You, Me and the Apocalypse || Tanıtım
9 yorum okakacukaka 16 Haziran 2016 09:03
Malumunuz etrafımız kıyamet sonrası yapımları ile doldu taşıyor ve gelmeye de devam ediyor. Tabii bizi ilgilendiren kısım diziler olduğu için örnekleri de ona göre vereceğim. The Walking Dead, Z Nation, The Last Ship, Fear the Walking Dead bunlardan sadece birkaç tanesi. Ayrıca sadece drama olarak değil komedi olarak da gelebiliyorlar bazen. En güzel örneği, ikinci sezonunu devirmiş The Last Man on Earth olabilir. Bir sürü sebepten ötürü her an Dünya nüfusunun %80’i veya %90’ını yok olmuş olarak görebiliyoruz.
Bundan biraz sıkıldık değil mi? Peki, biraz değişiklik yapmak ve tabuları yıkıp kıyamet sonrası değil de kıyamet öncesi bir yapım izlemek ister misiniz? Cevabınız evet ise sizleri You, Me and the Apocalypse ile tanıştıralım.
KİMLİK BİLGİLERİ:
Tür: Dram, Komedi, Kıyamet Öncesi
Sezon – Bölüm Sayısı: 1 sezon, 10 bölüm
Onay Durumu: İlk sezon sonunda iptal edildi.
Yapımcı: Iain Hollands, Richard Welsh
Yayınlanan Kanal veya Platform: Sky 1 ve NBC (Amerikan – İngiliz Ortak Yapımı)
Wikipedia – IMDb – Resmi Site 1 – Resmi Site 2 – Facebook – Twitter
KONU:
Dizimiz sezonun sonu ile başlıyor. Gezegene kocaman bir kuyruklu yıldız çarpmak üzeredir ve bir sığınakta başrol oyuncumuzun kısa bir açıklama konuşmasına denk geliyoruz. Bize durumu anlatıyor kısaca. Daha sonra bu duruma nasıl gelindiğini öğrenmek üzere birazcık geçmişe gidiyoruz.
34 gün öncesindeyiz. Herkes sıradan günlük işlerini yapıyordur. Biz de sırayla karakterlerimizden bazıları ile tanışırız. Kim olduklarını, ne yaptıklarını görürüz. Derken televizyonda bir haber dönmeye başlar. Dünya’ya çok büyük bir kuyruklu yıldız çarpacaktır ve tam olarak 34 günleri vardır.
İşte biz de bu 34 günü kahramanlarımızla yaşamaya başlıyoruz. Bazıları kuyruklu yıldız hakkında bir şeyler yapmaya, bazıları da kişisel problemlerini halletmeye çalışır. Ancak zaman ilerledikçe hiç ummadıkları sürprizler ile karşılaşırlar. Gerisini diziyi izleyerek öğrenelim.
KARAKTERLER:
Jamie Winton / Ariel Conroy:
Jamie, Londra’nın Slough kasabasında banka müdürü olarak çalışan, son derece kibar ve naif bir adamdır. 7 sene önce bir evlilik yapmış ancak karısı ortalıktan kaybolmuştur. Bu durumu hala atlatamamış ve her gün eşi için bir video çekmektedir.
Ariel, mikrop fobisi olan, Deus Ex Machina hacker grubunun The White Horse isimli üyesidir. Ariel hakkında başka ne söylesem ispiyon (spoiler) olur. O yüzden en iyisi izledikçe öğrenmek.
Bunu söylemek ispiyon olmaz zaten resimlerden de belli. Ariel ve Jamie ikiz kardeşlerdir. İki karakteri de benim çok sevdiğim bir aktör olan Mathew Baynton canlandırıyor. Kendisini en iyi The Wrong Mans dizisinden hatırlıyoruz. Bu adamın aksanı çok tatlı ya
Rhonda McNeil:
Kendisi Amerika’da bir kütüphaneci. Ancak NSA‘i (National Security Agency – Ulusal Güvenlik Dairesi) hack etme suçundan ötürü hapse düşer. Ama tabii ki konunun öyle olmadığını öğreniriz. Bir an önce çıkmayı umarken yıllarca içeride kalabileceğini öğrenir. Üstüne üstlük hapiste iki grubun arasında kalmıştır. Bunlar da yetmezmiş gibi kuyruklu yıldız çarpacağı haberi gelir. İşte Rhonda‘nın hikayesi bu gelen haber ile başlar.
Rhonda karakterine Jenna Fischer can veriyor. Kendisini en iyi The Office dizisindeki Pam karakteri ile tanıyoruz.
Rahip Jude Sutton:
Kendisi Vatikan‘da bir rahip. Sigara manyağı, alkolü seven, küfürbaz, biraz rahat bir adam. Kuyruklu yıldız haberi geldikten sonra kendisine geri dönen mesihi bulması görevi verilir. (Bilindiği üzere Hristiyan inancına göre kıyamet kopacağı zaman Hz. İsa dünyaya geri dönecektir.). Kendisine yardım eden Celine ile birlikte tüm adayları aramaya giderler.
Rahip Jude rolünde yılların yaşlandıramadığı Rob Lowe‘ı görüyoruz. Kendisini The Grinder, Parks and Recreation, Brothers and Sisters dizilerinden ve birçok filmden tanıyoruz. Adam karizma ya
Rahibe Celine Leonti:
Dinine tamamıyla bağlı güzeller güzeli rahibemiz Celine. Kendisini Father Jude‘un yanında çalışmak için gönderiyorlar. Ancak ilk başta Jude‘un tavırlarını hiç beğenmiyor ve işi reddediyor. Ama kuyruklu yıldız haberinden sonra işi alıyor ve Jude‘a mesihi aramasında yardımcı oluyor.
Rahibe Celine rolünde güzeller güzeli İtalyan oyuncu Gaia Scodellaro‘yu görüyoruz. Kendisinin televizyondaki ilk ciddi rolü.
- General Arnold Gaines: Kendisi ordudaki bir general ve Amerikan başkanına yakın bir isim. Kuyruklu yıldıza müdahale etme konusunda önde gelen isimlerden. General rolünde Paterson Joseph (The Leftovers) karşımıza çıkıyor.
- Scotty McNeil: Kendisi bir bürokrat ve astrofizikçi. Şu anda Özel Durumlar Grubu‘nda (Special Situations Group) çalışıyor. Kuyruklu yıldız müdahale ekibinde önemli rol oynayanlardan birisi de kendisi. Ayrıca Rhonda‘nın kardeşi. Scotty rolünde Kyle Soller‘i (Poldark) görüyoruz.
- Leanne: Kendisi hapishanedeki Nazi grubundan birisi. Hikayede bazı yerlerde kilit isim olabiliyor ancak hakkında ne söylesek ispiyon (spoiler) olabilir. Leanne olarak Megan Mullally (Will and Grace) karşımıza çıkıyor.
- Paula Winton: Jamie‘nin annesi. Bir sırrı var. Bunu da ilk bölümden öğreniyoruz. Paula rolünde Pauline Quirke (Birds Of A Feather) karşımıza çıkıyor.
- Dave Bosley: Jamie‘nin en yakın arkadaşı. Birlikte kalıyorlar. Birbirlerini küçüklükten beri tanıyorlar. Kuyruklu yıldız haberi geldikten sonra, “Bu dünyada yapmak istediğim şeyler!” adı altında çılgınlıklar yapmaya başlıyor. Dave rolünde Joel Fry (Plebs) var.
- Spike: Kendisi Rhonda‘nın oğlu. Bilgisayar konusunda çok bilgili birisi. Dizide önemli rollerde. Spike olarak Fabian McCallum‘ı görüyoruz.
- Amerikan Başkanı: Lloyd Owen tarafından canlandırılıyor.
- Frankie: Dünyalar tatlısı, sevimli Frankie. Mesih adaylarından birisi. Grace Taylor tarafından canlandırılıyor.
- Layla: Frankie‘nin annesi. Çok fazla sırrı var. Karla Crome (Under the Dome) tarafından canlandırılıyor.
Ayrıca tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.
SON SÖZ:
Dizi ilk sezonunun sonunda iptal edildi ancak ucu öyle açık bitmiyor. Sadece en sonda ufak bir şeyi öğrenince “Haydaaa!” diyoruz o kadar. Bunun dışında dizi vaad ettiği şeyi veriyor. O 34 günü dolu dolu yaşıyoruz. Ayrıca türde komedi geçse bile öyle çok fazla komik yerleri yok ya da bana öyle geldi, bilmiyorum. Ama dramayı çok güzel veriyorlar bize. Yalan söylemeyeceğim 3 yerde gözlerim çok fena doldu.
Dizimiz İngiliz – Amerikan ortak yapımı. 2015 sonbaharında SKY 1 kanalında, daha sonra da NBC ekranlarında yayınlandı. Zamanında @dkamoy‘un şu posketteki (podcast’teki) yorumları üzerine listeme almıştım diziyi. İzlemek bu zamana nasip oldu ve izlediğime hiç pişman olmadım. Gayet güzel bir dizi ile karşılaştım. Zamanında bize bu diziyi tanıtan @dkamoy‘a teşekkürler. Herkese izlemesini tavsiye ederim. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.
Tanıtım Fragmanı:
yorumlar
Ahahah! Tanıtım bilem yazdın, yaşa be okaka! Eline sağlık.
Ben diziyi çok abartmadan iyi vakit geçirmelik olarak öneriyorum. Yüksek beklenti ile oturulursa doyurmaz. Bir Wrong Mans beklemeyin mesela (onda beklenti yükseltmek serbest). Ama iki diziyi tarz olarak benzettiğim doğru. (izlemediyseniz önce bunu, sonra WM izleyin.)
Bu dizinin hikayesini daha az bölümle anlatmış olsaydı daha iyi olacağını düşünüyorum. Yine de toplamda bakınca hem kadrosuyla hem de alışılmadık konusuyla -birkaç zorlama, sulu bulduğum ayrıntı dışında- beni gayet memnun bıraktı. O yüzden de izlesenize yahu deyip durdum/duruyorum.
Birbirinden alakasız insanların nasıl olup da hayatlarının çakıştığı hikayelerini seven biriyim. Bunu bu dizide epey iyi+eğlenceli kotardıklarını düşünüyorum. Sırf bunun için bile bakılır.
03 Ekim 2015 12:07
You, Me and the Apocalypse‘in ilk bölümü beklediğimden iyi çıktı. Aksiyonu az bir Wrong Mans tadı yakaladım. Devamını merakla bekliyorum.
07 Kasım 2015 17:36
You, Me, and the Apocalypse‘in 3. bölümünden Nick Offerman çıktı yahu. Nasıl bir set bu?
23 Kasım 2015 13:34
You, Me and the Apocalypse çok pis bi 8. bölüm yapmış. Uffff! Korkarım çatlıycam meraktan. Hafta hafta izleyen aklıma tüküreyim! +
07 Aralık 2015 16:50
You, Me and the Apocalypse tam istediğim ve beklediğim gibi bir final yaptı. Haydi bakalım, hazır dizileriniz ara veriyorken hüpletin şu çatlak diziyi.
Altta ağır ispiyon var finale dair. Aman diyim.
Sadece, Ariel, kamyon sürücüsüne son söz olarak “peki sen n’olacaksın?” demese daha uygun olurdu bence. O sahnede kamyon sürücüsünü kandırmasına gerek yoktu. Bildiğin izleyiciyi ters köşe yapma hamlesiydi o replik. Anlayan izleyici o sahne ile anlasa/şüphelenseydi daha bi yakışırdı bence. Sonuçta bölüm boyunca sürekli “az önce ölmek üzere olan bir adamdım” dedirtip durdular nasıl olsa.
Bende bi ara izleyeceğim inşallah. Eline sağlık @okakacukaka.
Karakterler de fazla olunca her bölüm dolu dolu geçti ayrıca. Yani sondaki o “Haydaaa!” kısmını demedim bile açıkcası.
Bu arada bana en çok Jude-Celine tarafı geçti. Dolayısıyla
ayrı ayrı karakterlerin bir araya gelme serüveni olarak bakıldığında güzel, doğal olarak sonu da sığınakta bitecekti. ama sığınaktan sonra nasıl tatmin edici bir son yazılabilirdi bilmiyorum. ben 9un sonu ya da 10un başında başından beri bildiğimiz sahneye gelinir ve ordan devam eder diye düşünüyordum. mantıklı olan da buydu zaten. başından final sahnesini gösterdiler yaklaşımının gerçeği yansıttığını düşünmüyorum, bu işin arkasındaki adamların bunu final olarak gördüklerine de inanmıyorum. öyle olsa eminim biraz da olsa devamına sahne eklerlerdi.
bence umut fakirin ekmeğidir modunda sığınağa ulaşma serüveni en son her şeye rağmen herkesin ölmesiyle sonuçlansa daha güzel olurmuş. son kandırmacalara gerek olmadan temiz bir final. geride adam bırakmak hele de soru işaretleriyle bezenmiş bir grup bırakmak tatmin hissini azalttı bende.
arşivimde tutmadım ve kimseye önereceğimi de sanmıyorum. ama seyir zevki olarak fena değildi. kadrosu da başarılıydı.
Kapalı bitti diyolardııı?
yorum meselesi biraz. beni tatmin etmedi. şimdi biraz okudum da yazarların da ikinci sezon planı varmış zaten bazı soruların cevapsız kalmasının sebebi sonraki sezonda cevaplanacak olmasıymış.
belki sana önemli gelmez o kısımlar. izleyip kendin karar ver.
S01E08
Sezonun ilk yarısında Jenna Fischer’ın tarafı taşıdı diziyi. Sonraki 3 bölümde Megan Mullally olmayınca o kısım sıkıcılaştı iyice derken son 2 bölümde Megan Mullally döndü ve toparladı yeniden. Vatikan tarafı, ilk 4 bölümde tat vermedi. 5’ten itibaren daha izlenir hale geldi. Son 2 bölümde o taraf İngiltere kısmıyla birleşmiş oldu zaten. İngiltere kısımları ise orta direkt geldi, orta direkt gitti.
Çok iyi bir diziydi diyemem You, Me and the Apocalypse için ama izlediğime pişman da değilim. 45’er dakikalık 10 bölüm yerine 30’ar dakikalık 8 bölüm olsa daha iyi olurmuş sanki diye düşünüyorum. 2. sezonunun olmasını da isterdim bu arada.
Dizi için puanım: 7.3