Why Women Kill – Tanıtım
62 yorum pirate 23 Ağustos 2019 08:40
CBS, 2.5 sene kadar önce kendine ait CBS All Access isimli bir online yayın platformu kurdu bildiğiniz üzere ve kanalda yayınladığı dramalardan farklı tatlarda dizilerle izleyici karşısına çıkmaya başladı. The Good Fight, Star Trek: Discovery, Strange Angel, Tell Me A Story, The Twilight Zone gibi dizilerin ardından son olarak Why Women Kill isimli komedi drama dizisini izleyicilerin beğenisine sundu. 15 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanmaya başlanan dizi haftalık olarak yayınlanmakta ve hali hazırda 2 bölümü geride kalmış durumda. Dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşacak. 2. sezonunun olup olmayacağı ise henüz bilinmiyor.
Dizinin ilk 2 bölümünün süreleri 49-50 dakika civarında.
Desperate Housewives ve Devious Maids dizilerinin de yaratıcısı olan Marc Cherry‘nin yaratıcısı olduğu kara komedi türündeki dizinin Cherry’nin elinden çıktığı yoğun bir şekilde hissedilmekte. Aşk ve suçu iç içe geçiren, durum komedisi unsurlarını etkin bir şekilde kullanan ve aynı zamanda bir dönem draması olma özelliği taşıyan Why Women Kill‘in hikayesi 3 farklı zaman diliminde geçiyor.
3 farklı zaman diliminde 3 farklı hikaye izliyoruz. Merkezimizde 3 ayrı çift var. 3 çiftimiz de farklı zaman dilimlerinde aynı evde ikamet etmekte. 3 çiftin de evliliklerinde patlak veren ihanet problemleri mevcut. Aldatan eşler, aldatılan eşler, 3. şahıslar… 3 hikayenin de sonunda birer cinayet var. Söz konusu evden çıkacak olan birer maktül. Kimler kimleri neden öldürdü ve olaylar nasıl gelişti? İzleyip göreceğiz artık.
İlk hikayemiz 1963 senesinde geçiyor. Beth Ann ve Robert, eskisi kadar yakın olmayan evli bir çift. Robert, kendinden emin, ciddi ve hırslı bir adam. İşini hayatının merkezine koyan adamlardan. Beth Ann ise klasik bir ev hanımı. Beth Ann, bir gün kocasının kendisini aldattığını öğreniyor ve olayı sessiz sedasız bir şekilde irdelemeye başlıyor. Neden aldatıldığını anlamaya çalışıyor.
Beth Ann karakterine Once Upon a Time ve Big Love dizilerinden tanıdığımız Ginnifer Goodwin hayat veriyor. Robert karakterini ise Parenthood, Tell Me a Story ve Eli Stone dizilerinden tanıdığımız Sam Jaeger canlandırıyor.
Mom dizisinden tanıdığımız Sadie Calvano, Robert’ın yasak ilişki yaşadığı genç bir garson olan April karakteriyle karşımıza çıkıyor. Jericho, Shameless ve The Nine Lives of Chloe King gibi dizilerden anımsanabilecek Alicia Coppola‘yı ise Beth Ann’in komşusu ve yakın arkadaşı Sheila karakteriyle izliyoruz.
İkinci hikayemiz 1984 senesinde geçiyor. Simone ve Karl, son dönemde seks hayatları kurak olan bir gösteriş çifti. Simone, sosyetenin renkli bir siması ve etrafındaki insanların ne düşüneceği üzerine bolca kafa yoran birisi. Karl ise karısının hayatında destekleyici bir oyuncu olduğunun farkında olan ama rolünü oynamaktan mutlu bir adam. Üçkağıtçı, şımarık ve rahat bir adam ayrıca Karl. Simone’un 3. kocası olduğunu ve yaklaşık 10 yıldır evli olduklarını da belirtmeden geçmeyelim. Simone’un Karl’ın kendisini bir erkekle aldattığını öğrenmesiyle olaylar gelişiyor. Durumu sosyeteye çaktırmamak ve kendi susuzluğunu gidermeyi düşünmeye başlamak gibi konular Simone’un gündem maddeleri haline geliyor bundan sonraki süreçte.
Simone karakterine Elementary, Dirty Sexy Money ve Ally McBeal gibi diziler ile Charlie’s Angels ve Kill Bill film serilerinden yakinen tanıdığımız Lucy Liu hayat veriyor. Karl karakterini ise Smash, Flashforward, Swingtown ve Coupling gibi dizilerden tanıdığımız Jack Davenport canlandırıyor.
Bloodline, I Hate My Teenage Daughter, Wonderfalls ve Brockmire gibi dizilerden tanıdığımız Katie Finneran, Simone’un sosyeteden arkadaşlarından biri olan Naomi karakteriyle karşımıza çıkıyor. Simone onu en yakın arkadaşı olarak görüyor; o ise Simone’u o derece yakın görmüyor. Küstah ve alaycı bir tip, şen bir dul.
Freakish ve Santa Clarita Diet dizilerinden hatırlanabilecek Leo Howard‘ı ise Naomi’nin 18 yaşındaki oğlu Tommy karakteriyle izliyoruz. Yaralı kuş Simone’u yatağa atmaya çalışan, yakışıklı, fırlama bir genç Tommy.
Üçüncü hikayemiz ise 2019 yılında geçiyor. Taylor ve Eli, açık evlilik yaşayan genç bir çift. Eli, sinema sektörü için çalışan bir yazar ama şu sıralar işleri kesat. Evde takılıyor, yeni şeyler yazmak için ilham gelmesini bekliyor rahat bir şekilde. Taylor ise başarılı bir avukat ve şu sıralar evi o geçindiriyor. Eli iyi huylu, yeterince zeki, mizah anlayışı olan, modern bir adam. Taylor ise kontrolü elinde tutmayı seven, eşine karşı koruyucu bir tavrı olan, zeki, bağımsız, modern ve güçlü bir kadın. Aynı zamanda bir biseksüel. Çiftimizin başka insanlarla seks yapma özgürlüğü var ama o seks yaptıkları insanları eve getirmemek gibi bir kuralları da mevcut. Taylor, şu sıralar takıldığı kız arkadaşı Jade’in birkaç günlüğüne misafir olarak evde kalmasına izin verince o en önemli kural sekteye uğruyor ve olaylar gelişiyor. Eli, bu durumdan öncelikli olarak rahatsız olsa da Jade’in son derece güzel ve seksi bir kadın oluşu damağını kurutmayı başarıyor.
Taylor karakterine Killing Eve, Love, Barry ve Veronica Mars gibi dizilerden hatırlanabilecek Kirby Howell-Baptiste hayat veriyor. Eli karakterini Veep, The Big C ve My Boys dizilerinden tanıdığımız Reid Scott canlandırıyor. Jade karakterinde ise Hollywood’un öne çıkan isimlerinden biri olan Alexandra Daddario‘yu izleme fırsatı yakalıyoruz.
Adam Ferrara, Li Jun Li ve Lindsey Kraft gibi isimler ise tekrar eden rollerle karşımıza çıkacaklar dizide.
İlk 2 bölüm itibarıyla epey keyifli geçmekte dizi. Özellikle 2. bölümde çok daha eğlenceli bir hal almış durumda. Altmışlar, seksenler ve günümüz arasında mekik dokuyor olmak renk katıyor diziye. Dönemi resmetme ve renkleri kullanma konusunda özenli bir dizi Why Women Kill. Oyuncu kadrosu da gayet cazip bir şekilde oluşturulmuş durumda. Özellikle 2019 yılı hikayesindeki üçlüden son derece memnunum. Söz konusu hikayenin favori hikayem olduğunu da gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Diğer iki hikaye de fena gitmiyor elbette şu an için.
Marc Cherry’nin önceki işlerini seven izleyiciler bu diziyi de rahatlıkla severler diye düşünüyorum. İzlemeye niyeti olan herkese keyifli seyirler diliyorum.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu. Bu da dizinin fragmanı:
yorumlar
Öncelikle açılış sahnesi hoş olmuş. Kapanışta da sahneleri biraz daha uzatıp devam ettirebilirlermiş aslında şarkıyı.
*1963’teki yalanın aksine 1984’te Karl’ın gerçekten hasta olduğunu öğrendik. Bu arada 10.000 dolarlık mücevher almak neyin kafasıdır be Tommy?
*2019’da işler olması gerektiği gibi ilerledi. 1.2 milyonu duymak, hafif bir gitgel yaşayan Jade’in net güzergahını belirlemesini sağladı. E 1.2 milyon yani; olsun o kadar bir zahmet! Taylor’ın Eli’ya kapıyı göstermek yerine kendisinin ayrılmayı tercih etmesi sürpriz oldu bir tek orada. Evi Taylor almıştır muhtemelen diyordum ama ev Eli’ın ilk filminden gelen parayla mı alındı acaba? Ya da sadece Taylor’ın boşluğuna ve saflığına mı denk geldi kapıyı çekip çıkmak?
* 1984’te Karl’ın AIDS çıkması benim beklentimi aştı resmen. Hadi 1963’te komşudaki adam öldürüldü diyelim de siz 84’ü nasıl cinayete bağlayacaksınız acaba? Mercy kill diyeceğim, öyle bir şey de değildi galiba. Tommy hastalık sonrası Simone adamı terk etmeyeceği ve Paris’e gelmeyeceği için zıvanadan çıkacak herhal. Zaten hediye boyutunu da azaltması gerek.
* 2019’da Jade ölsün yahu. Adamın bağımlı olduğunu biliyorsun, hadi senaryo sırasında göz yumdun da yardım ettin, sattıktan sonra niye bir işe yarayıp da düzelmesi için uğraşmıyorsun en azından?
Taylor’la gitmemesine şaşırmadım. Hiç yoktan “alın teri” yani.
7. bolume kadar hizli ve keyifli ilerledi ama sanki son bolum cok da hosuma gitmedi. Guncel zaman cok keyif vermiyor ama arada girerek cok baymadan kendini izletiyor. Diger ikisi ise gercekten keyifle izletti kendisini. 63 hikayesi biraz bocaladi ilk defa bu bolum. Simdiye dek iyi goturduydu ama burdan nereye gidecek bilemedim. 84 beklenmedik sekilde ilerledi derken son gelisme merak ettirmedi degil. Sikici olan 2019 ise ucu de olse uzulmem dedirtcek kadar sikici. Kime ne olcsk hic merak etmiyorum. You me her un daha kanlisi ve erken sikani gibi. Kaldi son 3 ben 8 bolum saniyordum daliverdim ama meger halt yemisim. Simdi beklicez 1 ay daha.
S01E08
1984 hikayesi rezalet aktı bu bölüm. Diğer 2 hikaye için ise vasattı diyebilirim. İlk 8 bölümü alt alta sıralayacak olursam tek rakibi 1. bölüm olmakla birlikte en alta bu bölümü yazarım herhalde.
1×08:
63’ün son kısmı biraz ağır oldu
* 2019’a sinir olmaya başladım artık. Boşuna Jade ölsün demiyorum. Ama Taylor’ınki de ettiğini bulması.
* Tommy’de de akıl yok sayılır.
Bir de keşke ağzınla içseydin.
* Ben 63’ün sonlarında daha çok şaşırdım ama biraz da güldüm. Bununki de ettiğini bulması. Bu bölümdeki mantığında hata yoktu ama genel olarak ileri gitti.
63 ün hikayesi
Ek olarak 63 için kullanacağım bir söz daha var.
Acıma yetime, döner koyar…
TVLine’ın haftanın oyuncusunu seçmesi gibi TVGuide da kendince haftanın bölümleri için “superlative” kullanıyor.
Bu hafta Beth Ann için “Most Delusional” demişler.
Bu bölümün en iyisi 1963 oldu.
anlam kazanmış oldu ortaya çıkan yeni verilerden sonra.
1984’te olayın abartılıp cüzzamlı muamelesi çekilmesi sinirimi bozdu.
2019’da köpek iyi güldürdü.
1×09:
Çok heyecanlıydı, bayıldım bu bölüme
Kaldı 1!
1963 ve 1984 özellikle güzeldi.
Yalnız Rob da biraz salak yani. Aldatmasında değilim de April benim de piyanöst şantör olmak isteyen Sheila diye arkadaşım var dediğinde dünya küçük diye tepki mi verilir?
Küçük de o kadar mı yani?!
* Bu kadar şeyden sonra 1984’te de Naomi ölür herhalde. Tommy zaten Avrupa’ya gitti sanki. Hiç değilse o ölmesin gerçi.
* 2019’da “Irene” ölmezse bozulurum.
1×09 ne hızlı bir bölümdü valla gözümü kırpmadan izledim. bu tempoyu 3 4 bölüm daha aralıksız izleyebilirdim. haftaya bitecek olması üzdü.
1984’te Naomi oğlunu ezecek. 1963’te de komşu kadın Beth Anne’in satın aldığı silahla kocasını haklarsa bu iş tamamdır. Al sana mis gibi 3 alakasız kadın katil ve hoop 2. sezona geçiş.
Severek izledim diziyi, ama 3 dönem içinde en olmadık bulduğum ve ciddiye almıyor oluşuma rağmen gözlerimi devirten 2019 oldu. Onu biraz daha ciddi çektikleri için olsa gerek. Neyse ki Reid Scott‘ın komedi oyunculuğunu seviyor oluşum işi biraz çekilir kıldı.
Ha bunca karakter ve oyuncu içinde baştan beri sahnelerini merakla beklediğim ve beni çok güldüren hep Alicia Coppola oldu. Bu kadına yıllardır hastayım, hangi diziye gelse oluyorum. Hem komedi hem dramada çok başarılı buluyorum. Umarım daha sık kesişiriz.
Ben 2019’un bittiğini normalde de zannetmiyorum. Jade gelecek bölüm eve gelir muhtemelen ve işler karışır.
@aytackara Hadi bakalım.
Bayıldım Yönetmenlik başta olmak üzere senaryoya da oyunculuğa da. Düzgünce toplayıp gittiler. Kesinlikle tavsiyedir.
April-Beth Ann'i devam ettirdikleri iyi oldu. 2019'da Eli'yı da öldürseler bozulurdum, Jade'le kalmaları yetti.
* 1984'te Karl'ın ölmesine itirazım yok. Naomi gerçeği öğrenene kadar aklım Karl ve Tommy arasında gidiyordu zaten. Ama 6 aylık zaman atlamasıyla işler değişti tabii. "Mercy Killing" de yakışmış oldu hikayeye, Simone'a da uydu hem.
* Evin birinden diğerine geçişini ayarlayıp karakterleri birbirine bağlamaları da hoştu. Ama ben asıl olayların koptuğu sahnelerde tüm karakterleri aynı evin içinde sanki birbirlerinin yanındaymış gibi resmetmelerini sevdim.
Ay bu arada “Dekoratörü mü öldürmüşler?” esprisine sanırım bi 30 saniye filan güldüm. Hala da aklıma geldikçe gülüyorum.
Ortak sahneleri bir pembe diziden beklemediğim için sağlam ters köşe oldu. İlgiyle de izletti.
@aytackara Beth Ann’inki en ala eylemdi yahu. Bildiğin boş silah verdi adamın eline! Bıçak saplamak yerine bıçağa doğru itse bu kadar olurdu.
Gelsin bakalım 2. sezon.
Öncelikle 56 dakikalık bölüm uzunluğunu gereksiz bulduğumu belirtmem gerek. Hem bölüm süresinin uzun oluşu, hem de önceki bölümlerdeki sahne geçiş ve akış hızının bu bölümde epey düşürülmüş olması dolayısıyla sıkıla sıkıla izledim ilk 35 dakikalık kısmı. Son 20 dakikada iyi toparladı ama.
sahnesine bayıldım.
Lakin görsel açıdan başarılı bir şölendi.
*
derken 1984 hikayesi aşırı derecede yavan ilerledi bu bölüm. Malum ve basit sona yavaş yavaş ilerledik ve baydı ister istemez beni.
*2019’u bağlarken de yine tatmin edemediler beni.
bir son benim için hiçbir anlam ifade etmedi açıkçası.
*Beth Ann sağ olsun 1963’ü süper bağladılar ama. Akabindeki devir teslim sahnesinde öğrendiklerimiz de hoş oldu.
*Sezonun final anının da sezona cuk oturduğu kanaatindeyim ayrıca.
Final bölümü 1963 dışında tatmin etmemiş olsa da dizinin oldukça iyi bir sezon geçirdiğini göz ardı etmek mümkün değil elbette. Yeni sezonda, yeni karakterler ve yeni oyuncularla görüşmek üzere.
Tell Me a Story misali ilk sezondan birkaç oyuncuyu 2. sezon kadrosunda da tutmaya karar vereceklerini varsayarak oy hakkımı Reid Scott ve Alexandra Daddario’nun kalması yönünde kullanıyorum. 3. bir isim verecek olursam da o isim Ginnifer Goodwin olur kesinlikle.
Ne eğlenceli diziymiş yahu. 3 bölüm su gibi aktı. Ben tüm zamanları severek izliyorum. Lucy Liu ve Jack Davenport sevgim nedeniyle gönlüm birazcık daha onlardan yana tabii.
DH’den beridir Marc Cherry işi izlememiştim. Tam anlamıyla bir Marc Cherry işi olmuş. Yine çok keyifli bir iş çıkarmış.
dekoratörü mü öldürmüşler?
kendini o şekilde öldürürsen cenazeni açık tabut yapar, cesedine makyaj yaptırmaz, florosan ışıklandırma altında sergilerim.
beth ann de muhteşemdi. 2019 başından beri sıkıcı geliyordu bana ama o da güzel bitti.
alexandra dderio denen arkadaş ancak bu kadar yeteneksiz olabilir. bu kadroya hiç yakışmamış. maşallahı var fiziken ama gerisi boşvermiş.
Ben de çok beğendim sezon finalini. Kesinlikle dizinin en güzel bölümüydü ve yönetmenlik olarak çok iyiydi. 3 finali de sevdim. Bir tek
Gelsin bakalım 2. sezon. Gerçi böyle dizilerde genelde 2, 1 i aratır ama bakalım yine bu ayarda bir şeyler olur inşallah. Nasıl bir hikaye sunacaklar merak ediyorum.
Çoğu kişiye de tavsiye edebileceğim bir dizi oldu.
Allison Tolman & Nick Frost
Lana Parrilla, B.K. Cannon, Jordane Christie, Matthew Daddario & Veronica Falcón
++Virginia Williams, Jessica Phillips, Eileen Galindo
++Cynthia Quiles & Kerry O’Malley
+Rachel Bay
Season 2 Official Trailer
Allison Tolman faktörü nedeniyle hiç çekmiyor bu sezon beni.
S2 Poster
S2 Poster 2
S2 Postercik
“Aynı zaman – İki kadın” şeklinde ilerliyor. 1949’da. Alma, yani fakir olanın ağırlığı birazcık daha fazla ve tahmin ettiğim gibi zengin hayat (Lana Parilla kalp) ilgimi daha çok çekti.
Rita ile Alma’yı da kendilerince Scooter-Dee ilişkisiyle bağlamayı tercih etmişler. Orta yerine dedektif Vern geldi. Bu üçlüyü iyi kullanabilirler umarım, çünkü şimdilik karakter tanıtımı üzerinden doldurma şeklinde ilerledi.
Ek: Yaşlı bunağın ve sevimsiz kızının saçma halleri yüzünden Rita’yı destekliyorum <3
* Kulaklarım yanıltmıyorsa bölümlerde dış ses anlatıcı olarak Jack Devenport konuşuyor.
S02E01
Sadece Lana Parrilla ve Nick Frost olsa izlerdim belki ama Allison Tolman ve Matthew Daddario işi bozuyor. Benden pas.
Her sezon bir Daddario gidiyor bu diziye.
İyi ki geliyorlar. Gelsinler.
kız kardeşinde yeteneğin zerresi yok yalnız, sadece gözler ve memeler.
@ozgun14: Gınıyorum
Bir sezondan tek 1 (bir) isteğim var (artık). Yapacaklarından emin değilim de neyse. Du’ bakalım.
Alma’nın fakir ve zengin hayatı iç geçirme edebiyatının üstüne istediklerini dalavereyle aldı yaparlarsa hem saçma hem de kötü olacak. Eat the rich muhabbetiyle de bir yere kadar. Gerçi Rita da zaten bulunduğu konuma benzer şekilde gelmiş ama olsun.
Her bölümün sonunu bir ona bir buna şeklinde devam ettiriyorlar hala. Next.
Hızlanmaya başladılar, bu bölümde olup bitenler de güzeldi. Top çevirmeye devam ettikleri için hala bir yere vardığı yok gerçi.
Catherine’in Scooter’la ilgili yaptığı tahmine göz devirdim. Komik oldu. Kalanını da Rita halleder artık.
2×09 ortalık daha pembe olamazdı herhalde
Nefretler içerisindeyim. Plural.
Marc Cherry herhalde çocukken barbie tarzı taş bebeklerle çok evcilik oynamış ve o sırada arka planda ailesi paso polisiye izliyormuş diye geçiyor aklımdan.
İşin kötü yanı bu aralar Devious Maids’in son sezonunu da bitirdiğim için overload oldum.
Oyuncular (Jack Davenport dahil), kıyafetler, makyajlar filan olmasa hiç çekilir dava değiller.
Bi de Lana Parrilla artık kendine layık bir dizi bulsun lütfen ya…
Sezon finali şu zamana kadar olup bitenin üstüne tüy dikti. Iyk. Hala nefretler içerisindeyim. Plural, evet.
Kadın her problem çıkarını öldürmeye kalktı. Onu geç, Rita’yı öldürdü. Şunca zaman izlediğimiz karaktere bu şekilde mi veda ettiniz gerçekten? Geçen bölümden sonra hem Scooter hem de Bertie hayatta kalmışken. Bertie bu bölümde ölürken güldüm zaten artık. Gerçi kendileri de komediye vurdu.
Sonunda da “İstediği ilgiyi aldı ama hapse düşerken,” şeklinde ilerlediler. Göz devirmekten bir hal oldum. İyiler kazandı, kötüler kaybetti gözüyle de bakamıyorum buna.
#rezalet
3. sezon illa gelecekse köklerine falan dönmeye çalışsın ya da gelmesin.
hiç istek gelmiyordu zaten artık netleşti bu sezona bakmam. evil queen hatrına katlanabilirdim belki diyordum ama cık.
2. sezon için tek motivasyonum olan Lana Parrilla, her geçen bölüm daha az süre almasına rağmen sezonun sonunu gördüm ama nefretle bitirenler arasına beni de yazabilirsiniz.
Başlarda eğleniyordum lakin bir yerden sonra eeh, siz de b.kunu çıkardınız artık ama demekten kendimi alıkoyamadım tabii. İlk sezonda o why women kill olayını güzel bir temele oturtmuşken bu sezondaki o kadar dandik kaldı ki…
Yalnız en sonda Alma’nın dönüştüğü şeyi sevdim ben. Çok berbat bir temele dayansa da en azından o gelişimi onda görebildik sezon boyunca. Bertie’nin gözlüğüne etiket takmasıyla da noktaladı bu durumu. Kapanış kısmı da bunca şeyden sonra fena sayılmaz yine de.
Yalnız n’olur artık Marc Cherry’nin bir dizisinde öldürülen kişi ön bahçeye gömülmesin
2. sezonu başta sevip sonradan sıkılanlara beni de ekleyin. Nerde o ilk sezonun eğlencesi tadı…
Ay ben buna son yorumumu yazmayı unutmuşum. @desperate houseboy ‘un dediklerine den den deyip kaçayım.
2. sezonun ilk birkaç bölümü çok güzel ilerledi. Aa ne güzel ilk sezonu aratmaz böyle giderse dedim ama sonraki bölümlerde sıkılmaya başladım hatta bölüm süreleri uzadı gibi geldi. İleri sararak izledim. 3. sezon onaylanırsa ilk sezon tadında yapılırsa izlenir ancak.