Freeform, izleyicilerini bu yaz The Bold Type ile tanıştırdı. Dünyaca ünlü kadın dergisi Cosmopolitan’ın genel yayın yönetmeni Joanna Coles’un hayatından esinlenilerek ortaya çıkarılan bu renkli dramanın ilk sezonu 10 bölüm sürecek. Yapımcısı daha önce Parenthood’un mutfağında yer alan Sarah Watson.

Konusuna bakacak olursak…

New York City’de geçen hikayede, Scarlet adındaki kurgusal kadın yaşam dergisinin çalışanlarının başından geçenlere tanık oluyoruz. Dizi, merkezine üç genç kadını koyuyor. Daha önce stajyer olarak Scarlet’ta yer alan bu üç yakın arkadaş, artık burada farklı farklı işlere girmişlerdir. İş hayatının acımasızlıklarına birlikte göğüs geren, birbirlerinin her konuda yardımlarına koşan, destekleyen bu üç kadın, kariyerlerinin basamaklarını tırmanırken bir yandan da öz benliklerini bulacaklar ve romantik yaşamlarını yolunda götürmeye çalışacaklar. Ve elbette böyle bir dergide çalışırken moda dünyasından geri kalamayacaklar.

Karakterlere ve oyunculara göz atacak olursak…

Jane Sloan
Jane, stajyerliğini geride bırakarak dergide artık bir yazar olmuştur. Politikadan seks ve kadın-erkek ilişkilerine kadar çok çeşitli konularda yazılar yazmaktadır. Mükemmelliyetçi biri olan olan Jane, cesur ve sınırları zorlayan yazılar yazmayı istemektedir ve bu ruhuyla bu yolda bazı yeni deneyimler yaşamaktan çekinmeyecektir.

Karakteri Katie Stevens canlandırıyor. Kendisini şüphesiz en iyi Faking It’ten tanıyoruz.


Kat Edison
Kat, Scarlet’in sosyal medya yöneticisi olarak çalışmaktadır. Bu işi kendi farkıyla ortaya koyabilmek için uğraşmaktadır. Cesur, arkasında olduğu şeyi sonuna kadar savunan biri. Cinsel yönelimiyle ilgili kafa karışıklığı yaşıyor.

Karaktere Aisha Dee hayat veriyor. Kendisini I Hate My Teenage Daughter, Chasing Life ve Sweet/Vicious gibi kısa soluklu dizilerden hatırlamak mümkün.


Sutton Brady
Her zaman sorumlulukları olan biri olarak büyüyen, bir bakıma küçük yaşta yetişkin bir bireye dönüşen Sutton, her zaman mantığıyla hareket etmiş; bu zamana kadar hayatında hiç risk almamıştır. İşletme bölümünü bitiren Sutton, Scarlet’ın editörlerinden Lauren’ın (Emily C. Chang) asistanı olarak çalışmaktadır. Fakat içinde hep modaya yatkın olan bir yönü vardır ve bunu ortaya çıkarıp hayallerinin peşinden gitme cesaretini gösterme konusunda kararsızdır. Romantik yaşamında ise tehlikeli yollarda yürümektedir.

Karakteri Meghann Fahy canlandırıyor. Oyuncuyu Necessary Roughness ve Chicago Fire’dan tanıyabilirsiniz.


Richard Hunter
Richard, derginin avukatıdır ve aynı zamanda yönetim kurulunda yer almaktadır. Yakışıklı, çekici ve başarılı bir iş adamı olarak herkesin gözdesidir. Sutton ile herkesten sakladıkları, cinsellikten ibaret bir ilişkileri vardır.

Karaktere Sam Page hayat veriyor. Bu dizi, Mad Men, Gossip Girl, 7th Heaven, Desperate Housewives, Greek, House of Cards ve Switched at Birth gibi dizilerde irili ufaklı rollerde yer alan oyuncunun uzun zamandan beri kadrolu olarak yer aldığı ilk iş.


Jacqueline Carlyle
Jacqueline, Scarlet’ın inanılmaz başarılı, şık ve bu işin içindeki herkesin idolü olan genel yayın yönetmenidir. Gayet makul ve sakin bir patron olsa da yeri gelince sert ve acımasız olabilir.

Karakteri The Office ve Transparent gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Melora Hardin canlandırıyor.


Ayrıca Scarlet’ta yazarlık yapan Alex (Matt Ward), Kat’in ilgi duyduğu Müslüman ve lezbiyen fotoğrafçı Adena (Nikohl Boosheri) ile Pinstripe adlı dergide yazıp Jane ile yolu kesişen Ryan [Dan Jeannotte (Reign, Good Witch)] gibi karakterler de dizide boy göstermekte.

İş yeri dizilerini genelde seven, burada dönen entrikalara ve rekabet ortamına özel olarak ilgi duyan biriyim. Bu iş yeri bir de Ugly Betty ya da The Devil Wears Prada‘daki gibi yayıncılıkla ilgiliyse tam olarak aradığımı buldum demektir. O yüzden The Bold Type, duyduğum ilk andan itibaren merak ettiğim bir diziydi. Gelmesine yakın düşen bilgilerden ve fragmanlardan bir de Sex and the City esintileri hissettim ki değmeyin keyfime. Yani aslında kızgın rekabetin hissedildiği ortamdan ziyade güçlü dostluk ilişkilerinin öne çıktığı bir dizi olmuş ki bu da olur. Güçlü kadın karakterlerin yer aldığı, iç açıcı renkleriyle yormayan, eğlenceli ve tatlı bir yaz dizisi bulmayı umarak karşısına oturdum ve aradığımı tam olmasa da buldum. Çünkü bu saydığım örneklerin yanında çok sığ ve basit kalıyor ama genel olarak düzgün, şans verilmeyi hak eden bir dizi olmuş. Bu tarz yapımlardan hoşlanıyorsanız ve Freeform dizisi olduğunun bilinciyle izlerseniz memnun kalabilirsiniz. Bu yazıyı yazdığım sırada üç bölümünü izledim ve her birini bir öncekinden daha başarılı buldum. Yani gelecek vaat eden bir dizi olduğunu düşünüyorum ama reytinglerinden dolayı 2. sezonun biraz sallantıda olduğu gerçeği de orada duruyor ne yazık ki.

Deneyecekseniz keyifli seyirler…

Fragman: