Baghdad Central – Tanıtım
5 yorum pirate 23 Ocak 2020 18:44
Channel 4’un yeni draması Baghdad Central, 3 Şubat 2020 tarihinde izleyiciyle buluştu. Bu da fragmanı:
Elliott Colla‘nın 2014 yılında yayımlanan aynı isimli romanından uyarlanan dizinin senaryosunu The Last Kingdom’ın senaristlerinden biri olan Stephen Butchard kaleme almış. Yönetmenliğini ise Alice Troughton ve Ben A. Williams üstlenmiş. Butchard’a yapımcı koltuğunda Kate Harwood ve Jonathan Curling eşlik etmiş.
Gizem ve gerilim unsurlarını harmanlayan karakter merkezli bir dönem draması olan Baghdad Central, 6 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 46’şar dakika uzunluğunda.
2003 yılında başlayan Irak Savaşı etrafında şekillenen hikaye, eşini, oğlunu, evini, işini kaybetmiş olan ve sahip olduğu tek şey olan kızlarını güvende tutmaya çalışan Muhsin al-Khafaji isimli Iraklı eski bir polis memurunu merkezine alıyor ve Muhsin’in hakim güçlerin etkin olduğu zor şartlar altında kızı Sawsan’ı bulma mücadelesine odaklanıyor.
Soğukkanlılığıyla dikkat çeken zeki ve cesur bir adam olan Muhsin al-Khafaji karakterine The Spy ve Altered Carbon dizilerinden anımsanabilecek olan Waleed Zuaiter hayat veriyor. Kayıp olan kızını bulmak ve hasta olan diğer kızını tedavi ettirmek isteyen Muhsin, Irak’taki hakim güçlerle birlikte çalışmak zorunda kalıyor.
Muhsin’in kayıp kızı Sawsan rolünde (Condor) dizisinden hatırlanabilecek Leem Lubany karşımıza çıkıyor. Muhsin’in Sawsan hakkında öğrendiği ilk şey, bir süre önce Amerikan üssünde tercüman olarak çalıştığı.
Söz konusu Amerikan üstünde görev yapan rütbeli bir asker olan John Parodi karakterini The Deuce, The Romanoffs ve The Strain dizilerinden tanıdığımız Corey Stoll canlandırıyor.
Amerikan üstünde bir masası olan ve İngiliz hükumeti adına çalışan bir adam olan Frank Temple karakterine Doctor Foster, Jonathan Strange & Mr Norrell ve Babylon dizilerinden anımsanabilecek Bertie Carvel hayat veriyor. Temple, bir davayı çözümlemesi için Muhsin’e bir iş öneriyor ve karşılığında üstte kızı Mrouj’un tedavisini karşılama sözü veriyor.
Muhsin’in kanser hastası kızı Mrouj rolünde Collateral ve The Looming Tower dizilerinden anımsanabilecek July Namir ‘i izliyoruz. Mrouj, Muhsin’in yanında kalan son çekirdek aile ferdi konumunda.
Amerikan üstünde görev yapan sivil bir çalışan olan Megan Ford karakterinde Sanditon, The Living and the Dead ve Glue gibi dizilerden hatırlanabilecek Charlotte Spencer karşımıza çıkıyor.
Sawsan’ın üniversiteden bir profesörü olan ve Sawsan’ın ortadan kaybolması konusunda bir şeyler biliyormuş gibi gözüken Zubeida Rashid rolünde Clara Khoury‘yi izliyoruz.
Home ve Nightflyers dizilerinden anımsanabilecek Youssef Kerkour‘ün Karl isimli bir taksi şoförü rolünde ara ara karşımıza çıktığı dizide Maisa Abd Elhadi ve Neil Maskell (Humans, Cleaning Up, King Gary) gibi isimler de yer alıyor.
Dizinin ilk 4 bölümünü izlemiş bulunuyorum bu satırları yazarken ve karşımda fena bir dizi bulmadığımı düşünüyorum. Birinci ve üçüncü bölümleri diğer iki bölüme oranla çok daha başarılı bulduğumu söyleyebilirim bu arada gönül rahatlığıyla.
Waleed Zuaiter, iyi taşıyor şu ana kadar diziyi. Bertie Carvel de iyi iş çıkaran isimler arasında. Leem Lubany’yi çok fazla kullandıklarını söyleyemem. Corey Stoll’in karakteri için düz bir rol diyebilirim. Charlotte Spencer ise figüran seviyesinde takılıyor neredeyse.
Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şu an için bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.
yorumlar
S01E01
Sarmaz muhtemelen diye oturdum başına ama hiç fena bir başlangıç yapmadı. Başroldeki oyuncunun bir izlenirliği var kesinlikle. Ortam tasvirleri de yeterli seviyelerde. Eksisi ise bölümün yarısının İngilizce, diğer yarısının Arapça oluşu. Ya tamamen İngilizce ya da Corey Stoll’un sahneleri hariç tamamen Arapça olsun istiyor insan izlerken daimi dil değişikliklerinden yorularak. Neyse, katlanacağız artık.
S01E02
Bazı şeyleri anlamlandıramadığım bir bölüm oldu.
S01E03
*Bu adamdaki toto devasa cidden. İçindeki korku ve endişe duygularını gelecekten gelen bir bilgisayar programının yardımıyla minimize etmişler gibi görünüyor.
*Ya Sawsan! Salsan bir dert, salmasan ayrı dert!
O değil de Leem Lubany’yi burada izlerken Condor’daki karakteri Gabrielle Joubert’in Gabrielle Joubert olmadan önceki halini izliyormuşuz gibi bir his oluşuyor bende. Keşke daha fazla görsek kendisini ama …
*Charlotte Spencer’ın karakteri Megan Ford’un gerçek manada kime çalıştığını da gizliden gizliye kimle yattığını da çözemedim bir türlü. Basit görünümlü karmaşık bir hatun. Ya da ben mi fazla ciddiye alıyorum kendisini acaba?
S01E04
Her ayrıntıyı anladığımı iddia edemeyeceğim. 2. bölümde olduğu gibi bu bölümde de tam oturmayan 1-2 yer oluştu bende. Neyse, akıyor bir şekilde hikaye ve izlemeye devam ediyorum işte.
Bu yazıya eklemeler yapıp tanıtıma çevirdim.
S01E05
Temple, Temple, Temple …
*Sezon finalinde bu ikili ölmezse pis söverim valla.
*Sawsan’da bir zeka sıkıntısı mevcut.
*Mübarek adamsın sen Karl.
S01E06 (Sezon Finali)
Parodi:
Hafiften aksiyon içeren, makul sayılabilecek bir kapanış olmuş. Yeterli bir dizi oldu diyebilirim genel olarak baktığımda da.
Sezon için puanım: 7.5
2. sezonun olmasını ve Muhsin’in hikayesinin devam etmesini ister miyim? Evet, fena olmaz diye düşünüyorum. Yeni sezon olmazsa da üzülmem ama.