Sleeper Cell – Tanıtım
8 yorum pirate 26 Ağustos 2023 08:53
Alex Nesic amerikan dizisi Blake Shields Carlos Gomez casusluk draması drama gerilim Grant Heslov Henri Lubatti James Le Gros kevin alejandro Melissa Sagemiller michael ealy Oded Fehr omid abtahi showtime sleeper cell suç draması tanıtım Thekla Reuten
Sleeper Cell, 2005 ve 2006 yıllarında Showtime kanalında yayınlanmış. 2 sezon sürmüş. 10+8 olmak üzere toplam 18 bölümden oluşmakta. İkinci sezonu ‘Sleeper Cell: American Terror’ ismiyle yayınlanmış. Bölüm süreleri 50-60 dakika aralığında.
Suç draması, casusluk draması ve gerilim türlerini harmanlayan dizinin yaratıcıları Ethan Reiff ve Cyrus Voris. Bu ikiliye yapımcı koltuğunda Ann Kindberg de eşlik etmiş.
Dizi, 2006 yılında farklı kategorilerde Emmy’de 5, Golden Globe’da 1 adaylık elde etmiş. 2007’de Golden Globe’da 1 adaylığı daha mevcut.
Dizi, biraz İngiliz mini dizi yayın usulünü andırmakla birlikte ABD için özellikle o dönemde pek alışkın olmadığımız bir yayın takvimiyle yayınlanmış. İlk sezon, pazar-pazartesi-salı-çarşamba şeklinde günde birer bölüm olarak yayınlanmış ilk 2 hafta. Devam eden haftanın pazar gününde de çift bölümle sezonu kapatmış. Yani 14 güne sığdırmış 10 bölümün yayınını. 2. sezon ise arada gün boşluğu bırakılmadan seri bir şekilde yayınlanmış 10-17 Aralık 2006 tarihleri arasında.
Darwyn Al-Sayeed isimli bir adam var hikayemizin merkezinde. Bu isim, gerçek adı mı yoksa bu gizli görev için kullandığı ad mı bilmiyoruz. Hapisten çıktığı gün orada edindiği bir arkadaşı tarafından yönlendirildiği bir adrese/kişiye doğru kanat açıyor Darwyn. O kişi de Faris al-Farik. Eylemci terörist bir Müslüman kendisi. Darwyn’in de dahil olacağı bir eylemci gruba liderlik ediyor. Onun da bağlı olduğu çok daha büyük bir yapı olduğu tahmin ediliyor.
Darwyn, inançlı bir Müslüman ama bir terörist değil. Bir organizasyon (İlk bölümde adı geçmese de FBI imiş) için çalışmakta. Gizli görev kapsamında söz konusu terörist örgütün içine sızmaya çalışıyor. Hapse girmesi de bu amaç doğrultusunda bilerek gerçekleştirilen bir eylem olmuş muhtemelen. Faris al-Farik ve adamları, Darwyn’in birincil hedefleri değiller. Faris al-Farik’in bağlı olduğu organizasyondaki ağır topların peşinde. Bu doğrultuda da onlardan biri gibi davranmak zorunda. Şahit olacağı acı olaylara ses çıkaramadan işini sessizce yapmaya devam etmek zorunda.
*Darwyn Al-Sayeed karakterinde Stumptown, Almost Human, Common Law ve Being Mary Jane gibi dizilerden aşina olduğumuz Michael Ealy‘yi izliyoruz.
*Faris al-Farik karakterine The Mummy ve Resident Evil film serilerine ek olarak Covert Affairs ve Star Trek: Discovery gibi dizilerden de anımsanabilecek Oded Fehr hayat veriyor. “Ben sana ulaşırım istediğimde. Sen bana değil.” şeklinde takılmakta Faris.
*Felicity dizisinden anımsanabilecek Henri Lubatti, Faris’in grubundaki adamlardan biri olan Ilija Korjenic karakterini canlandırıyor. Bosnalı. Savaş sırasında tüm ailesini kaybetmiş. Faris, küçük bir çocukken onu orada bulup sahip çıkmış.
*Alex Nesic‘i grubun üyelerinden bir diğeri konumundaki Christian Aumont karakteriyle izliyoruz. Faslı bir kadınla evlenip din değiştirmiş olan bir Fransız kendisi. Ekibin en fazla kavga peşindeki üyesi.
*Heroes, Carnivàle ve K-Ville dizilerinden anımsanabilecek Blake Shields, ekibin ‘Sarışın’ lakaplı Amerikalı üyesi Thomas ‘Tommy’ Emerson karakteriyle karşımıza çıkmakta.
*Spencer isimli diziden anımsanabilecek Grant Heslov‘un canlandırdığı Habib/Bobby var bir de ekipte. Darwyn’in Faris’in ardından tanıştığı ilk grup üyesi. Evli ve çocuklu. Çenesi biraz düşük bir tip.
*Raising the Bar ve Law & Order: SVU dizilerine ek olarak Get Over It, Soul Survivors, Sorority Boys ve The Guardian gibi sinema filmlerinden hatırlanabilecek Melissa Sagemiller ise Gayle Bishop karakterine hayat veriyor dizide. Bobby’nin bir komşusu Gayle. Bekar bir anne. Oğlu Marcus (Jake Soldera), Bobby’nin kızıyla arkadaş. Darwyn ile aralarında bir yakınlaşma olacak ilk tanıştıkları andan itibaren. Gayle’in Faris’e çalışıyor olabileceğinden şüpheleniyorum ama emin değilim. Her halükarda Darwyn’in bu görevdeki en büyük zaafı olacak gibi gözüküyor Gayle.
*Mercy, Ally McBeal ve Mildred Pierce gibi dizilerden anımsanabilecek James Le Gros, Darwyn’in bu gizli görev kapsamında FBI’daki kontağı konumundaki Raymond ‘Ray’ Fuller karakteriyle karşımıza çıkmakta.
*Carlos Gómez (The Baker and the Beauty, The Glades), her 2 sezonda tekrar eden bir rolle yer almış. Thekla Reuten (Hidden, Lucky Man, Warrior Nun), Omid Abtahi (City on Fire, American Gods, Damien) ve Kevin Alejandro (Lucifer, The Returned, True Blood), 2. sezonda kadrolu olarak yer almışlar.
*Jay R. Ferguson (Mad Men, The Conners, Surface), Sonya Walger (Flashforward, Lost, The Catch), Michael Rady (Swingtown, Melrose Place, UnReal), Saïd Taghmaoui, tekrar eden rollerle yer almışlar dizide.
*1-2 bölümlük konuk oyunculardan oluşan havuzda ise Sarah Shahi, Ally Walker, Yvette Nicole Brown, Michael Cudlitz, Billy Brown, Aasif Mandvi, Aaron Paul, Max Greenfield ve Rizwan Manji gibi tanıdık simalar mevcut.
Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli miktarda başarılı buldum. İlerleyen bölümler de bu ayarda olabilmişse kafi olacaktır benim açımdan.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmış.
yorumlar
S01E02
*Hepsinin mesleğini öğrenmiş olduk bu bölüm içerisinde. Ilija, lisede öğretmen. Tommy, bir bowling salonunda çalışıyor. Christian, bir şehir içi gezi turu otobüsü şoförü. Faris’in ise bir güvenlik şirketi ve şık bir binada ofisi var.
*Gayle’den fazla şüphelenmişim ilk bölümde sanırım. ‘Faris ile bir alakası yok sanki.’ dedirtti restoran konusundaki üzüntüsü ve tepkisi. Ama söz konusu Faris olunca tamamen şüpheden arınmış ve arınacak da değilim tabii.
S01E03
Arap, Hint, Meksika, Amerikan … Farklı ülkelerden hareketli müziklerle şenlendirmişler bölümü. Sırf bunu takip etmek bile başlı başına bir eğlenceydi.
Diziden beklentimi bir üst seviyeye çıkarttı bu bölüm. Kendisini ciddiye alacağım bir dizi haline getirdi. İlerleyen bölümlerde bu seviyeyi koruyamazsa hayal kırıklığı yaratabilecek noktaya ulaştı.
İlk 2 bölüme kıyasla daha rahat bir bölümdü. Herkesin payına bir şeyler düştü. Yer yer tatil modunda bir eğlencesi vardı, yer yer o istismar edilen çocuklar hikayesinde olduğu gibi hüzünlendirdi, ana karakterleri biraz daha yakından tanımamızı sağladı, genel hikayeye olan katkısı da yadsınamazdı. Kesinlikle şu ana kadarki en başarılı bölümdü.
S01E04
İman ve terörizm arasındaki mücadele üzerine bir bölümdü. Şu ana kadarki bölümler arasında en sıkıcı geçeni oldu benim açımdan.
4’ü hiç beğenmemiştim. 5 ise vasat kalmıştı ama bu bölümü sevdim.
*Ne istediniz ulan o köpeciklerden?
*
Gayle’in kocası ise ölü değilmiş; hapisteymiş. Katil ve aynı zamanda uyuşturucu taciriymiş. Ray, Darwyn’i Gayle’den ayırmaya çabaladığı için bu bilgiye körü körüne inanasım gelmedi ama.
*Tell Me You Love Me ve Colony gibi dizilerden tanıdığım Ally Walker konuk oldu bölüme Tommy’nin annesi rolüyle. Ayrıca Ana Alexander’ın minik bir konukluğu vardı ki ikisini de görmek hoş oldu.
’29 Ekim = Osmanlı’nın sona erdiği günün kutlaması’ demişler.
Biz 29 Ekim’de cumhuriyetin ilanını kutluyoruz ama … Bu da farklı ama yanlış olmayan bir bakış açısı tabii.
Bölümün son dakikaları fena geçti.
S01E08
*Her şeye ve herkese çok kolay inanıyorsun be Gayle!
*Farik, Ilija ve Christian. Üçü de ayrı ayrı duygusuz yaratıklar da sende bir miktar insanlık kırıntısı var Tommy. Ama akıl, özgür düşünce gibi şeyler yok işte.
Geçen bölümde oluşan boşluğu telafi açısından Sonya Walger dahil oldu bu bölüm diziye. D için iyi olmuş mudur olmamış mıdır bilemem ama biz izleyiciler için iyi oldu bence. Ayrıca Michael Cudlitz’in bir konukluğu vardı bölümde.
100 dakika uzunluğundaki bir çift bölümle kapatmışlar sezonu. Gergin bekleyiş şeklinde geçti bölümün tamamına yakını. Başka bir dizi olsa sıkardı muhtemelen bu şartlarda ama bunda o tarz bir sorun çıkmadı. Türünün çok başarılı bir örneği oldu kesinlikle bu dizi.
Sezon için ortalama puanım: 8.4
Başarılı geçen ve ucu da kapalı bitmiş böylesi bir sezonun ardından 2. sezona yeltenmek intihar görevi gibi bir şey olmuştur muhtemelen. Umarım yanılırım diyeceğim ama sanmıyorum. İlk sezon ayarında bir sezon olamamıştır yüksek ihtimalle 2. sezon. Çok fazla çakılmamış olsa bari. Hadi hayırlısı bakalım.
İlk sezondan yüzleri de görmekle birlikte Darwyn’in yeni bir grubun içine sızdığı bir bölümle açtık sezonu. Thekla Reuten (Mina-Alman), Omid Abtahi (Salim-Arap), Aasif Mandvi (Khalid-Arap-Ekip lideri) ve Kevin Alejandro (Benny-Latin) olmak üzere 4 kişiden oluşuyordu bu dörtlü.
Sonya Walger’ı da daha ilk bölümden gönderdiler diziden. Serxner’ı başka bir şehirde başka bir göreve gönderip diziden usulca çıkarabilirdiniz pekala. Neden gittiğini anlayamadığım bir şekilde uzak bir ülkeye gönderip orada terörist bir gruba yakalatıp bir video kaydı sırasında kafasını kesmenin esprisi neydi cidden?
Ilija, uzun süredir saklandığı delikten çıkıp aşığı haline gelen Carli ile birlikte Kanada yoluna düştü. Bunun da bir esprisi yoktu bence. O delikte yaşamaya devam etseydi işte yakalanana kadar.
Farik’in sorguları sürüyor ama konuşmamaya devam ediyor.
Darwyn ve Gayle yeniden çift olmuşlar ama Darwyn yeni görevlere dalıp Gayle’i bu sezon da üzmeye devam edecek belli ki.
İyi bir sezon başlangıcı yaptı diyemem ama tamamen kötüydü de demek gelmiyor içimden. Yeni grup, yeni gizli görev fikri hoşuma gitmedi ama.
Thekla Reuten ve Kevin Alejandro’nun varlığı verim verse bile oradan çok yetersiz bir hikaye çıkacağının sinyallerini verdiler bence ilk bölümden. Omid Abtahi’nin karakteri Salim ise grubun çekilmezi olacak muhtemelen. Kendini bir şey sanan, çirkin, suratsız, asabi bir tip var karşımızda. Bir de bana güçlü bir hissiyat olarak geçtiği üzere ‘gizli gay’ tipi var bunda. Böyle bir yola girerlerse sezonun iyice içine eder bu karakter.
Bir önceki bölüm açık ara dizinin en berbat bölümüydü. Sıkıntıdan patladım resmen. Bu bölüm de tat vermeyince 37. dakika gibi bıraktım diziyi.
İzlenebilecek bir hikaye de kadro da yok bu sezon dizide. Bu yeni grup cidden çöp.
fikri ondan da çöp. Darwin’in FBI’daki yeni kontağı da çöpün çöpü. Farik’in bu haliyle dizide devam ediyor oluşu da diziye hiçbir şey kazandırmıyor bana göre. Şu son 2 bölümde Gayle ve Carli’nin sahneleri hariç her sahneyi atlaya atlaya geçmek istedim. Ki o ikisini bile ne derece iyi kullanabildikleri tartışılır.
Bu rezalet sezonu hiç çekmemişler gibi davranacağım. O güzelim ilk sezonu ise mini dizi olarak arşivimde saklayacağım.