2 Haziran 2019 tarihinde AMC’de kanalın genel tarzına uymayan bir dizi başladı: NOS4A2

Daha çok FOX ve FX tarzında bir iş olarak nitelendirebileceğim NOS4A2, korku ve gizem ögelerini harmanlayan fantastik bir drama. Joe Hill‘in 2013 yılı basımı aynı isimli romanından uyarlanan dizinin 10 bölümden oluşan ilk sezonu AMC ekranlarında haftalık olarak yayınlanmaya devam edecek olsa da 2 Haziran 2019 tarihinde kanalın internet sitesinden toplu olarak izleyiciye sunuldu ayrıca.

Dizinin yazar masasında Hill’e Jami O’Brien ve Lucy Thurber gibi isimler eşlik etmiş. Yapımcı kadrosunda ise Hill ve O’Brien dışında Henry Bronchtein, Nina Jack, Tom Brady, Lauren Corrao ve Kari Skogland gibi isimler yer alıyor. İlk bölümü 55 dakika uzunluğunda olan dizinin diğer bölümleri 39-48 dakika arasında değişiyor.

KONU

Dizinin hikayesi lisede son yılını yaşayan 18 yaşındaki genç kızımız Victoria McQueen’in fantastik bir güce sahip olduğunu keşfetmesiyle başlıyor. O, kırmızı motosikletiyle yanaştığında yıllar önce yıkılmış olan bir köprü aniden beliriveriyor ve Victoria’yı ulaşmak istediği yere ulaştırıyor bu köprü. Victoria’nın tek yapması gereken şey ise bulmak istediği şeyi veya kişiyi düşünüp motoruna atlayıp köprüden geçmek. Köprünün diğer ucunda aradığı şey karşısına çıkıyor. Elbette iyi şeyler kabarık faturasıyla beraber gelir. Victoria bu tarz fantastik bir güce sahip tek kişi değildir. Hayat bundan sonraki süreçte Victoria için daha hareketli ve karmaşık bir hal alacaktır.

NOT: Aşağıdaki karakter tanıtımları kısmı ilk 2 bölümden ispiyon (spoiler) içerebilir. Bu sebeple ispiyona hassas bünyelerin bu kısımdan uzak durmaları tavsiye edilir.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

=Victoria ‘Vic’ McQueen=

Victoria, kısaca Vic ismini kullanıyor. Yazının bundan sonraki kısmında ondan bu isimle bahsedeceğim.

Çok erken yaşta ebeveyn olmak zorunda kalmış olan anne ve babası artık birbirinden bıkmış ve bunalmış durumda. Fikir ayrılıkları ve kavgalar had safhada. Vic de psikolojik olarak olarak etkileniyor elbette bu ortamdan. Kafası atınca motoruna atlayıp ormana doğru sürmeye başlıyor çoğunlukla. Kafa olarak daha fazla uyuştuğu babasının tarafında diyebiliriz onun için illaki taraf seçmesi gerektiğinde. İleriye dönük hayali ise yaşadığı kasabadan ayrılmak ve başka bir yerde yeni bir hayata başlamak. Resim konusunda oldukça yetenekli olan Vic belki de bir sanat okuluna girebileceğini düşünüyor üniversite için.

Dönelim tekrar işin fantastik boyutuna. Gücünün kaynağı için gerçek dünya ile hayal dünyasının temas ettiği noktada başladığı söyleniyor. Kendisi gibi olan insanlara güçlü yaratıcılar deniyor. Her birinin farklı farklı güçleri ve güçlerine kaynak sağlayan nesneleri bulunuyor. Her gücün her bir güçlü yaratıcıda bir yan etkisi de mevcut elbette. Vic’te baş gösteren yan etki ise çok ciddi boyutta olmasa da köprüden her geçişinde sol gözünde ciddi bir kızarıklık ve vücudunda bir halsizlik oluşması.

Saçına başına giyimine kuşamına pek özen göstermeyen, yeterince zeki, biraz fazla duygusal, yetişkinlik düzeyi ise tartışılır bir genç kız olan Vic karakterine Miss Fisher’s Murder Mysteries, Gallipoli ve Puberty Blues gibi dizilerden anımsanabilecek Avustralyalı aktris Ashleigh Cummings hayat veriyor.

=Charlie Manx=

Tıpkı Vic gibi bir güçlü yaratıcı o da. Yaşsız biri kendisi. Bir bakmışız kırk yaşlarında, bir bakmışız yetmiş yaşlarında, bir bakmışız daha da fazla. Noel Diyarı ismini verdiği bir yer yaratmış ve kendisinden başka hiç kimse oraya ulaşamıyor. Kendi deyimiyle kötü ebeveynlerinden kurtardığı masum çocukları arabasına bindirip Noel Diyarı’na götürüyor ve orada mutlu mesut bir şekilde yaşamalarını sağlıyor. Sadece çocukların yaşadığı bir eğlence diyarı!

Oldukça zeki, korkusuz ve hedefe kilitlenmiş biri olan Charlie’nin arabası, zamanında sınırlı sayıda üretilmiş olan 1938 model siyah renk bir Rolls-Royce Wraith. Dizimiz de adını bu aracın plakasından alıyor: NOS4A2

Charlie Manx karakterinde Heroes ve The Slap dizileri dışında Star Trek film serisinden de yakinen tanıdığımız Zachary Quinto‘yu izleme fırsatı yakalıyoruz.

=Maggie Leigh=

Hikayemizdeki bir diğer güçlü yaratıcı da Maggie. Fantastik bir harf torbasına sahip kendisi. Hayatın genel akışıyla ilgili merak ettiği her hangi bir sorunun cevabı bu torbada gizli. Tek yapması gereken şey ise soruyu sormak, elini torbaya atmak ve torbanın kendisine verdiği harfleri mantıklı bir şekilde dizip gereken cevabı almak.

Maggie, Vic’in yaşadığı kasabadan uzak bir eyalette yaşıyor. Bir kütüphanede çalışıyor ve olabildiğince normal tutmaya çalıştığı bir hayatı var. Derken özel öğretmenlik yaptığı ve değer verdiği bir çocuk Charlie Manx tarafından kaçırılıyor. Çocuğu bulmak için harf torbasından bir cevap arıyor ve alabildiği en iyi cevap Vic oluyor.

Maggie karakterini bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Jahkara Smith canlandırıyor.

=Linda McQueen=

Vic’in annesi. Çok genç yaşta anne olmuş. Tüm hayatını doğup büyüdüğü bu kasabada geçirmiş. Biraz cahil ve hayatı için doğru adımlar atma konusunda korkak biri. Kasabadaki zengin ailelerin evlerini temizleyerek geçimini sağlıyor.

Linda karakterinde The Looming Tower, Sneaky Pete ve Gracepoint gibi dizilerden hatırlanabilecek Virginia Kull karşımıza çıkıyor.

=Chris McQueen=

Vic’in babası. Bir grupta çalıyormuş gençliğinde ve hayalleri varmış. Linda hamile kalınca bu hayallerini bırakmak zorunda kalmış. Bir alkolik kendisi ve bu durum Linda ile arasındaki en ciddi sorunlardan biri. Tıpkı Vic gibi o da motosikletleri çok seviyor. Kızını seviyor ve önemsiyor elbette ama özgürlüğünü sevdiği kadar değil.

Chris karakterinde Girls, The Punisher ve The Last Ship gibi dizilerden hatırlanabilecek Ebon Moss-Bachrach‘ı izliyoruz.

=Bing Partridge=

Vic’in lisesinde hademelik yapıyor. Vic ile iyi anlaşıyorlar. Çocuk ruhlu, zeka olarak pek gelişmemiş biri. Bu özellikleri onu Charlie Manx tarafından baştan çıkarılmak için kolay bir lokma haline getiriyor.

Bing karakterine Trapped, The Widow, Emerald City ve Lady Dynamite gibi dizilerden tanıdığımız Ólafur Darri Ólafsson hayat veriyor.

Dizide tekrar eden rollerle yer alan isimler arasında Dalton Harrod, Chris McKinney, Jamie Neumann (The Deuce, The Looming Tower), Darby Camp (Big Little Lies), Asher Miles Fallica, Paulina Singer (Tell Me a Story, Dead of Summer), Rarmian Newton (Rise, The Family, Tell Me a Story), Ashley Romans (Shameless, I’m Dying Up Here) ve Judith Roberts (Orange Is the New Black) da bulunuyor.

YAZARIN NOTU

Oldukça güzel bir sezon oldu genel olarak baktığımızda. Hikayesi ilgi çekici ve sürükleyiciydi, temposu da yerindeydi. İşin fantastik boyutu da normal drama kısmı da iyi kotarılmıştı. Büyük sürprizler yapmadı sezon içerisinde ama bu durum sırıtmadı ya da eksi olarak yazmadı hanesine. Görsel açıdan ve oyunculuklar konusunda da yeterliydi. Bir vakitler Heroes’taki kötü karakter performansıyla gönlümüzde taht kurmuş olan Zachary Quinto’nun varlığı elbette en büyük artılardan biriydi ama Ashleigh Cummings de cidden iyi taşıdı diziyi. Tanıdık simalar barındıran geniş oyuncu kadrosunu izlemesi keyifliydi genel olarak.

İlk sezonun ucu açık bitti. Yeni sezon planları vardır illaki ama bakalım bu onayı kapabilecek mi? TV’de yayınlanan ilk bölümünde 0.29 reyting oranı ve 1.108.000 izleyici sayısı elde etmiş bu arada. İyi bir başlangıç sayılmaz ama çok kötü de değil gibi.

Umarım yeni sezon onayı çıkar diziye. Genel olarak AMC dizileriyle uyuştuğumu iddia edemem. The Walking Dead ve Feed the Beast, bu kapsamdaki 2 istisna diziydi. Üçüncüyü bulmuşken bırakmak istemiyorum açıkçası.

FRAGMAN