Troppo – Tanıtım
9 yorum pirate 03 Mart 2022 17:05
ABC iview abc tv alternatif Anna McGahan avustralya dizisi Caroline Brazier Chenoa Deemal Chris Alosio Damien Garvey David Lyons dedektiflik dizisi drama Kate Beahan Ling Cooper Tang Lucas Linehan Miranda Frangou Nicole Chamoun peta wilson Radha Mitchell roman uyarlaması Sara West suç draması Sun Park tanıtım thomas jane Thomas Weatherall troppo Wendy P. Mocke yerin ha
Avustralya kanalı ABC TV’de Troppo isimli yeni bir drama başladı. Bu da fragmanı:
8 bölümden oluşan dizi, 27 Şubat’ta başladı. Söz konusu tarihte ABC iview üzerinden tüm sezonun aynı anda sunulduğunu da belirtelim. Dizinin ABD’deki yayın haklarını ise IMDB TV satın almış.
Dizinin bölüm süreleri 52-60 dakika arasında değişmekte.
Candice Fox‘un Crimson Lake isimli roman serisinden uyarlanan dizinin yaratıcısı Yolanda Ramke. Stuart Ford, Andrew Gregory, Thomas Jane, David Ogilvy, Simonne Overend, Courtney Lauren Penn, Greg Quail, Yolanda Ramke, Sally Riley, Mikael Borglund, Lourdes Diaz ve Karl Zwicky ise dizinin yapımcı kadrosunu oluşturuyorlar.
Suç geçmişi olan eksantrik bir özel dedektif olan Amanda Pharrell ile onun tarafından işe alınan Ted Conkaffey isimli gözden düşmüş bir eski polis var hikayemizin merkezinde.
Uyumsuz ikilimizin yolları Ted’in bahçesine dalan yaralı bir kazı veterinere getirdiği gün kesişiyor. Yeni başladığı dedektiflik kariyerinde daha çok kayıp hayvanlar gibi küçük davalara bakmış olan Amanda, kocası ortalıktan kaybolan varlıklı bir Asyalı Avustralyalı kadını işindeki yeterliliğine ikna edip de tek başına davayı alabilecek gibi durmadığını kavrayınca aklına Ted geliyor. Kadına bir eski polisle birlikte çalıştığını söylüyor ve bu sayede davayı alıyor. Sonrasında da Ted’i ikna ediyor ve davada birlikte çalışmaya başlıyorlar. Ted’in aklında çalışmak gibi bir şey yok aslında. İyi niyetinin kurbanı olup yaralı kazı veterinere götürdüğünde fahiş fiyatlı bir fatura ile karşılaşınca acil nakit paraya ihtiyaç duyuyor ve gönülsüzce de olsa Amanda’nın teklifini kabul ediyor. Başına buyruk, toy bir özel dedektifle çalışmak onun için hiç de kolay olmayacak elbette.
Vahşi doğada hayatta kalmak ve bu mücadelede akıl sağlığını korumak üzerine amansız bir savaşa giriyor ikilimiz.
*Ted Conkaffey karakterinde Hung ve The Expanse dizilerinden tanıdığımız Thomas Jane‘i izliyoruz. Ted, hem işinde hem de evliliğinde ciddi problemler yaşamış olan Amerikalı bir adam. Bu problemlerin ardından alkole vermiş kendisini. Soluğu da bu ücra yerleşim yerinde almış. İntihar etmeyi ciddi şekilde düşünür halde.
*Amanda Pharrell karakterine The Gloaming, Safe Harbour, Romper Stomper ve On the Ropes gibi dizilerden hatırlanabilecek Nicole Chamoun hayat veriyor. Amanda, çocuk denecek yaşta hapishaneye girmiş. Çıkalı da daha bir sene olmuş. İnsanlarla olan iletişimi pek iyi olmayan biri. Ulaşımını bisikletiyle sağlamayı tercih ediyor. Dövme sanatına karşı özel bir ilgisi var. Kendisine dövme yaparken duyduğu acı hissi ona bir çeşit haz vermekte.
*David Lyons (Revolution, Game of Silence, The Commons), söz konusu yerleşim yerinde polis olarak görev yapan Damford karakterini canlandırıyor.
*Radha Mitchell (The Romanoffs, Red Widow), Ted’in şu an yanında olmayan ve arasının bozuk olduğu karısı Kelly karakteriyle konuk olmuş birkaç bölümlüğüne.
*Sun Park (Wentworth), kocası kayıplara karışan ve onu bulması için bizimkileri işe alan Yoon Sun isimli bir kadını canlandırıyor.
*Kadroda ayrıca Peta Wilson (La Femme Nikita), Damien Garvey (Jack Irish, Harrow, Rake), Ling Cooper Tang (The Secrets She Keeps), Wendy P. Mocke, Yerin Ha (Reef Break), Kate Beahan (Mistresses), Thomas Weatherall, Chenoa Deemal, Lucas Linehan, Miranda Frangou, Chris Alosio (Fighting Season), Sara West (Dead Lucky), Caroline Brazier (Rake, Tidelands) ve Anna McGahan (Picnic at Hanging Rock, Anzac Girls) gibi isimler de bulunuyor.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve fena bulmadım. Cazip oyuncu kadrosunun da pozitif etkisi mevcut elbette. İlerleyen bölümlerde diğer tanıdık oyuncuların da ekranda gözükmesiyle daha da keyifli bir hale gelebileceğine inanıyorum.
yorumlar
Dizinin ilk bölümünü izledim ve fena bulmadım. Hafif seviyede eğlenceli denebilecek bir atmosferi var. Cazip oyuncu kadrosunun da pozitif etkisi mevcut elbette. İlerleyen bölümlerde Peta Wilson, Damien Garvey, Caroline Brazier ve Radha Mitchell gibi diğer tanıdık oyuncuların da ekranda gözükmesiyle daha da keyifli bir hale gelebileceğine inanıyorum dizinin.
S01E02
Peta Wilson, Damien Garvey ve Radha Mitchell, minik birer sahneyle teşrif ettiler bu bölüm. Garvey, saçlarını uzatmış iyice görmeyeli. Wilson, yaşlanmış biraz doğal olarak. Radha’nın teşrifi ise video görüşmesi üzerinden oldu beklendiği şekilde.
Wilson, komşu hatun rolüyle teşrif etti. Ted’e manita adayı olarak geldiğini varsayıyorum karakterin. Garvey’nin rolü ise Asyalı adamın çalıştığı şirketin büyük patronu. Radha’nın karakteri için ise ‘Ted’in ayrıldığı eşi değil eski karısı’ düzeltmesi yapmam gerek.
Nicole Chamoun, sadece bu rol için mi saçlarını kazıtıp bu tipe bürünmüş yoksa hayat tercihi mi bilmek isterdim. Hayat tercihi ise büyük bir depresyondan ya da kimlik karmaşası sürecinden geçiyor olsa gerek. Rol için ise de normalde kazanacağın paranın iki katını bile verseler buna değmez bence.
David Lyons’ın karakterine güvenemiyorum bir türlü. Sadece gıcık bir mizaca mı sahip yoksa kötülerle işbirliği halinde mi kestiremiyorum.
*
Her şeyi fazla kişiselleştiriyor bu adam ve ciddi seviyede rahatsız ediyor beni.
*Caroline Brazier de teşri etti nihayet. Damford’un Amanda takıntısı da anlaşılmış oldu böylece.
*Peta Wilson’a daha fazla sahne istiyorum. Neredeyse hiç kullanmıyorlar onu ve bu durumdan hiç hoşnut değilim.
*O ya da diğerleri ne söylerse söylesin inanmıyorum ben Amanda’nın soğukkanlı bir katil olduğuna. Benim varsaydığım gibi yalan söylemeye ısrarla devam mı ediyor yoksa buna inanmayı seçtiğim için ben mi çok naifim?
*Ted: Fazla yufka yürekli davranmadın mı o ite karşı?
Bizim ikilinin üstlendiği dedektiflik davası hikayesinin bendeki ilgi çekiciliği azalalı çok oldu bu arada. Amanda’nın ve Ted’in geçmiş hikayeleri daha iyi sürüklemekte diziyi. Bir de o davadaki istikamet belli zaten. Katil:
Harika bir kapanış olmuş.
Damford’un sezon başından beri Ted’e olan anlamsız ‘pedo’ takıntısını sorgulamakta ve altında bir şey aramaktaydım. Ölen kız konusunun altından bunun çıkacağı aklıma gelmemişti ama. Keza ölen kızın Damford’un öz kızı olduğunu varsaymaktaydım şu andaki kızının aksine. Haliyle şu andaki kızıyla ilgili bir hamle bekledim durdum sezon boyunca bu konuda. Ölen kızın annesinin malum kutuyu bir hışımla getirip bıraktığı sahnede bile şüphelenmedim hatta. Çünkü Damford’un ölen kızın öz babası olmadığı aklımın ucundan bile geçmemişti dediğim gibi. Uyuşturucu ve ölen kızın arkadaşının yalan söylüyor oluşu konusunda yanılmadım ama. 6. bölümün ardından ne tahmin ettiysem o oldu.
Bölümü 5 dakika daha uzatsalar ve Damford’un demir parmaklıkların ardına girdiğini görsek hoş olacaktı bu arada. Hikayeyi bu şekilde bırakmak %100’lük bir tatmin duygusundan mahrum etti beni.
Yılın sürpriz dizisi oldu benim açımdan Troppo. Böyle bir dizinin geleceğinden de habersizdim; karşımda böyle zengin bir kadro bulacağımdan da. Piyangodan çıktı resmen. Bununla birlikte bu derece iyi iş çıkarmaları da ayrı bir sürpriz oldu. Bu haliyle bana bir tık Erik Thomson’ı anımsatan Thomas Jane ile Hung sonrasında ilk kez bir dizide buluşmak çok hoş oldu bu arada. İyi de iş çıkardı cidden. Nicole Chamoun da ona fena eşlik etmedi. Rolü çok minik kalsa da Peta Wilson’ı La Femme Nikita sonrası ilk defa ekranda görmek de hoş oldu ayrıca. Uzun yıllardır kendini soyutlamışmış meslekten. Umarım bu dönüşü kalıcı olur.
Ucu kapalı bitti dizinin. Bu derece iyi bir kapanış yapılmışken 2. sezonunun gelmesi bir risk olabilir sanki. 3 hikayeli zengin bir sezonla dönemeyecekleri için bir hayal kırıklığı yaratabilir olası bir 2. sezon. Buna rağmen bu riskin alınması gerek bence. Çünkü bu ikiliyi izlemeye devam etmek istiyorum. Keza Ted’in bence layıkıyla kapanmayan malum hikayesini de nihayete erdirme şansımız olur bu sayede. O yüzden yap bir güzellik ABC ve sevindir beni!
tanıtım sonrası edinip kenara attığım bir dizi. arşivi karıştırırken isminden dolayı hep yabancı dilde diyip geçiyordum bunu açıp bir görünütüsüne bakayım diyince fark ettim avustralya dizisi olduğunu. avustralya kırsallarında mı geçiyor yoksa şehir içinde mi? outback yoğunluklu görselliğe sahipse bir ara denemek isterim.
@ozgun14 Timsah tehditli bir nehrin kenarına konumlanmış bir küçük yerleşim yerinde geçiyor.
Ben umudu keseli çok uzun zaman olmuştu ama … 2. sezon onayı gelmiş.
2. sezon, yılın 3. çeyreğinde yayınlanacakmış.