ITV’nin 2019 yılında yayınladığı psikolojik gerilim türündeki drama dizisi Cheat‘in tanıtımıyla karşınızdayız.

ABD’deki yayıncısı Sundance Now olan mini dizi, 4 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri 44-46 dakika aralığında değişiyor.

Dizinin senaryosunu Gaby Hull (We Hunt Together) kaleme almış. Yönetmenliğini Louise Hooper üstlenmiş. Christopher Aird, Harry Williams, Jack Williams ve Lydia Hampson ise yapımcı kadrosunu oluşturuyorlar.

Rose ve Leah isimli iki kadın var hikayemizin merkezinde. Bir suç işlenmiş ve polis bu iki kadından birini tutuklamış. Bu iki kadından biri yalan söylüyor polise ama acaba hangisi?

Hikayenin en başına dönüyoruz ve bu 2 kadın arasındaki ilişki nasıl başladı onu izlemeye başlıyoruz.

Leah, üniversitede öğretim üyesi. Rose da onun öğrencisi. Leah, ortada hiçbir şey yokken Rose’un kopya çektiğine kanaat getirmiş. Neymiş efendim; Rose derslerde hiç söz almıyormuş ve böyle bir kağıdı veremezmiş bu yüzden. (Bu sava deliler bile güler!)

Neyse, Leah yanına çağırıyor Rose’u ve bu düşüncesini onunla paylaşıyor. Rose’u dinlemek ya da ikna olmak gibi bir niyeti de pek yok aslında tavırlarına bakarsak. Egosu tavan durumda olan karakterimiz sahip olduğu düşünceyi Rose’a dikte etme derdinde. Konuşma devam ederken Rose’un karşısındaki dik duruşundan da fena halde rahatsız oluyor tabii. Rose, birkaç dakika önce onu tuvalette mastürbasyon yaparken basmış ve bunun mahcubiyetinin negatif yansıması da olacak elbette biraz sonra vereceği kararda.

Leah, Rose ile olan konuşması bittikten sonra gidip ona vermiş olduğu 80 küsur puanlık yüksek notu düzeltiyor bir hışımla ve onu sınavdan bırakıyor ve her şey onun bu hamlesiyle başlıyor. Leah’nın sonrasında sınıf içinde ders devam ederken ve de durup dururken Rose’u bile isteye rencide etmesiyle birlikte bu psikolojik savaş daha da harlanacak.

Kimi kızdırdığına dikkat etmek gerek bu hayatta. Rose da kızdırılmaması gereken kişilerden biri gördüğümüz kadarıyla. Rose, ister istemez takacak bundan sonraki süreçte Leah’ya. Bundan sonra olacakları düşünmesi gereken kişi Leah olacak. Gerekirse kocasını baştan çıkaracak, gerekirse onu işinden edecek, gerekirse başka şeyler de yapacak ama Leah’dan intikamını bir şekilde alacak ve içini soğutacak.

Leah karakterine Mr Selfridge, Class, The Guilty, Gentleman Jack, Him, Liar ve Bloods gibi dizilerden tanıdığımız Katherine Kelly hayat veriyor.

Babası da kendisi gibi bir öğretim üyesiymiş. Üniversitede sözü geçen bir öğretim üyesi. Kendisi kabul etmek istemese de bu işi almasında onun payı büyük. Hayatı boyunca varlıklı bir hayat sürmüş. Egosu tavan, çok bilmiş, kendini beğenmiş bir kadın Leah. Soğuk bir mizacı var, pek sevgi belirtisi göstermiyor içinde. Evliliği de pek iyi gitmiyor. Kocasıyla çocuk sahibi olmaya çalışıyorlar. Kocası istiyor ama Leah’nın pek de istekli olduğu söylenemez bu konuda. Evliliklerinde tutku kalmamış. Yatakta da tam bir soğuk nevaleye dönüşmüş Leah. Kocasına da pek tahammülü kalmamış.

Rose karakterinde Three Girls, Traces ve War of the Worlds dizilerinden hatırlanabilecek Molly Windsor‘ı izliyoruz.

İstediği zaman bir tavşan kadar narin ve masum, istediğinde de bir dişi aslan misali pençelerini çıkarmış bir şekilde görünebiliyor Rose. İnsanları manipüle edebilme konusunda iyi. Hazırcevaplık yeteneği çok gelişmemiş ama planlı bir şekilde hareket ettiğinde kendisini gayet ifade edebilmekte. Babası okul kütüphanesinin çok önemli bir bağışçısı.

Leah’nın kocası Adam karakterini Humans, Mr Selfridge, Spy, The Devil’s Whore ve Dead Boss gibi dizilerden tanıdığımız Tom Goodman-Hill canlandırıyor.

Adam da Leah ile aynı üniversitede derslere giriyor. Leah kadar olmasa da onun da ego sahibi bir insan olduğunu söylemek mümkün.

Spooks, South Riding, That’s Life, Resort to Murder, Here Come the Double Deckers! ve Summer of Rockets gibi dizilerden hatırlanabilecek Peter Firth, Leah’nın babası Michael karakterini canlandırıyor.

Bridgerton, After the Flood, Alma’s Not Normal, Sherwood, Public Enemies, Jane Eyre ve Playing the Field gibi dizilerden hatırlanabilecek Lorraine Ashbourne, Leah’nın annesi Angela rolüyle karşımıza çıkıyor.

Bancroft, War & Peace, A Spy Among Friends ve One of Us gibi dizilerden anımsanabilecek Adrian Edmondson, Rose’un babası William karakterini canlandırıyor.

Leah’nın beraber takıldığı Amy isimli bir arkadaşı rolünde The Watch, Crossing Lines, The Midwich Cuckoos ve Flesh and Blood gibi dizilerden hatırlanabilecek Lara Rossi‘si izliyoruz. Üniversite kütüphanesinde görev yapıyor Amy.

In the Long Run, Kate & Koji, The Tower, Bel-Air, Ballot Monkeys ve Arrow gibi dizilerden tanıdığımız Jimmy Akingbola ile Smother ve Amber gibi dizilerden anımsanabilecek Justine Mitchell, davaya bakan polis dedektifleri Hammond ve Bould karakterlerine hayat veriyorlar.

Jamestown, And Then There Were None, Turn, Torchwood, The Offer, The Runaway ve Bleak House gibi dizilerden aşina olduğumuz Burn Gorman‘ı üniversite kütüphanesinde görev yapan Ben isimli bir adam rolüyle izliyoruz.

World on Fire, Spy/Master, P-Valley ve Pine Gap gibi dizilerden hatırlanabilecek Parker Sawyers, üniversitede çalışan ve Leah’nın arzuladığı bir adam olan Stephan rolüyle karşımıza çıkıyor.

Gormenghast, Psychos, Bodies, Traces, Single Father, Critical ve Guerrilla gibi dizilerden aşina olduğumuz Neve McIntosh, yaptığı şeyden ötürü Rose’un Leah’yı şikayet edeceği bir üniversite görevlisi olan Harriet karakterini canlandırıyor.

Kadroda ayrıca Joanna Brookes, Philip Bird, Aoife Hinds, Kemi-Bo Jacobs ve Ravin J. Ganatra gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve başından memnun ayrıldım. Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere tarafım belli bu savaşta: Rose.