77. Altın Küre Ödülleri’nin kazananları belli oldu
34 yorum aytackara 06 Ocak 2020 06:17
Bu yıl 77. kez düzenlenen Altın Küre Ödülleri’nin kazananları belli oldu. Dün gece düzenlenen ve komedyen/aktör Ricky Gervais’in 5. kez sunuculuğunu üstlendiği tören ülkemizde FOX Life Türkiye’de yayınlandı.
İşte TV kazananları:
• Drama Dizisi
Big Little Lies
The Crown
Killing Eve
The Morning Show
Succession ✓
• Drama Dizisi – Aktör
Brian Cox, Succession ✓
Kit Harington, Game of Thrones
Rami Malek, Mr. Robot
Tobias Menzies, The Crown
Billy Porter, Pose
• Drama Dizisi – Aktris
Jennifer Aniston, The Morning Show
Olivia Colman, The Crown ✓
Jodie Comer, Killing Eve
Nicole Kidman, Big Little Lies
Reese Witherspoon, The Morning Show
• Komedi veya Müzikal Dizi
Barry
Fleabag ✓
The Kominsky Method
The Marvelous Mrs. Maisel
The Politician
• Komedi veya Müzikal Dizi – Aktris
Christina Applegate, Dead to Me
Rachel Brosnahan, The Marvelous Mrs. Maisel
Kirsten Dunst, On Becoming a God in Central Florida
Natasha Lyonne, Russian Doll
Phoebe Waller-Bridge, Fleabag ✓
• Komedi veya Müzikal Dizi – Aktör
Michael Douglas, The Kominsky Method
Bill Hader, Barry
Ben Platt, The Politician
Paul Rudd, Living With Yourself
Ramy Youssef, Ramy ✓
• TV Filmi veya Mini Dizi
Catch-22
Chernobyl ✓
Fosse/Verdon
The Loudest Voice
Unbelievable
• TV Filmi veya Mini Dizi – Aktör
Christopher Abbott, Catch-22
Sacha Baron Cohen, The Spy
Jared Harris, Chernobyl
Russell Crowe, The Loudest Voice ✓
Sam Rockwell, Fosse/Verdon
• TV Filmi veya Mini Dizi – Aktris
Kaitlyn Dever, Unbelievable
Joey King, The Act
Helen Mirren, Catherine the Grreat
Merritt Wever, Unbelievable
Michelle Williams, Fosse/Verdon ✓
• Dizi, TV Filmi veya Mini Dizi – Yardımcı Aktör
Alan Arkin, The Kominsky Method
Kieran Culkin, Succession
Andrew Scott, Fleabag
Stellan Skarsgard, Chernobyl ✓
Henry Winkler, Barry
• Dizi, TV Filmi veya Mini Dizi – Yardımcı Aktris
Patricia Arquette, The Act ✓
Helena Bonham Carter, The Crown
Toni Collette, Unbelievable
Meryl Streep, Big Little Lies
Emily Watson, Chernobyl
yorumlar
Töreni daha izleyemedim ama Succession sevindirdi. Gelecek Emmy’de ödül garanti diyordum ama burada belki vermezler diyordum.
Brian Cox da en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı, artık gelecek ödülleri Jeremy Strong’a vermeye başlayabilirler. Hatta Sarah Snook için de geçerli bu.
Jared Harris ve Kaitlyn Dever’a ödül vermeyen GG jürisini kınıyorum.
Ayrıca Succession’a da illa başlayacağız, belli oldu. O kadar elim gitmiyor ki.
@kerem The Loudest Voice’ı izlemediğim için o dalda yorum yapamayacağım.
Ama kadınlarda Michelle Williams da Kaitlyn Dever kadar iyiydi. Dizi çok iyi değil ama Michelle kendini aştı o rolde. Ben bizim oylamada hangisine vereceğim konusunda çok arada kaldım. Sonra Michelle çok ödül aldı zaten bi tane eksik alsın deyip Kaitlyn’e oy verdim.
@dkamoy Loudest Voice’a ben de bakamadım ama Jared Harris çok etkileyici olduğu için rakipsizdir diye düşünmüştüm, yanılmışım. Öyle bir aurası var ki tüm övgüleri ve ödülleri hak ediyor gibi geliyor bana hep.
Diğerinde ben de Kaitlyn’e oy vermiştim. Hem dizinin atmosferini hem de rolün gerekliliklerini eksiksiz yansıtmıştı. 96 doğumluymuş gerçi, daha çok fırsatı olur.
Uyudum Akşam tekrarını izleyeceğim.
Ben The Loudest Voice’ı izledim. Herhangi bir ödülü kesinlikle hak etmiyor. Hakan Muhafız’daki başrol bile ödülü daha fazla hak ediyor. Oyunculuklarından senaryosuna, oldukça kötü bir diziydi. Hele o Russell Crowe’u Ailes’a benzetmek için yaptıkları makyaj
Benim az biraz bir şeyler bildiğim birisiydi. Daha fazla şey öğrenmek için izledim. Keşke filmi bekleseymişim.
* The Loudest Voice’un pozitif denebilecek taraflarından birisi adamın karaktere hayat verişi ama nihayetinde gerekeni gerektiği kadarıyla yapan birisi olduğunu düşünüyorum. O kategoride Jared Harris alsaydı da olurdu.
* Ödüller genel olarak iyi dağılmış gibi duruyor. Bu ne alaka dediğim olmadı pek. Ramy’nin ödülü sürprizdi ki sahnedeyken “Çoğunuzun dizimi izlemediğimi biliyorum,” demesine güldüm. Bir de Andrew Scott’ı daha çok tercih ederdim.
* Tören de fena değildi. Ricky Gervais umurumda değil derken ciddiydi galiba. Gerçi manşetlere malzeme veren bir sürü laf sokması var aslında ama ben bir-iki tık fazlasını bekliyordum galiba.
Ricky Gervais en çok netflix espirisiyle güldürdü beni va aslinda olayin artık iyice nereye kaydığını mizahi söylemiyle dile getirmesi hoştu .
Suscession en çok aytackara’yı sevindirmiştir sanırım.Ödül alması beni şaşırtmıyor.Bir büyük medya patronunu ve iç çekişmelerini tüm çıplaklığıyla anlatması, canlandirilan karakterinde gerçeğe yakin olması zaten diziyi abd de baya bir gündeme oturtmuştu.
Chernobyl’in kabul konuşmasını Jared Harris yaptı. Girişinde “Netflix dışında da kaliteli işler var, her şey onlardan ibaret değil Ricky” gibisinden bir cümlesi var ona cevaben.
TV’nin geri planda kaldığı aşikar ama ölmüş muamelesi yapanlar oluyor sürekli, daha oraya gelmedik. Netflix de toplamda 2 ödül aldı yani. Biri TV, biri film. Güzel işleri var ama daha tutarlı olması ve lobiye de önem vermesi lazım. Ekrana getirdiği işler beğenilse de ikinci-üçüncü tercih seviyesinde kalıyor.
Bizim oylamada bile 22 dizinin 10’u Netflix’ti ama adamlar üç senedir ikinciler ^.^ Tabii biraz da şans lazım galiba.
P.S: Succession kısmı muhtemelen doğru.
Reklamverenler zaten tv ‘nin ölmesine izin vermezler. Interaktif programlarla canlı spor yayınlarıyla yine de belli bir ilgiyi toplarlar.
Bence netflix’i simge olarak kullandı.Sonuçta benzer platformlarda devreyw giriyor,Yapilan analizler kablolu tv lerin baya bir ızleyici kaybına uğradığı hepsi olmasa bile.
Netflix’in öyle bir uğursuzluğu var. En İyi Dizi olarak önemli bir ödül hala alamadı diye biliyorum. Hulu Handmaid’s Tale ile, Amazon Mrs. Maisel ile aldı. Filmlerde de hala kendini kabul ettiremedi. The Irishman kazanacak gibiydi dün ama olmadı. Oscar’da da olmayacağından eminim. Gerçi 1917’yi henüz izlemedik, belki gerçekten çok iyidir.
The Irishman özelinde bir de öyle bir kadrosu var ki oyuncular Game of Thrones gibi birbirini baltalıyor gibime geliyor. Tarantino meselesi de var tabii, filmin iyiliği tartışılır ama PR’ı iyi yapıyorlar.
Sahneye çıkanların bazısı şok oldum derken cidden abartmıyordu, hallerinden belli oluyordu Sam Mendes dahil.
Netflix’e yapımlardan ayrı olarak belli bir antipati de var malum. Lobiden o yüzden bahsettim biraz da. En iyi filmin 1917’ye veya Parasite’a gitmemesi işten değil mesela. Belki yönetmeni Scorsese’ye verebilirler ama onda da Marvel meselesi, diğer adaylar vs. derken çok şey birbirine girdi. Neyse bakarız.
Ben Parasite’ın en iyi film Oscar’ı alacağına da inanmıyorum. Geçen sene Roma dururken Green Book’a verenler, bu sene de Parasite dururken 1917’ye verir. Yabancı filmlere ve Netflix’lere henüz hazır değiller. O yıl bu yıl değil, daha var.
Başta dünya genelindeki gerginlik törene de yansımış gibiydi ama sona doğru açıldılar.
Michelle Williams ve Patricia Arquette’in konuşmalarına bayıldım.
Dizilerle ilgili çok söyleyecek bir şey yok. Phoebe Waller-Bridge Emmy’de de, burada da çıktığında Andrew Scott’a övgüler dizdi ama şu adama bir ödül veremediler.
Jennifer Aniston sahnedeyken Brad Pitt’i hiç göstermediler. Ama Brad ödülü kazanınca dayanamadılar daha fazla. Kadın da tatlı tatlı dinliyordu, birazdan kalkıp yanaklarını mıncıracak hali vardı. Şaşırdım, Brad’e sorduklarında “iyi bir arkadaş” demiş. Bunlar arayı gerçekten düzeltmiş galiba. Masaları da çok yakındı. Ekip arkadaşlarını gösteriyoruz bahanesiyle arkada sürekli Jen… Fleabag ekibi masasından sahneye 1 saatte varıyordu ama Morning Show masası sıfır çektiği halde film adaylarıyla beraber sahnenin en önünde. Keşke Jennifer Aniston kazansaydı bu arada. Sezonun sonlarına doğru epey toparlamıştı. Olivia Colman’a doyduk daha yetsin.
Taron Egerton’da havaya uçtum, beklemiyordum. Oscar adaylığı da gelsin nolur.
Sahneye sarhoş çıkanlarda eğlenirdim normalde ama Joaquin Phoenix hiç iyi bir izlenim vermedi. Joker’i ağız tadıyla sevdiremediler bana zaten. Ödüller, abartı yorumlar çok baydı beni. Oscar’ı Taron alamaz elbet ama orada bayıldığım Antonio Banderas ve Adam Driver performansları da var.
Renee Zellweger da güzel bir konuşma yapamadı. Çok seviyorum, dönüşünü bu şekilde yapması harika ama Scarlett Johansson. Laura Dern’ün ödülü de gereksiz oldu. Oscar’da alacak zaten Big Little Lies’taki performansının aynısıyla. Bari burada Jennifer Lopez alsaydı. Ben Hustlers’ı da performansını da çok beğeniyorum.
@rpdi 2017’de Crown aldı ödül.
Yalniz parasite bir kore filmi ve dili ingilizce değil.Alsa alsa yabancı film oscarı alir.1917 ortak yapım Ödül alması eğer alirsa doğal
@mAtes: Doğrudur. Ama emmy alamadı netflix, ondan eminim.
@gomen: Harbi mi? Wow!
Yanlışım varsa düzelt. Alay mevzusu yapmana gerk yok.
Gece’nin asil kazanani tartismasiz Ricky Gervais. Kendisini tebrik ediyorum. Gozlerine gozlerine soktu bazi gercekleri.
@gomen: İnan kavga etme veya birilerinin kalbini kırma peşinde değilim. Aksine özellikle kaçınıyorum ama zorluyorsun. Yazdığımı doğru düzgün okuyup anlamadan beni düzeltme veya karşı çıkma halindesin. Daha önce de oldu kaç kez.
İzlediğim filmin dilini biliyorum herhalde. Orada da yabancı olduğu için Oscar kazanamaz diyorum. Ha şu konuda bilgin olmayabilir belki, onu açıklayayım o zaman: Filmin dilinin İngilizce olmaması sadece “yabancı dilde film” dalında yarışabilir demek değil. Diğer kategorilerde de kapıları açık ve Parasite en iyi film, yönetmen gibi önemli dallarda favori görünüyor.
Geçen sene ROMA’nın hepsine aday olabildiği gibi, İNGİLİZCE OLMAYAN bir film olarak.
Ben törenin tam halini bulamadım ya. Normalde şimdiye düşerdi. Kırmızı halı var sadece. Gören/bulan bana şeyedebilir mi?
Bir yerde buldum ben şimdi, yeni şey etmiş galiba.
Sinema kategorisinde netflix’in tamamen “ignore” edilmesi iyi oldu. Keşke hiç aday olamasaydı yani çok saçma, cannes yasaklamıştı. “Çernobıl” ise amerikaların telafuzuyla :), rusya karşıtı gereksiz siyasi balondu. Ödül alması hoş olmadı bence.
Patricia Arquette yanlışlıkla Joey King’in kafasına ödülüyle vurmuş. Kaliteli bir kaza.
“Kaliteli bir kaza”
En çok Fleabag ve Joaquin’in ödül almasına sevindim, en iyi filmi alamasa da… 1917 çıksa da izlesek nasılmış bakalım.
@basket case seni Kafa yapın tam da Steven spielberg kafa yapısı hayatım da en nefret ettiğim kafa yapısı Film ha netflix de yayınlamışsın ha sinema da ne fark eder bu tarz ödül töreniler için önemli olan içeriği kaliteli olması olmalı. Bir de Martin Scorsese gibi isimler yaptığı filmler TV Film olarak yarış sokulsun kafa yapısı da olmak saçmalık bana kalırsa. Bir de Çernobil gibi kaliteli Bir eser rusya karşıt siyaset balonu demen Zaten seni hangi kafa yapısı da olduğu belli ediyor.
Sonunda tamamını izleyebildim törenin. Ricky’yi tanımayan bir sürü kişi tanımış oldu ama beni hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. Yıllardır takip ederim babanın bundan çok daha iyi bir sürü performansı vardır. Yine de bazı anları çok iyiydi. En çok Bird Box üzerinden Hollywood’a Weinstein göndermesi yapması harikaydı, o kadar haklı ki. O konudan yürümeliydi.
Ramy’nin konuşma yaparken dizimi izlemediğinizi biliyorum demesi de güldürdü. Jared Harris Chernobyl ödülü sırasında çok güzel bir konuşma yaparken arka tarafta Tiffanny Haddish’in yaptığı saygısızlıklar neydi öyle, millet döndü baktı bayılıyor galiba bu diye. Aptal mıdır nedir.
Tabii ki en çok Succession’a sevindim. İzlemeyen herkes de haklı olarak müziğine bayıldım diyor. Chernobyl de yılın en iyi işlerinden biriydi. Yine de Jared Harris’in ödülü alamaması sinirlendirdi. Loudest Voice dizisini idare eder bulmuştum ama Crowe’a ödül verilecek kadar da değildi. Adam da yangınla uğraştığından gelip ödülü alamadı zaten. Neyse ki Stellan Skargard’ı es geçmediler, kaş konuşması güzeldi. Olivia Colman ve Brian Cox seçimleri de güzeldi.
Michelle Williams’ı çok sevmeme rağmen dizisini hala izlememiş olmam garip ama Kaitlyn Dever’a vermemelerine şaşırdım. İzleyince daha iyi karşılaştırırım ama hiç beklemiyordum.
4 5 yıldır Altın Kürenin sinema seçimlerini pek ciddiye almıyorum, açıkçası bunlardan daha kaliteli tören sayısı da gitgide çoğalıyor. Neyse ki Oscar takvimi daralınca bunların etkisi de azaldı. Geçen seneye göre biraz daha güzel seçimler vardı.
The Irishman’ın en iyi film ödülünü ya da usta Martin Scorsese’nin yönetmen ödülünü almasını istiyordum ama olmadı. 1917 ve Sam Mendes ödül sezonunun en çok takdir edilenlerinden, acayip güzel şeyler duyuyorum film hakkında. DGA ödülü de Mendes’e giderse Oscar şansı artar. Filmi de sinemada izlemek istiyorum ama bakacağız artık. Tarantino ve Brad Pitt’in ödülleri ise mutlu etti, Tarantino’ya ödülü Margot Robbie’nin vermesi de çok güzeldi. Yine de Oscar’da Joe Pesci’ye son bir kez daha ödül verilse sevinirim, özletti kendini.
Marriage Story sevdiğim filmlerden ama o kadar kategori arasında sadece Laura Dern’e ödül verilmesi canımı sıkıyor. İzlerken de kesin bunlar gidip Oscar verecek bu role demiştim. Bari Jojo Rabbit ile Scarlett alsa ödülü. Aldığı tüm ödüllere rağmen kendimi zorlayıp Judy’yi izleyemiyorum, her sene böyle bir film oluyor.
Adam Driver son yılların en yetenekli aktörlerinden ama artık Joaquin Phoenix’in zamanı geldi, adamdan kaç kere Oscar çalındı artık bu sefer de vermezlerse acayip sinirlenirim artık. Ödül konuşması da hiç sürpriz olmadı, yıllardır kafadan çatlak olduğunu biliyoruz zaten. Rooney Mara’yı utandırması güzeldi, güzel çift.
Şu Bush olayında saçmalamasaydı Ellen’ın ödülü daha da hoşuma gidebilirdi, yine de kocam Mark’a teşekkür ediyorum kısmında çok güldürdü. Tom Hanks’in tanıtımı ve konuşması da çok güzeldi, harbiden çok güzel konuştu. Böyle kaliteli adamları seviyorum.
Bu yıl sinema dalında güzel bir sezon geçiriyoruz, Netflix’in kaliteli filmlerle gelmesinin de etkisi var. O yüzden aşırı şikayet ettiğim ödül dalı yok, Oscar’da tekrar bakarız.
ricky gervais için çok iyiydi deiyebilirim bence 2011 daha iyiydi tabi ama bunu 2. sıraya koyarım. filmler açısından parasite in tek ödül alması üzdü. 1917 yi henüz izlemedim ama oscar için büyük aday sanırım. joe pesci isterdim ama ödüle gelmemis brad pitt e de okeydim zaten. the irishman in ödül alamaması üzdü biraz.
dizilere gelirsek ramy’nin kazanacağını tahmin etmişitim izlememe rağmen gerisi zaten tahmin edilen kişiler kazandı catch-22 hiç ödül alamadan kapattı sezonu sanırım baya sevmiştim diziyi
Sevgili oktay_1907. Nickinden belli olduğu üzere sen de benim gibi fenerbahçeye gönül vermişsin. Bu kadar uğraşmaz iki cümleyle gömer giderdim ama sırf bu yüzden biraz empati kurmaya çalıştım;
Spielberg’in kafa yapısını beğenmeyebilirsin ama farkında mısın beni de dahil ederek nefret söylemine dökmen çok ayıp. Kaç yıldır bu platformda yorum yapıyorum hatta artık dizi izlemeye pek vaktim yok yine de evim gibi gördüğümden arada girip haberlere duygu düşüncelerimi paylaşıyorum ama son zamanlarda üyelerin nefret içerikli yorumlarını arttırdığını görüyorum. Bunlara izin varmı sevgili @dkamoy ? Ayrıca kafa yapısını beğenmediğin Steven Spielberg yarım yüzyıldır sinemanın hatta tv dahil eğlence sektörüne en etkili şekile yön veren tam bir dahi. Yine de Spielberg ile herhangi bir şekilde aynı cümlede anılmak bana sadece keyif verir. Nefret duyduğun bu kafa yapısı biliyor musun pek çok jenerasyonu etkiledi. Şahsen Spielberg’ün dehasının peşinden Petra’yı, Auschwitz’i hatta Universal stüdyolarını arşınladım. Bu sayede dünyanın her diyarından benim gibi nefret ettiğin kafalarla tanıştım dostluklar kurdum. Bütün bu nefret ettiğin kafalar bu dahi sayesinde kırk yıldır hiç tanışmasalar da birbirini tanıyan aile gibiydi.Bunu gördüm. Bu kafanın şahsen kendisiyle de tanışıp bucket listime en büyük çentiği atmama allah nasip eder umarım. Neyse Spielberg ve benim gibi nefret ettiğin kafaların söylediği şey hiçbir şekilde aksi ispatlanamayacak basit bir gerçek, hatta matematik bir ifadeye indirgersek sadece bir aksiyomdur. Netflix filmleri televizyon filmidir. Nokta. Emmy veya Peabody ödüllerine aday olabilir ve diledkleri kadar ödül alabilir. Nokta.
Ancak son derece agresif ve filmlerin iki katını aşan bütçelerle yapılan kampanyalar, ödül vericileri ahlak sınırını aşani taciz seviyesini aşan davranışlar nedeniyle zaten Cannes gibi organiziasyonlardan men edildiler. Nokta.
Madem işleri güçleri yaygın dağıtıma giremeyecek filmleri desteklemek o kampanya ücretlerinden kısıp kendi stüdyolarını kursunlar ve hem Cappola Scorsese gibi ustalar hem de genç bağımsızlara destek olsunlar. (Martin Scorsese ustanında beşpara etmez VFX firmasına 150 milyon dolar gömüp ucus deepfakes görüntüleriyle kendi oyuncularını hilkat garabesine dönüşürmesi ayrı bir, ne diyim şaşkınlık. Netflik bunu mu sağlamış?) Dertlerinin reklam dışında hiçbirşey olmadığı açık. Nokta.
Çernobıl (dizideki ifadeyle) o kadar çok yalan yanlış bilgiye dayanıyor ki en sonunda dizinin yaratıcısı ve kariyeri üçüncü sınıf ergen komedileri dışında birşey üretememiş yaratıcısı bir makale ve sanırım videoyla dzideki gerçekleri ve yalanları kendi ağzından anlatmak zorunda kaldı dinleyebilisin. HBO bu zatın ilk başta belgesel önersisini bell ki yasal nedenle reddetmiş. Bunu sulu sepken bir drama yapalım denmiş. O faciada Sovyetlerin dört bir yanından gönüllü gelen ve her aşamada başlarına geleceklerinden gayet haberdar Sovyet vatandaşı tasviyeciler canlarını hiçe sayıp avrupanın yarısını yaşanamaz hale getirecek kat be kat büyük bir felaketi önlediler. Sovyet eğitim sistemi Türkiye suudi arabistan veya ABD eğitim sistemleri gibi evrim ve bilim karşıtı müfredatlardan oluşmayan, o yoklukta akıl almaz bilimsel ve mühendislik başarılarına imza atan sayısız bilim adamını yetiştirdi. Sıradan bir Sovyet vatandaşının radyasyonun etkilerini bilmeyecek kadar Texaslı veya Adıyamanlı kadar cahil olması imkansız. Hiç canını sıkma.
Bu kadar uzattım çünkü dediğim gibi bu platformda kimse kimseyle canın cicim olmak zorunda değil ama kimse kimseye nefret içerikli cümleler kurmamalı. Kelime olarak kullanılmış ki bence bu durum ciddi bir tartışma konusu sayın moderatörler.
@basket case Öncelikle ufak bir düzeltmem/eklemem var. Bizler (dkamoy, rpdi, ben) moderatörden ziyade editörüz. Aynı zamanda sitenin herkes gibi kullanıcısıyız. Hatta sitede moderatör unvanı olan birisi yok.
Bilmem kaç senelik kullanıcı olmanın da verdiği alışkanlıkla yorumların büyük bir bölümünü okuyorum mesela ben. Ama Oktay’ın bahsi geçen yorumunu okumamıştım. Belki ödül dışı değil de ödüllerden bahsediyor olsaydın bu derece uzun bir mesaj sonrası seninkini de göz gezdirir geçerdim.
Neyse Oktay’ın yorumundan hoşlanmamanı ve saçma bulmanı anlarım. Nereden nereye gelen gayet uzun bir yorumla da cevap vermişsin zaten. Belli ki hem sinema hem de günlük hayatla ilgili farklı dünya görüşüne sahipsiniz. Ama (bana göre) nefret içerikli de değil yani. Bundan daha nefret dolu çok şey de var zaten.
Diğerlerinden de fikir belirten olursa üstüne konuşabiliriz tabii. Ben bu kadarlık bir eleştiriyi kaldırabilmeliyiz düşüncesindeyim. Baktın olmuyor, birbirinizi “ignore” edip geçin daha iyi olur. Sitede yapan da az değil zaten.
@basket case: Seni anlayabiliyorum, tanımadığın birine gidip “senden nefret ediyorum” demenin mantıklı bir açıklaması yok. Ama orada Oktay’ın kötü bir niyeti olmadığından da adım kadar eminim. O yüzden üstünde durmadım açıkçası.
Sen yine siteye uğramayı ihmal etme. Gereken yorumlara tepkini de mutlaka göster. Gerektiğinde (ben görmemişsem) dürt, asla geçit vermeyelim böyle söylemlere. Ama bu durum öyle bir şey değil. Bu arada çoğu zaman “ignore” yöntemi en kullanışlısı oluyor, kafa rahat, tertemiz. Ben de tavsiye ederim.
Succession’ a 3. kez girdim, 5. bölüme geldim… olmuyor, gitmiyor… o ödül aldıkça bir bölüm daha seyredeyim diyorum… bir görebilsem ödüllük ne var…
78’in sunucuları >> Tina Fey ve Amy Poehler