The Stranger: Hepimizin Sırları Var – Tanıtım
11 yorum pirate 01 Şubat 2020 08:43
Netflix’in yeni İngiliz draması The Stranger, 30 Ocak 2020 tarihinde izleyiciyle buluştu. Harlan Coben‘in 2015 yılında yayımlanan aynı isimli romanından uyarlanan dizi, 8 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 42-52 dakika arasında değişmekte. Ucu tamamen kapalı biten dizi için ‘Mini dizi’ ifadesini kullanabiliriz dizinin Wikipedia sayfasında da böyle olduğu üzere.
Gizem ve gerilim unsurlarının öne çıkarıldığı, ara ara aksiyon sahnelerinin de yer aldığı ve heyecanın hiç eksik olmadığı suç dramasının yönetmenliğini Daniel O’Hara ve Hannah Quinn üstlenmişler. Yapımcı kadrosunda ise Harlan Coben, Daniel Brocklehurst ve Madonna Baptiste yer alıyor.
Diziye 3 farklı hikayeyle giriş yapıyoruz. Sonrasında da bu hikayeler dallanıp budaklanıyor. Söz konusu hikayelerdeki karakterlerin birbirleriyle yakın bağlantıları mevcut elbette.
İlk hikaye, Adam Price isimli bir adamın yanına tanımadığı bir genç kadının yaklaşıp ona karısı Corinne‘in (Dervla Kirwan) birkaç sene önce sahte bir hamilelik tezgahlayarak onu kandırdığını söylemesiyle başlıyor. Söz konusu gizemli kadın, Adam’a “Hatta oğullarının da senden olup olmadığını kontrol et!” diye bir not düşüyor onun yanından ayrılmadan önce.
İkinci hikaye, Adam’ın büyük oğlu ve 2 arkadaşının içinde yer aldığı bir hikaye. Üçlünün gittiği ormanlık alan kenarındaki bir parti sonrasında Dante (Kai Alexander) isimli bir okul arkadaşları ormanda çıplak vaziyette ve yaralı bir halde bulunuyor polisler tarafından ona kimin ne yaptığı bilinmez bir şekilde.
Üçüncü hikaye de yine ilk hikayedeki gizemli yabancıya bağlanıyor ve 2. bölümün ilk saniyelerinde akmaya başlıyor. Bir kafeterya işleten Heidi Doyle (Jennifer Saunders) isimli orta yaşlı bir kadının önü gizemli yabancımız ve ortağı tarafından kesiliyor ve ona kızıyla ilgili bir takım bilgiler verilip şantaj yapılıyor.
*Adam Price karakterine Berlin Station, Robin Hood ve Hannibal gibi dizilerden hatırlanabilecek Richard Armitage hayat veriyor. Adam, bir avukat. Karısı Corinne ise bir öğretmen.
*Adam’ın 16-17 yaşlarındaki büyük oğlu Thomas rolünde The A List dizisinden tanıdığımız Jacob Dudman‘ı izliyoruz. Thomas’ın 13-14 yaşlarındaki kardeşi Ryan rolünde ise Misha Handley karşımıza çıkıyor.
*Thomas’ın karşı komşusu ve yakın arkadaşı Mike karakterine Brandon Fellows, Thomas’ın sevgilimtırak arkadaşı Daisy Hoy karakterine ise Clique ve Into the Badlands dizilerinden tanıdığımız Ella-Rae Smith hayat veriyor.
*Heidi’nin yakın dostu olan ve kısa bir süre sonra emekli olup onunla seyahate çıkma planları yapan bir dedektif olan ve aynı zamanda Dante’nın vakasıyla da ilgilenen Johanna Griffin karakterini Downton Abbey, Benidorm ve Happy Valley gibi dizilerden tanıdığımız Siobhan Finneran canlandırıyor. Johanna’nın ortağı Wesley Ross rolünde ise This Way Up ve Chewing Gum dizilerinden anımsanabilecek Kadiff Kirwan‘ı izliyoruz.
*Merlin, Dominion ve The Split gibi dizilerden anımsanabilecek Anthony Head‘i Adam’ın kendini beğenmiş ve kodaman babası Ed Price rolünde, Dickensian, The Honourable Woman ve Counterpart gibi dizilerden hatırlanabilecek Stephen Rea‘yı Ed’in evini almak için yoğun çaba harcadığı, avukat olarak Adam’ı tutan ve Priceların eski bir komşusu olan Martin Killane rolünde, Game of Thrones, Three Girls ve After Life gibi dizilerden anımsanabilecek Paul Kaye‘i gizemli yabancımızın peşindeki bir polis memuru olan ve aynı zamanda Thomas’ın okuldan bir arkadaşının velisi olan John Katz rolünde, Misfits, Jamestown ve Gunpowder gibi dizilerden tanıdığımız Shaun Dooley‘yi ise Adamların karşı komşusu, Mike’ın babası ve Corinne’in iş arkadaşı olan Tripp rolünde izliyoruz.
*Gizemli yabancımıza ise Killjoys dizisinden tanıdığımız Hannah John-Kamen hayat veriyor.
İçine içine çeken bir hikayesi vardı dizinin. Heyecan fırtınası, bölümler ilerledikçe artarak devam etti. Gizem unsuru mükemmel kullanılmıştı. Sürekli yeni bir şeyler ortaya çıktı. Her yeni bölüm bir sonrakini merak ettirir haldeydi. Sonunu da çok iyi bağladılar. Harlan Coben, 2 sene önce Safe ile vasat bir iş çıkarmıştı ama bu kez büyük bir alkışı hak etmiş kesinlikle. Yönetmenler ve oyuncular dahil olmak üzere 2020 yılının bu ilk bombasında emeği geçen herkese teşekkürler.
Dizi için puanım: 9.3
Bu da dizinin fragmanı:
yorumlar
Tanıtım için teşekkürler öncelikle. Dizi güzel başladı, konu ilginç. Dizi yürüdükçe Harlan Coben okuyo gibi oluyosunuz ki ben severim kendisini onun için kendi adıma bu da artı yazdı diziye. Ama bence konu genişledikten sonrasında güzel yürümedi dizi, tesadüfler ,olayların hızlıca kapanması filan biraz ucuz geldi bana. Çok da gömmüş gibi olmayayım, diziyi bi günde bitirdim, overallda güzel dizi olmuş, sonraki bölümü açtırıyo hemen insana sadece bence beklentiniz çok da yüksek olmasın.
Yazdığımı okudum da bi paragraf yazıp pek de bi sonuca varamamışım, bi siyasetçi tavırları, orta yolculuk filan sorry asdfghjklş.
Ben de aşağı yukarı benzer şeyler düşünüyorum. İyi başlıyor ama 2. yarıdan itibaren bir takım sıkıntılar oluyor. Yine de geneline bakınca fena olmayan bir İngiliz dizisi. Vaktiniz varsa bir göz atın.
İlk iki bölümü bitirdim. Yorumlara şimdilik genel çerçevede katılabilirim. Gittikçe dallandırıp budaklandırıyorlar, bölüm sonları da bir sonrakini merak ettirici özellikte. İkinci yarısında sarpa sarabilir tabii, olursa şaşırmam.
Yavaş yavaş devam eder tamamlarım herhalde bir ara. Safe gibi olsa yeter zaten, fazlasında gözüm yok.
1×06’nın Ardından
Sağlam olacağını biliyordum, nitekim ilk 6 bölüm boyunca da yanıltmadı.
Gizemi diri tutan, oyunculukları gayet düzgün, nakış gibi işlenen bir senaryoya sahip, temposu yüksek, üç-dört koldan ilerleyerek yavaş yavaş bunları güzel bir şekilde birleştiren bir dizi olmuş. Son iki…
1. sezon yorumum: Meh.
İlk yarıda çok güzel bir gizem yarattılar ama sonlara doğru yokuş aşağı gitti. Özellikle ergenlerin hikayesi o kadar gereksizdi ki. Ne kattı yani hikayeye? Ortalama bir İngiliz polisiye dizisi olmuş.
1.sezon
Gizem üzerine gizem, zamanınız yoksa sakın başlamayın yoksa bırakamıyorsunuz, Bir oturuşta bitirdiğim az sayıdaki diziden biri oldu. Mükemmel değil ama kendini izlettiriyor.
fazla garip şeyler oluyor ilgimi çekmekten çok itiyor. belki modumda değilimdir ama bakalım bekleyip göreceğiz.
izlenmese de olur bir yapım. gereksiz detaylarda boğulmuş. daha temiz bir storyline ile daha sürükleyici olabilirmiş. çocuklar ve hikayesi sıkıntılı. pi la ve diğer vakalarıyla ilgili de bazı sıkıntılar ve gereksiz detaylar vardı.
İlk bölümü izleyip geldim de yorumları okuyunca hevesim kaçtı
1×08 (Final) üzerine:
Yarısına geldikten sonra diğer şeylerden dolayı ara vermiştim. Karantinada buna da sıra geldi. Hatırladığım kadarıyla nasıl başladıysa öyle gitti.
Hikayeyi bir sürü detaya boğmuşlar aslında. Özellikle ikinci yarıda daha şaşırtmaca odaklıydı, her taraftan bir şey çıktı. Finalde de topladılar tabii. Zaman atlaması kısmını iyi ki gösterdiler, öteki türlü eksik kalacaktı çünkü.
Safe, Michael C. Hall’un da katkısı ilgimi biraz daha çekmişti. The Stranger’da hikayesi daha önce çıktı haliyle. Richard Armitage’a haksızlık etmeyeyim gerçi.
Neyse bu da bitti. The Woods’u izler miyim bilmiyorum ama olmaz değil.