Spin City – Tanıtım
12 yorum pirate 12 Nisan 2023 08:02
Spin City, ABC’de 1996-2002 tarihleri arasında yayınlanmış olan kahkaha efektli bir komedi dizisi. 6 sezon ve toplam 145 bölümden oluşmakta.
Sırasıyla 11.7, 12.0, 13.1, 12.4, 10.8 ve 8.4 milyon izleyici sayısı ortalamaları tutturmuş sezon başına.
Michael J. Fox, Emmy Ödülleri’nde komedi dalında ‘En İyi Erkek Oyuncu’ kategorisinde 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarında üst üste 4 kez aday gösterilmiş. 2000’de kazanmış. Golden Globes Ödülleri’nde yine söz konusu yıllarda üst üste 4 kez aday gösterilmiş. 1998, 1999 ve 2000’de kazanmış. Screen Actors Guild Ödülleri’nde 1999 ve 2000’de aday gösterilmiş. İkisinde de kazanmış. Online Film & Television Association Ödülleri’nde ise 1998, 1999 ve 2000’de aday gösterilmiş ama kazanamamış.
Dizi, Golden Globes Ödülleri’nde 1998, 1999 ve 2000’de ‘En İyi Komedi Dizisi’ kategorisinde aday gösterilmiş ama kazanamamış. Heather Locklear‘ın 2000 ve 2002 yıllarında komedi dalında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ kategorisinde 2 adaylığı ve Charlie Sheen‘in 2002 yılında komedi dalında ‘En İyi Erkek Oyuncu’ kategorisinde kazandığı bir ödül mevcut ayrıca. Bunların dışında da çeşitli ödül törenlerinde çok sayıda ödül ve adaylık elde etmiş dizi.
Michael J. Fox, Parkinson hastalığı sebebiyle 4. sezonun ardından diziden ayrılmış. Bu ayrılığın ardından başrolü Charlie Sheen devralmış. İlk 4 sezonda çekimler New York’ta yapılmaktaymış. Son 2 sezonda Los Angeles’a taşınmış. 6 sezonun tamamında kadroda olan 4 isim varmış: Richard Kind, Alan Ruck, Michael Boatman ve Barry Bostwick. Bu dörtlü arasından 145 bölümün tamamında yer alan tek kişi ise Richard Kind olmuş.
Michael J. Fox’un ün kazanmasını sağlayan bir diğer uzun soluklu dizisi olan Family Ties’ın yaratıcısı Gary David Goldberg, dizinin yaratıcılarından biri konumunda. Dizinin diğer yaratıcısı ise Scrubs, Cougar Town, Ground Floor ve Ted Lasso gibi dizilerin de yaratıcısı olan Bill Lawrence.
Dizide Andy Cadiff (71 bölüm), Ted Wass (45 bölüm) ve Lee Shallat Chemel (23 bölüm) gibi isimler yönetmenlik yapmışlar. Lawrence-Goldberg-Cadiff üçlüsüne yapımcı koltuğunda Tom Hertz, Michelle Nader, Jon Pollack, Steve Rose, David S. Rosenthal, Linda Nieber ve Michael J. Fox gibi isimler eşlik etmişler.
New York şehrinin yerel yönetiminin kurgusal bir versiyonunu sunuyor hikayemiz. Belediye Başkanı Randall Winston adına kurumu yöneten Belediye Başkan Yardımcısı Mike Flaherty karakterini merkezine alıyor.
Kağıt üstünde başkan Randall Winston olsa da bütün organizasyondan sorumlu olan kişi Mike Flaherty. Başkan da çoğu zaman ondan onay, hatta replik alıyor. İşinde oldukça başarılı Mike. Politik manevralar ve ofis kaosuyla iyi mücadele etmekte ama çoğu zaman ihmal ettiği özel hayatını yönetmekte o kadar da iyi değil.
Hikayemiz kaotik ofis ortamında iş ilişkileri üzerinden ve Mike’ın evinde onun gönül ilişkileri üzerinde akmakta başlangıç itibariyle.
*Bir şeyleri kolayca takıntı haline getirebilen Mike Flaherty karakterinde Michael J. Fox‘u izleme fırsatı yakalıyoruz. Back to the Future film serisine ek olarak Family Ties, The Michael J. Fox Show, The Good Wife gibi diziler ve The Frighteners, For Love or Money, The American President gibi filmlerden tanıyoruz yıldız oyuncuyu.
*Still the King ve Cougar Town dizilerinden anımsanabilecek Barry Bostwick‘i son derece rahat tavırlarıyla dikkat çeken belediye başkanımız Randall Winston rolüyle izliyoruz.
*Red Oaks, Gotham , Mad About You ve Luck gibi dizilerden tanıdığımız Richard Kind, basın sekreteri Paul Lassiter karakterine hayat veriyor.
*The Haunting serisine ek olarak Leopard Skin, Jett, Roadies, Wayward Pines, Californication ve Entourage’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda diziden yakinen tanıdığımız Carla Gugino, Paul’u sorularıyla zorlayan bir muhabir olan ve aynı zamanda Mike’ın sevgilisi konumundaki Ashley Schaeffer karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*The Good Fight, Anger Management ve Arli$$ dizilerinden hatırlanabilecek Michael Boatman, 2. bölümde başkanın bir gafı sonrasında onu TV’de eleştiren bir konuşma yapan ve sonrasında Mike tarafından azınlık ilişkileri sorumlusu olarak işe alınan Carter Heywood karakterini canlandırıyor.
*Pretty Little Liars: Original Sin dizisinden anımsanabilecek Alexander Chaplin‘i genç, zayıf iradeli, saf ve ürkek bir konuşma yazarı olan James Hobert karakteriyle izliyoruz.
*Friday Night Lights, Nashville, Dirty John ve 9-1-1 gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Connie Britton‘ı işten kaytarmaya meyilli, çekici ve sivri dilli bir muhasebeci olan Nikki Faber karakteriyle izleme şansı elde ediyoruz.
*Persons Unknown, Succession ve The Exorcist gibi dizilerden hatırlanabilecek Alan Ruck, ofiste ne iş yaptığı pek anlaşılmayan suratsız bir adam olan Stuart Bondek rolüyle karşımıza çıkıyor.
*Taylor Stanley‘yi Mike’ın hoş görünümlü, genç ve saf asistanı Karen rolüyle izliyoruz.
*Orange Is the New Black dizisinden anımsanabilecek Deborah Rush da tıpkı Taylor Stanley gibi tekrar eden bir rolle karşımıza çıkıyor başkanın eşi Helen rolüyle.
*Victoria Dillard, hikayeye Mike’ın sekreteri olarak başlayıp sonrasında başkanın sekreteri olarak devam eden Janelle Cooper rolüyle karşımıza çıkıyor.
Başlangıç kadrosunu tamamladığımıza göre sonradan kadroya dahil olan isimlere geçelim.
*Janelle başkanın sekreteri olunca Related, Samantha Who?, Blue Bloods, Taxi Brooklyn ve NCIS gibi dizilerden tanıdığımız Jennifer Esposito; Mike’ın yeni, dışa dönük, çekici ve eğlenceli sekreteri Stacey Paterno rolüyle dahil olmuş kadroya 2. sezon başında.
*Melrose Place, Dynasty, T.J. Hooker, Franklin & Bash ve Too Close to Home gibi dizilerden tanıdığımız Heather Locklear, kampanya yöneticisi Caitlin Moore rolüyle dahil olmuş kadroya 4. sezon başında.
*Two and a Half Men ve Anger Management dizileri dışında birçok sinema filminden de yakinen tanıdığımız Charlie Sheen, yeni belediye başkan yardımcısı olan Charlie Crawford rolüyle 5. sezon başında katılmış kadroya.
*Once Upon a Time, Swingtown, Windfall, Why Women Kill ve Boomtown dizilerinden tanıdığımız Lana Parrilla ise Charlie’nin sekreteri Angie Ordonez rolüyle 5. sezon başında dahil olmuş kadroya.
Dizide tekrar eden rollerle boy göstermiş isimler arasında (Charlie Sheen ile 2002-2006 arasında evli kalan) Denise Richards, Heidi Klum, Paula Marshall, Beth Littleford, Perry King, Scott Wolf, Sam Robards, Perry King, Priscilla Presley, Lori Loughlin, Tom Amandes, Alyssa Milano, Raquel Welch, Olivia d’Abo ve Farrah Fawcett gibi isimler mevcut.
1-2 bölümlük konuk oyunculardan oluşan havuzda ise (Charlie Sheen’in babası da olan) Martin Sheen, Meredith Baxter, Bree Turner, Sam Lloyd, Daphne Zuniga, Courtney Thorne-Smith, Frankie Muniz, Rosie O’Donnell, Marcia Cross, Michelle Phillips, John Francis Daley, Amy Jo Johnson, Judith Light, Marlee Matlin, Luke Perry, Mark Valley, Constance Marie, Ken Marino, Geoff Stults, Rena Sofer, Eddie McClintock, Cynthia Watros, Dakota Fanning, Samm Levine, Elizabeth Mitchell, J.K. Simmons, Amanda Peet, Kim Dickens, Marin Hinkle, Justin Theroux, Barry Corbin, Lou Diamond Phillips, Donald Trump, Joel McKinnon Miller, Jason Priestley, Jorge Garcia, Sung Kang, Gretchen Mol, Gabriel Macht, Sarah Shahi, Conan O’Brien, Paula Abdul, Carrie Preston, Peter Krause, Beth Riesgraf, Jennifer Garner, Kim Raver, Krista Allen, Brian Van Holt, Tim Allen, Amy Poehler, Jimmy Fallon, Geneva Carr, Todd Stashwick, Kal Penn, Jenna Fischer, Christopher Lloyd ve Queen Latifah‘ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim yer alıyor.
Dizinin ilk 2 bölümünü izledim ve epey eğlendim. Hiç alakası yok belki ama bol karakterli, tempolu sayılabilecek kaos ortamını izlerken The Newsroom geldi aklıma. Komedisi kıvamında, kadro zaten çok cazip. Bir şansı hak ediyor kesinlikle dizi.
yorumlar
Uygun şartlar oluştuğu takdirde 12 Ocak’ta onaya gelen bir tanıtımı 3 ay boyunca süüürüm sürüm süründürebiliyorsunuz bu örnekte olduğu gibi.
Bu döngünün günah keçisinin de sonuna geldik. Geçmiş olsun.
Türkiye’de yayınlanmıştı, birkaç bölümü hatırımda hala (sahte kalp krizi bölümü örneğin :)). Eğlenceli bir dizi, tavsiye ederim.
S01E03
James’in de bir işe yaradığı yok ama bu Stuart da cidden hiçbir işe yaramıyor.
S01E04
Oyunculuk kariyerinin ilk senesinde olan 23-24 yaşlarında bir Gretchen Mol konuktu bölüme. Tanımakta zorlandım açıkçası. İlerleyen süreçte birkaç bölüme daha konuk olmasını isterdim bu arada.
S01E14
5’ten 12’ye olmak üzere üst üste 8 berbat ötesi bölüme maruz kaldım. Normal şartlarda bir diziye ilk sezonun başlarında bunun yarısı kadar bile kredi vermem ve dizinin fişini hemen çekerim ama bu kez inat ettim. Nerede dönecek merak ettim. Sarmayan bölümleri bir noktadan sonra atlaya atlaya geçtim. Nihayet son 2 bölümde tat geldi biraz yeniden diziye. Carla Gugino’yu çok severim ama onun 13. bölümün başında ortada hiçbir şey yokken bir anda sadece adı anılarak diziden çıkışı (kovulduğunu varsayıyorum) bir temiz hava, rahatlama getirdi diziye. Tesadüf mü planlanmış bir hamlenin sonuç vermesi mi bilmem ama işe yaradı sanki.
Bu bölümde Courtney Thorne-Smith’i görmek hoş oldu bu arada. Courtney Thorne-Smith demişken 1992’den 1997’ye Melrose Place, 1997’den 2002’ye Ally McBeal, 2001’den 2009’a According to Jim, 2010’dan 2015’e ise Two and a Half Men derken 23 yıl boyunca hiç boşta kalmamış TV’de aktris. 1992 öncesinde de 1990’da L.A. Law’da kayda değer bölümde tekrar eden bir rolü, 1988-89’da Day by Day, sektördeki ilk senesi olan 1986’da ise Fast Times isimli tek sezonluk bir dizisi mevcut. Yani 1986-2015 arasındaki 30 yıla bakıldığında ise 1987 ve 1991’i boş geçmiş sadece dizi sektöründe kayda değer rol bazında. 2015 sonrasındaki suskunluğu da bu 30 dolu senenin yorgunluğu olsa gerek. Ama dinlendiği yeter tabii. Dönsün artık.
S01E15
Constance Marie konuk oldu bölüme ama belediyedeki görevi neydi onu bile anlayamadım ve de önemseyemedim.
S01E16
Luke Perry ve Kim Dickens çıktı bu bölümün içinden de. Kim Dickens’ın o saçları baya kötüydü yalnız.
S01E18
Amanda Peet’i izlediğim en eski tarihli dizi bölümü bu oldu böylece. Buna ne kadar izleme denir kısmı tartışılır tabii. Çok küçük kaldı keza konukluğu.
S01E19
Lost’tan Cynthia Watros çıktı bu bölümün içinden de. Renk de kattı karakteriyle bölüme.
S01E21
Tanımakta zorlandım açıkçası Daphne Zuniga’yı.
S01E24 (Sezon Finali)
Marin Hinkle’ın küçük bir konukluğu mevcuttu bu bölümde de. Kötü bir bölümdü bu arada.
İyisiyle ve kötüsüyle bitti sezon. Kötüsü daha fazlaydı sanırım. Bu da ekip kaynaklı değil, senarist kaynaklı açıkçası. Yoksa ana yediliden Carter dışındaki herkes görevini yaptı yani. En çok Connie Britton’ı ekranda görmekten keyif aldım tabii. Friday Night Lights, SMILF, 9-1-1 ve Dirty John derken izlediğim bütün dizilerinden çok sevdiğim birisidir zaten Connie Britton ama ilk kez bir sitkomda izlemek de hoş oldu yani. Karen karakterini sevmiştim bu arada. Kadrolu yapmamaları, hatta sezon ortasında sessiz sedasız diziden çıkışı hoş olmadı bence. Victoria Dillard’ı daha fazla kullanmaya başlasalar fena olmaz bu arada.
S02E01
Paula Marshall’ı severim ama iyi bir giriş yapamadı bence diziye.
S02E02
Hadi ama! Raquel Welch gibi hoş bir hatundan Richard Kind gibi bir oğul çıkmaz.
‘Herkes bizim evde saklambaç oynuyordu.’ hikayesine koptum bu arada.
S02E03
En azından bir kibarlık edip ‘Teşekkür ederim.’ deseydin muhabbeti kapatmak adına.
S02E04
Jennifer Esposito giriş yaptı bu bölümle birlikte diziye. Bölüm konuğu Marla Maples kadar öne çıkabildiğini söyleyemem ama. Sezonun zayıf kalan ilk 3 bölümüne kıyasla daha izlenebilitesi olan bir bölümdü bu arada.
S02E07
1, 2, 3, 4 … Nasıl bir insan evladısın sen Mike?
Renee rolünde izlediğimiz Tracy Pollan, Family Ties’ta Michael J. Fox ile sevgiliyi oynamıştı. Oradaki haliyle buradaki hali arasında dağlar kadar fark vardı ve kendisini tanıyabilmek pek mümkün değildi tabii.
S02E08
Paul-Randall kısımları ilgi çekicilikten çok uzaktı. Mike’ın kısımları idare etti. Bölümün öne çıkan hikayesi Stuart’tan geldi.
Nikki çok arka planda bırakıldı bu sezon. Connie Britton‘ı ilk sezondaki ağırlığında/etkinliğinde izleyememek cidden üzücü.
S02E09
Bir Family Ties buluşması daha gelmiş. Family Ties’ta Michael J. Fox’un karakterinin annesini canlandıran Meredith Baxter, buraya da yine annesi rolüyle konuk olmuş.
S02E11
Başkanın başa bela kızı Meg rolüyle Alyssa Milano konuk oldu bu bölüme de.
S02E13
It was disgusting. But also hot!
S02E18
Aralara serpiştirdikleri hayal sahneleri eğlendirdi baya.
S02E24 (Sezon Finali)
Ekibi sevmesem 50 kere bırakmıştım aslında şu diziyi de … Senarist tayfa cidden çok yetersiz keza.
Sezon özeti:
Berbat bölümler: 1, 5, 6, 12, 14, 15, 16, 19, 20, 21, 23, 24
Kötü bölümler: 2, 3, 7, 9, 10, 11, 13, 18, 22
İdare eder bölümler: 4, 8, 17
S03E01
Berbat bir bölümle açmış yeni sezonu da. Olan biten hiçbir şey ilgimi çekmedi bölümde. Hatta her şey manasız geldi de diyebilirim.
Nikki, saçlarını epey bir kısaltmış. İyi olmuş diyemiyorum ama kötü olmuş da diyemem. Stacey, saç rengini değiştirmiş. Conan O’Brien’ın konukluğunda mana bulamadım. Heidi Klum’un minik bir sahnesi vardı ayrıca kapanışta. Tekrar eden bir rolle dahil olmuş ve kendisini canlandıracakmış ama belediyede ne işi olduğunu anlamadım hiç.
S03E02
Heidi Klum faktörü renk kattı bölüme. (Hala mantığı yok tabii.) Nikki’nin rüyası da renk tattı biraz. 8-9 bölüm sonra biraz eğlenebildim şükür ki yeniden.
S03E03
Kadına ‘Ulaşılmış/Kazanılmış bir ödül/obje’ olarak bakmayı bırakıp normal bir insan olarak değerlendirmeye başlamak bu kadar mı zor cidden? Fena halde irite oldum cidden Mike’tan.
S03E17
*İşine talibim moruk!
*Janelle: Cidden mi?
S03E18
Christopher Lloyd’u konuk edip Back to the Future buluşması yapmışlar ama zerre verim vermemiş.
S03E22
*Yine kötü geçen bu sezonun en büyük artısı Deirdre (Beth Littleford) oldu denebilir. Oldukça renk kattı cidden yer aldığı bölümlerde.
*Mike’ın geçici sekreteri Gayle rolündeki Carrie Preston’ı tanıyamadım açıkçası. Renk kattı bu arada baya bölüme. Zaten sezon sonunda ekipten ayrılacak olan ve bence de bu sezon dizideki miadını doldurmuş olan Stacey’nin yerine sezon sonuna kadar ortalıkta kalmış olsa fena olmazmış aslında.
S04E01
Heidi Klum’un dizideki son bölümü, Heather Locklear’in ise ilk bölümüydü. Heidi Klum’u özleyeceğim. Heather Locklear’in ise pek parlak bir giriş yaptığını söyleyemem. Sezonu da iyi açamadık yine ayrıca.
-Stacey’nin neden ayrıldığı ile ilgili bir muhabbet dönmedi.
-Mike’ın bu sezon bir sekreteri olmayacak mı? Janelle, hem Randall’ı hem Mike’ı mı asiste edecek?
S04E08
Emekli olursun artık Paul. Ben olsam olurdum. Çok güzel para keza. Özellikle de 24 sene öncesi için.
Çok saçma geçti yarışma bu arada.
Heather Locklear takviyesi negatif yazdı diziye. Yarattıkları Caitlin-Mike rekabeti o kadar geçmedi ki bana! Şu ana kadarki en berbat sezonu geçiriyoruz. Geçen sezonu az buçuk Heidi Klum ve Deirdre kurtarmaya çalışıyordu ara ara en azından. Çok zorluyorum kendimi diziyi bırakmamak için. 5. sezon gelsin ve Charlie Sheen takviyesinin diziyi kurtarıp kurtaramayacağını göreyim diyerekten sabrediyorum şu an için.
S04E13
Christine Taylor konuk oldu bölüme Caitlin’in kız kardeşi Catherine rolüyle. Mike’ın Catherine ile olan randevusunu böylesine bok edişi mi daha saçma yoksa 4 sezondur bu kadar hatunun Mike’a düşmüş oluşları mı daha saçma çözemiyorum. Ne buluyorlar cidden bu adamda?
S04E18
Deirdre de olmasa, arada bir uğrayıp da renk katmasa hiç çekilmeyecek cidden dizi. Çölde vaha misali verimli bir tipleme Deirdre.
S04E24
Koca sezonda sanırım ilk kez gerçek manada eğlendiren bir Mike-Caitlin hikayesi çıkarabilmişler.
S04E26 (Sezon Finali)
Michael J. Fox için kötü bir ayrılış hikayesi yazmışlar bence.
S05E01
Charlie Sheen, burada da Charlie. Yine kadın mıknatısı. Yalnız Two and a Half Men ve Anger Management’ın aksine daha kibar, daha beyefendi bir Charlie olacak sanırım kaşımızda.
Sadece Michael J. Fox’a değil Connie Britton, Alexander Chaplin ve Victoria Dillard’a da veda ederek başlamışlar yeni sezona. Lana Parrilla’nın gelişine de birkaç bölüm varmış daha. 1 gelen 4 giden derken daha dar bir kadroyla ve de tek konuyla açtılar sezonu kısacası. Marcia Cross’un konukluğu da olmasa Heather Locklear tek kadın olarak kalacaktı bölümde ayrıca.
S05E02
Caitlin: Sana ne adamın alacağı asistandan? Ne hakla karışıyorsun?
S05E04
Geçen sezon başında bırakacaktım aslında diziyi ama Michael J. Fox-Charlie Sheen değişikliğinin ardından pozitif bir ivmelenme olup olmayacağını merak ettiğim için 1 sezon daha devam ettim ittire ittire. Hiçbir pozitif değişiklik olmadı bu arada. Çünkü sorun oyuncularda değil senaristlerde. Bu bölümün ardından vedalaştım diziyle.