BrainDead || Washington’ı Neler Yiyor? — Tanıtım
62 yorum aserat 24 Ağustos 2016 09:01
Amerika’daki ulusal kanallar genellikle yaz sezonunu yarışma veya reality programlarıyla geçirirler, ama bunlardan birisi olan CBS son dönemde Under The Dome ve Zoo gibi konuşulan yapımlara ev sahipliği yapması açısından önem taşıyor. 2016 yazında iki yeni diziyi (diğeri American Gothic) izleyicilerle buluşturan kanalın yakında ilk sezonuna noktayı koyacak olan, bilim kurgu, komedi ve siyaseti bir araya getiren yapımı BrainDead‘i daha yakından tanımaya ne dersiniz?
KİMLİK BİLGİLERİ
Türler: Komedi, Bilim kurgu, Gerilim, Dram, Politika, Korku
Sezon Sayısı: İlk sezon 13 bölüm (Şu ana kadar 9 bölümü yayınlandı.)
Onay Durumu: İlk sezonu 11 Eylül’de sona ereceği için henüz bir haber yok.
Süre: Her bölüm 42-43 dakika.
Yapımcılar: Robert King & Michelle King
Yayınlandığı Kanal: CBS
Önemli Bağlantılar: IMDb – Wikipedia – Resmi Site – Facebook – Twitter – Instagram – Youtube – Yazı Odası
KONU
Laurel Healy idealist bir belgesel yapımcısıdır. Babası ve senatör ağabeyi nedeniyle her zaman nefret ettiği siyasetin içinde yer almıştır. Yeni belgeseli için mali sorunlar çeken genç kadın, ağabeyi Luke’un partisine katılır ve babasından 6 aylığına ağabeyinin yanında çalışmasına karşılık ona gereken desteği sağlayacağına dair bir teklif alır. Laurel bunu kabul edip seçmenlerden sorumlu memur olarak Beyaz Saray’da çalışmaya başlarken devlet ise batmanın eşiğine gelmiştir. Bütçenin onaylanmaması durumunda ülkenin iflas etme durumu vardır, ancak Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir türlü uzlaşamamakta ve bu da her şeyi daha zor bir hale sokmaktadır.
Günlerden birinde bir kadın, kocasının denizdeki görevinden geldikten sonra eskisi gibi olmadığını fark eder ve Laurel’dan yardım ister. Laurel bunun peşine düşmeye karar verirken hükümet ise resmi olarak iflas eder. Bu gizemi araştırma amacıyla adamın çalıştığı gemiye gider, ancak oradaki insanlar çok garip davranmaktadır. Takip ettiği izler onu Rusya’dan gelen bir meteor ve insanların beyinlerini yiyip onları ele geçiren ve hatta kafalarını patlatan bir karınca sürüsüne götürür.
Öte yandan karıncalar da yavaş yavaş amaçlarını gerçekleştirmeye başlamış ve her şeyi aydınlatmak da Laurel’a düşmüştür.
KARAKTERLER
- Laurel Healy: Babasının teklifiyle senatoda çalışmaya başlayan genç bir belgesel yapımcısı. Bir yandan yeni belgeseli için para toplarken diğer yandan da seçmenlerin dertlerini dinliyor. İnsanların beyinlerini ele geçiren böceklerin varlığını öncelerde saçma bulsa da sonrasında fark ettikleriyle işin içine dahil oluyor. Öyle ki gerçeklere yaklaşmaya başladıkça esrarengiz olayları da peşinden getiriyor. Karaktere daha önce Scott Pilgrim vs. The World, Smashed ve son olarak bu yıl vizyona giren 10 Cloverfield Lane gibi filmlerde rol almış olan Mary Elizabeth Winstead hayat veriyor.
- Luke Healy: Demokrat Parti’de senatörlük yapıyor. Kız kardeşi Laurel’a her şeyden daha çok bağlı. Neredeyse her konuda Red Wheatus ile zıtlaşıyor. Seçmenlerinin gözündeki imajını bozmamaya fazlasıyla özen gösteriyor. Böcekler konusuna bir ara ikna olduysa da genellikle bunun bir saçmalık olduğunu düşünüyor. Karakteri daha önce Cold Case ve Law and Order: SVU gibi dizilerde rol almış olan Danny Pino canlandırıyor.
- Gareth Ritter: Cumhuriyetçi senatör Red Wheatus’un özel kalemi. Siyaset alanında rakibi olan Laurel’a kısa zamanda gönlünü kaptırır. Zeki, bilgili ve karizmatik biridir. Bazen patronu ve sevgilisi arasında kalmaktadır. Karakteri canlandıran Aaron Tveit‘i geçen yıl sona eren Graceland, önceki aylarda yayınlanan canlı müzikal Grease Live! ve Oscar ödüllü Les Miserables filminden hatırlamak mümkün.
- Red Wheatus: Cumhuriyetçi Parti’nin senatörü. İnatçı, dediğim dedik, bencil ve her şeyden çıkar gözeten bir kişiliği var. Aynı zamanda böceklerin ilk hedeflerinden biri, bu da her seferinde işlerin daha da sarpa sarmasına neden oluyor. Karakteri oynayan Tony Shalhoub‘u 8 sezon süren ve birçok ödül kucaklayan Monk dizisinden hatırlıyoruz.
- Rochelle Daudier: İlk bölümde babasının böceklerin kurbanı olmasıyla birlikte kendini cevapsız soruların peşinde bulan genç bir kadın. Laurel ile de yolları bu sayede kesişiyor ve onunla birlikte akılalmaz gizemi aydınlatmaya çalışıyor. Karakteri daha önce The Good Wife başta olmak üzere birçok dizide konuk oyuncu olarak yer alan Nikki M. James canlandırıyor.
- Gustav Triplett: Böceklerle ilgili gizemi keşfeden ilk kişilerden biri. Yaptığı çalışmalar sonucunda insanlığı bekleyen tehditi ortadan kaldırabilmek için Laurel ve Rochelle ile birlikte çalışıyor. Böceklerin zayıf noktalarını bilip iletişime geçmeye çabalıyor. İlginç ve çenesi düşük karakterimize hayat veren isim ise Harry’s Law ve True Blood gibi yapımlarda konuk olarak izlediğimiz Johnny Ray Gill.
- Ella Pollack: Demokrat Parti’nin kıdemli üyesi, Luke’un güvendiği insanlardan biri. Böceklerin kafasını ele geçirmesinden beri dengesiz davranıyor ve sürpriz şekilde ezeli rakibi Red Wheatus ile gizli bir aşk yaşamaya başlıyor. Sert ve lafını esirgemeyen bir kişiliği var. Karakteri The Divide ve Billy & Billie gibi projelerle tanınan Jan Maxwell‘in performansıyla izliyoruz.
- Anthony Onofrio: FBI’da çalışan deneyimli bir ajan. En başlarda Laurel’a ilgi duymaya başlıyor ve onunla bir ilişkiye yelken açıyor. Ancak gerçek yüzünün daha karanlık olduğunun anlaşılması uzun sürmüyor. Laurel’a olan ilgisi nedeniyle Gareth’ın kıskançlıklarına da maruz kalıyor. Karakteri daha önce Mercy, The Following ve Smash gibi yapımlarda yer almış olan Charlie Semine ete kemiğe büründürüyor.
Öte yandan dizide ünlü yönetmen Michael Moore‘un yanı sıra Margo Martindale ve Santino Fontana gibi TV ekranlarından tanığımız isimleri de dizide konuk olarak veya tekrar eden rollerle görüyoruz.
BİRKAÇ BİLGİ DAHA
- Dizinin yaratıcıları, yayın hayatı boyunca birçok ödül toplayan ve geçtiğimiz aylarda da ekrana veda eden The Good Wife’ta da imzası bulunan Robert ve Michelle King.
- ‘Gladiator’, ‘Alien’, ‘Blade Runner’, ‘Thelma & Louise’ gibi başarılı filmlerin yönetmenliğini üstlenen ve geçtiğimiz sezon ‘The Martian’ ile Oscar adaylığına uzanan ünlü yönetmen Ridley Scott da yapımcılar arasında yer alıyor.
- Dizi başlamadan önce 4 sezonluk bir plan yapıldı. Buna göre ilk sezon Washington D.C.’de başlayacak, 2. sezon Wall Street‘te, 3. sezon Silikon Vadisi‘nde, 4. ve son sezon ise Hollywood‘ta geçecek; ancak reytinglerin çok yüksek olmaması nedeniyle bu planın devam edip etmeyeceği henüz belli olmadı.
- Reytingler demişken… Dizi her hafta ortalama 0.42 reyting ve 2.794 milyon izleyiciyi ekran başına çekiyor ve dolayısıyla iptal edilmesine de kesin gözüyle bakılıyor. İlk olarak Pazartesi günü başlayan yapım bu başarısızlığı sonucunda Pazar akşamları ekrana gelmeye başladı. Yine de arkasında kanalın müdavim yapımcılarının bulunması nedeniyle yazlık dizi olarak devam edebilir.
- Sıradaki bilgi ise dizideki böceklerle ilgili. Karınca gibi görünen böceklerin ele geçirdiği insanlar cinsel ilişkiye girme konusunda isteksiz olurken alkol yerine sebze suyu tüketiyor ve birbirleriyle ele geçirdikleri beyinlerden yolladığı frekanslarla etkileşime girebiliyor. En sevdikleri şarkı ‘You Might Think‘ olan yaratıkları böcek ilacıyla öldürmek mümkün olmuyor. Onlardan kurtulmanın yolu ise sol beyine göre mantıktan daha uzak olan sağ beyni kullanmakta; aksi takdirde sürekli mantıksal düşünmek böceklerin işini daha çok kolaylaştırıyor.
- Öte yandan çoğu diziden aşinası olduğumuz ‘previously’ kısmında ise önceki bölümler Jonathan Coulton tarafından yorumlanan özel şarkılarla özetleniyor.
- Dizinin yeni bölümleri ülkemizde her Salı 21.30‘da FX Türkiye tarafından ekrana getiriliyor.
SON SÖZ
Öncelikle sonralarda açılan dizileri sevmiyorsanız BrainDead aradığınız dizi değil, ancak birkaç bölüm beklemeniz durumunda (özellikle 4. bölümden sonra) hikaye daha da farklı bir boyuta ulaşıyor. Uzaylı böceklerle bilim kurguyu, yaşanan bazı absürd olaylarla komediyi, Demokrat ve Cumhuriyetçiler’in savaşıyla da siyasi hiciv sevenleri tatmin edecek olan yapım, bu türleri başarılı bir şekilde harmanlamayı başarıyor.
Öte yandan Mary Elizabeth Winstead başta olmak üzere tüm kadro başarılı performanslar sergiliyor ve bu da toplu performans açısından diziye bir artı sağlıyor. Her ne kadar reyting konusunda hayal kırıklığı yaşatsa da ilginç konusuyla şans verilmesi gereken bir yapım olduğunu söyleyeceğimiz yapımda The Good Wife’a irili ufaklı rollerle uğramış olan birçok oyuncuyu da izlemek mümkün. Herkese şimdiden iyi seyirler.
Bölümlerde çalan şarkılardan biri için tıklayın.
yorumlar
Yazı içim eline sağlık @aserat, izlemeye değer bir dizi bakalım..
1. Sezon 1 . Bölüm yorumum
Yazı çok iyi olmuş @aserat Dizide kesinlikle beklediğimi bulamadım ben çok absürt
bir dizi bekliyodum o beklediğim absürtlüğü bulamadım dizi arada kalmış ne çok absürt olabilmiş ne hiç bilim kurgub yönü zaten çok zayıf tek sevdiğim yanı karakterler oldu . pek beğenemedim bir ara bitiririm belki .
Açıkçası genel olarak iyi bir sezon olduğunu düşünüyorum. İlk bölümler biraz sıkıcıyken sonradan yükselmeye ve yeniden düşmeye başlasa da sezonun son 2-3 bölümüyle durumu iyi kurtardılar. Keşke rezalet reytinglerine rağmen onay alsa ve yazlık iş olarak bir şekilde devam etse.
Sezon finaline dair:
Bir de Rochelle ve Gustav çiftine kesinlikle bayılıyorum. Bir de Gustav’ın ajan olduğu ortaya çıktı, ama o kadar tantanada biraz gümbürtüye gitti. Keşke son dakikada bir evlenme teklifi gelseydi, ama ben bir şekilde mutlu olduklarını biliyorum. Sağolsunlar son bölümün komedi yükünü bayağı sırtlandılar.
Tek sorunum kraliçesinin stajyerin ayaklarının altında can vermesiydi, sanırım daha gösterişli bir an istiyordum. Laurel ve Red arasındaki sahne de bayağı heyecanlandırdı, bir yerden sonra kalp krizi geçirecekmiş gibi hissettim. Ayrıca silah patladığında Laurel ve Gareth’a bakıp sonra kendinin vurulduğunu anlamasıyla verdiği tepki de güldürdü.
Aslında herkesin kolay kolay sevebileceği bir dizi değil, ama bir yerden sonra gerçekten iyi bir hale geliyor. Gerçi CBS’te bu kadar düşük reyting aldığı için iptal edilme ihtimali yüksek, ama Robert-Michelle King’ten yırtsın bari.
Puanım: 7.5/10
bunun peter jackson harikası 92 yapımı “braindead” ile herhangi bir alakası yok değil mi? (umarım)
@aserat: Peki dizinin sonunu bağladılar mı ?
@basketcase Hayır yok, bu yeni bir dizi.
@necdetcem7 Ucu kapalı oldu. Yani 2. sezona yol yaptılar, ama yeni konu falan açılmadı. Sadece Washington ayağı sona erdi.
@aserat: Teşekkürler.
6 bölüm izledim.
CBS yaz dizisi diye burun kıvırmıştım ama hani HBO’da yarım saatlik bişi olarak izlesem şaşırmayacağım türde bir iş çıkartmışlar benim için. Bu akşam peşpeşe izleyerek bitirmeyi planlıyorum.
Öyle 4 bölüm katlanmak filan ne kelime, daha ilk bölümden sardı beni. Mizah kafasını da, oyuncular ve karakterleri de sevdim. Hikayenin de ayakları yere basıyor.
Düzgün bir e4 komedi bilim kurgusu gibi bişi olmuş. (biraz fazla yetişkin karakter içermesi nedeniyle e4 olmaz tabii ama siz anladınız kafayı.)
5. bölümden sonra işin absürdlüğünün sevmediğim bir yöne kayacağından korkmuştum ama 6’da öyle olmadı şükür.
Neyse bitirip geleceyimdir, söz.
@aserat: Çok yaşa e mi? Bu tanıtım sayesinde radarıma giren şu dizi ne güzel bişiymiş yahu. Kaçırsaymışım büyük kayıp olacakmış benim için.
The Good Wife yapımcılarından kötü bir şey çıkmaması şaşırtıcı değil tabii. Ben de bakayım bir ara buna.
Ben reytingi düşük diye ilk bölümden bırakmıştım. Zaman bulursam devam ederim. Mary Elizabeth Winstead varken devam etmek zor olmayacaktır.
Aynı reyting durumu bende de var. Benimki biraz da Graceland sendromu.
Good Wife yaratıcıları bir yandan, Mary Elizabeth diğer yandan derken iptal olacak herhalde ama olsun.
Yalnız paso Good Wife’ın son sezonlardaki müziklerini (kemanlarla telaş yaratma müzikleri) kullanıyor oluşları beni biraz dağıtıyor. Sürekli bi yerlerde Alicia filan fırlıycak diye bekliyorum.
Bi de beni de Mary Elizabeth Winstead hayranları arasına alın lütfen.
Ayh 11. bölümün previously’si…
Bu arada bu previously’ler ne zaman girse kafamda Galavant çalmaya başlıyor.
Madem öyle nur topu gibi bir dizim oldu. Başlıyorum.
Kendimi Good Wife’ı arkadan gelip peşpeşe izleyen ve helecan yapan ozgun14 gibi hissediyorum sayın seyirciler.
Finale giriyorum, hadi bismillaaa…
ahahaha senin yüzünden postanedeki listemi güncelledim zaten.
@ozgun14 : Devam demişsin ama muhtemelen iptal bu. Ben başka kanala geçebileceğini hiç sanmıyorum.
aaaa neyse bi bitir de gel hele. ispiyonsuz final yorumunu göreyim
@dkamoy olmak üzere başlamayı düşünen herkese teşekkür ediyorum. Bu tanıtımın bu kadar büyük bir etki yaratacağını sanmıyordum ve BrainDead de aslında tür olarak herkesin sevebileceği bir yapım değil ama bir şekilde satmayı başarmışım sanırım.
4 sezonluk planları vardı. İlk sezon DC; 2. sezon, Wall Street; 3. sezon, Silicon Valley; 4. sezon Hollywood olacaktı ama DC’den öteye gitme ihtimali yok. The Good Wife’ın spin-off’unda 1 bölümden fazla yokuz diyorlardı, diziye dahil oldular.
https://www.youtube.com/watch?v=pkqzSzj7OQc
Henüz bitirmedim ama sanki birileri yazmışlardı ABD ayağını finale erdiriyorlar, dünyaya yayılarak bitiyor gibi bişi. Ama şimdi bulamadım yukarıdaki yorumlarda.
Hemen iki bölüm izledim, bu gece yatmayıp final yapıyorum O derece sardı. Mary Elizabeth Winstead hayranı oldum.
Weee shall nooot we shall not be moved…
Bitirdim geldim. Kapalı ötesi kapalı bitiyor. Mini dizi kafasıyla dalın, hiç bekletmeyin.
@aserat : Ben absürd komedi severim. Bilim kurgu komedisi de severim. Politik hiciv oldu mu koşarım. Ama bunların herhangi birinin birazcık bile sulandırılmış ya da iyisi olmadıkça kolayca burun kıvıırım. Bu dizi bunların tümünü gayet başarıyla ve akıcı bir dille sunuyor. Amerikan izleyicisi için basitleştirilmiş bir dille de sunduğu için ben senin sandığından daha geniş bir kesime hitap ettiğini düşünüyorum. Tek sıkıntısı CBS gibi bir kanala yar olması olmuş. Yazık olmuş mu, devam etse bu seviyede gider miydi kısımlarında kararsızım. Bu tek sezonuyla çiçek gibi mis misss… ARO valla.
Allaaaa @dkamoy dan beklenen yorum, nefesi tutup bekliyordum, attım listeye. Teşekkürler
:))))) Yapacağımı yapmış olmanın mutluluğu ile kafamda dizinin kazınan şarkıları çalarak, ıslıkla yatağın yolunu tutuyorum.
Yarın sabah kahvaltıda Ray Donovan finali var. Yatsak kalksak halindeyim.
dolaşacağım sanırım:))) Michael Moore seni de çok kıskanıyorum:))
Ben de hemen bulaşayım bu kadar yorumdan sonra. Mini dizi kafasıyla bitmesi de artısı oldu.
:)))))
dkamoy sen dedin diye mi bilmiyorum ama bizim kız bakanlık koridorlarında koştururken çalan keman melodileri sağolsun sanki mahkemeye yetişecek bir alicia izliyormuşlum gibi hissediyorum. çekim teknikleri ve kullanılan müzikler gerçekten good wife’ı anımsatıyor. hoşuma gidecek gibi bu dizi. tabii daha ilk bölümü bitirmeden koştum buraya. şöyle gece 12 gibi uğrarım tekrardan.
Ben dedim diye değil de yaratıcı/yapımcılar yüzünden bence.
ingilizce altyazıyla izlemek zorunda kaldığım için politik muhabbetleri anlamak çok yorucu gelmeye başladı bana. zaten bu adamların politikasından iki taraftan bile adam gibi anladığım yok bir de ingilizce tükendim.
ama o kısımları sallarsak ana konu çok güzel gidiyor. başroldeki kız da çok güzel gidiyor. ben biraz absürt bir şeyler izlemekten çekiniyordum ama beklediğimden daha mantık çerçevesinde bir yapımla karşılaştım. genel dünyada politik işleyiş üzerine güzel şeyler söylüyor bir yandan izlemesi keyifli bir bilimkurgu izletirken.
siyasi iki tarafın birbirine üstün gelme çabaları sırasında yapılan hamleleri istemeyerek de olsa takip etmeyi bıraktım gibi.
bu da sezonun özeti sanırım. bir sezon özeti ancak bu kadar keyifli hazırlanabilirdi. ben tamamını izleyemedim tabii ki ama sezonu bitirmiş olanlar için dinlemesi keyifli olacaktır.
6. bölüm neydi öyle sağ beyin hiç bu kadar kullanılmamıştır herhalde.
For things to be normal. I want to talk and joke and take you out to dinner. And pay. And then kiss you on your stoop one night and feel awkward about calling you the next day. And then I talk to my friends and they say not to call because I’ll come across too vulnerable, but of course, I call anyway. And then we’re, I don’t know, happy and a little awkward on the phone together.
—Okay. Let’s do that. Why can’t we do that?
Because you were yelling at me to go faster while you ate chocolate and salami.
şu romantik tiradın üstüne bu finalle evde resmen kahkaha attım. bölümün başındaki
sahnesi komikti ama şimdi gareth’in gözünden düşününce trajikomik geldi yazık adama. ayrıca bu karakteri üstteki tiradı atacak bir adam olarak düşünmemiştim hiç
dizide heyecan gittikçe artıyor. sürükleyip götürüyor beni.
1×11 malum şahsın da işe dahil olmasıyla daha da keyifli oldu izlemesi. niye izlemedi kimse bu nalet gelsin amerikalılar.
1×12 yürü be luke — you shall not be moved
1×13
ben bu cümleyi nerden hatırlıyorum diyordum ki:
1×13 çoook güzel bir sezondu. limitless oldu bana bu devam etseydi keşke daha doymamıştım ama kaldığı haliyle de tatmin etti beni. en güzel yanlarından biri de giriş şarkılarıydı. melodisi öyle akılda kalıcı ki galavant benzetmesine katılmadan edemedim.
Günaydın.
bunu hatırlatıp kaçayım
Bir braindead güzellemesi de ben yapmak istiyorum. Hafta sonumu şenlendirdi vallahi. Kara günlere sakladığım kadar varmış. Her bölümde komedi dizisi gibi eğlendiriyor da üstelik. Çok güzel çok.
S01E03
İlk 3 bölümü izledim. Pek beklediğim gibi bir şey bulamadım diyebilirim. Ben komedi dozu yüksek absürt bir şey bekliyordum ama bu 3 bölümde bunu bulamadım ne yazık ki. 40 dakikalık sürenin uzun kaçtığını söyleyebilirim bir de. Keşke 20 dakikalık bir dizi olarak sunulup işin komedi kısmına odaklanılabilseymiş. Laurel dışındaki karakterler de pek verim vermiyor dürüst olmak gerekirse. An itibariyle 10 üzerinden 6.5 puan verebileceğim vasat bir dizi. Sonradan açılıyor mu? Sabretmeli miyim biraz daha?
S01E04
Bu bölüm de çok vasattı. Diyaloglar kötü yazılmış dizide, sıkıyor beni. Ana hikaye de yeterince hızlı ilerlemiyor ne yazık ki. Bir de önceki bölümlerden hatırlatmalar kısmındaki müzikal mırıldanmalardan pek hoşlanmıyorum.
5. ve 6. bölümlerde açıldığı söylenmiş yukarıdaki yorumlarda. 2 bölüm daha sabredeyim bari.
Sonunda bir bölümü fazla sıkılmadan izleyebildim.
Sonu fena yerde bitti.
Güzeldi bu bölüm. Özellikle
ilk 11 dakikalık kısımda epey eğlendim. Laurel ve arkadaşının bar sahnesinin final anları da keyifli anlardan biri oldu bölümdeki.
S01E13 (FİNAL)
*Öncelikle ucu kapalı bitmiş. Ama tatmin edici bir son olduğunu söyleyemem.
*Politika soslu bilim kurgu dizisi olması gerekirken bilim kurgu soslu politik dizi olmuş.
*Yukarıda da belirttiğim üzere 20 dakikalık bir dizi olarak sunulup komediye daha fazla ağırlık verilmeliymiş.
*İşin bilim kurgu tarafından iyi malzeme çıkarmış aslında ama pek kullanamamışlar.
*Genel olarak baktığımda yetersiz bir dizi olduğunu, 5, 6 ve 9. bölümler dışında kayda değer bir bölüm sunamadığını söyleyebilirim. Vasat geldi, vasat gitti kısacası.
Dizi için puanım: 6.8
Diziyi bitirdim. Uzun süredir listemde ve arşivimde olan bir diziydi. Gayet güzelmiş, beğendim. Mary Elizabeth e burada da bayıldım, lütfen bu kadın izleyeceğim/ izlediğim bir diziye güzel bir rolle gelsin
Devam etseymiş devamındaki planladıkları yerlerdeki olayları da izlemek isterdim kesinlikle. Günümüz reyting şartlarında yayınlansa daha uzun süreceğini düşünüyorum.
Finali de gayet güzeldi. Devam etseydi muhtemelen
Tavsiye ederim. Önceki bölümlerde kısmı çok güzeldi, hoşuma gitti.
özlediklerimden.