama aslında çok kırılgan. O yüzden Jackson şarkı söylemeye başlayınca, Maeve’in yelkenleri suya indireceğini anlamıştım. Otis de biraz sorunlu bir karakter. Aşırı mutlu bölümlere gider miyiz buradan bilemiyorum.
Hafif bir bölüm olacak derken çok hüzünlü bir bölüm oldu aslında. Maeve fotoğraf konusunda niye yardım ediyor diye düşünürken beklemediğim olaylar oldu.
Sondaki Maeve-Jackson sahnesi de güzeldi. Jackson beklediğim biri gibi çıkmadı, takdir ettim kendisini. Maeve’i rahatlatması iyi oldu, sevindim.
Otis’in garipliği hakkında eğlenip duruyorduk ama
O kadar sevdim ki ilk sezonu. Uzun süredir bu tarzda izlediğim en iyi diziydi. Diziye başlarken beklentim de düşüktü, en azından eğlenceli bir şey izlerim diyordum. Sadece eğlenceli bir sezon izlemekle kalmadım, aynı zamanda çok üzücü anların olduğu, duygusal olarak çok etkilendiğim bir sezonu izlemiş oldum.
Dizinin ismine uygun bölümler de aslında 1.ve 2. bölümlerdi. Bu bölümlerde karakterleri tanıdık, okulun ne kadar absürt derecede renkli bir yer olduğunu öğrendik ve erotik-komedi karışımı sahneleri izledik. Bölümleri sıraladığımda ise en alt sıraya da 1.ve 2. bölümü koyuyorum. Çünkü karakter derinliğini gösteren, daha ciddi sahneler 3.bölümle birlikte geldi. 3.bölüm öncesine kadar sadece Maeve çok güzel gerçekten, Otis’le aralarında bir şey olacak mı acaba düşünceleri ile izliyordum. Maeve’in dış görünüşü yerine gerçekte nasıl bir hayat yaşadığına odaklandılar.
5.bölüm ise çok daha ağır bir bölüm oldu, gözlerimin dolduğu sahneler vardı.
Aynı bölümde Maeve sahneleri de çok önemliydi. Fotoğraf konusunda sinirlendi, sadece destek olmak istiyor diye düşünmüştüm. Çok daha önemli bir sebebi olduğu ortaya çıktı. Sırf öpüşmek istemediği için kendine atılan iftiralardan bahsettiği sahne çok çarpıcıydı. Çarpıcıydı çünkü ilk bölümden itibaren şu ‘cock biter’ muhabbetine gülüp geçiyorduk. Maeve de ciddiye almıyor gibi görünüyordu. Ama aslında ciddiye almamaktan başka seçeneği olmadığı için böyle yapıyormuş, çok daha derin yaralar taşıyormuş. Zaten Maeve’in çok güçlü görünse de ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğu Jackson ve ailesi ile olan yemek öncesi ve sonrasında belli oluyordu. Jackson’ın da klişe bir karakter olacağını sanıyordum, yanıldım. Bölümün sonunda Maeve’i teselli etmesi çok güzel bir davranıştı.
Sonraki bölümlerde de Otis’in cinsellik konusunda neden böyle olduğunu öğrenmiş olduk. Olayın altında ciddi bir travma olacağını beklemiyordum.
Otis ve Maeve’in birlikte olmasını da aşırı istediğimi belirteyim, çok hoşuma gidiyor ikisinin kimyası. Sondaki öpüşme sahnesi için de çok şikayet etmiyorum o yüzden. Kesin daha ilk sezondan bu ikisini birleştirirsek konu sıkıntısı yaşarız dediler. 2.sezon affettirirler kendini, Otis-Maeve olacak.
Söylediğim gibi çok çok sevdiğim bir sezon oldu.Teker teker oyuncuları saymadım çünkü defalarca bu casting işini yapanlar nasıl olmuş da böyle bir uyum sağlamayı becermişler diye düşünüp durdum. Umarım diziye yeni başlayacak olanlar dizinin isminden dolayı farklı, boş bir diziye başlayacaklarını sanmazlar. Bizim ülkemizde sıkça yaşanan bir sorun bu. Söylediğim gibi Maeve zaman zaman Sing Street’teki Raphina karakterini anımsattı bana. Otis ise garip bir şekilde The Perks of Being a Wallflower filmindeki Charlie’i anımsattı bazen. Umarım daha fazla insanın ilgisini çeker bu dizi, bir sonraki sezonunu beklediğim diziler arasında en üst sıraya yerleşti benim için.
@Vesper bunu seven Bonding’i de sevdi
@dkamoy teşekkürler, alıyorum listeme hemen.
Season 2 — FIRST LOOK:
Chinenye Ezeudu, Sami Outalbali, George Robinson
S2 POSTER
Karakter posterleri
Yayınlandığından beri izlemek istiyorum bir türlü sıra gelmedi maalesef. 2. sezonu yaklaşınca 2 sezon birikeceğine direk dalmak istedim ve iyi ki de izlemişim. Hatta biraz daha erken izlesem kesin yılın ilk 20 listesinde bi 10 puan verirdim. Çok severek izledim diziyi. Gerçi bol bol da sövdürdü bana ama olsun.
2. sezonu hemen izleyemem diyordum ama çok merak ediyorum da diziyi, muhtemelen direk dalarım gibi duruyor.
Gelecek sezonda görüşürüz.
Not: Bu arada Maeve ne kadar çok Gillian Jacobs a benziyor. Otis de birini andırıyor bana derken konuşması Joshua Jackson aynı ses tonu falan, biraz daha küçüğü sonunda buldum. Sadece ses olarak benziyorlar tabii.