Dance Academy – Tanıtım
14 yorum pirate 18 Ekim 2020 08:03
Dance Academy, Avustralya kanalı ABC ile Alman kanalı ZDF’nin ortak projesi konumundaymış. ABC, diziyi ABC1 ve ABC3 gibi alt kanallarında yayınlamış. ZDF, diziyi ilk sezonu yayınlandıktan sonra bünyesine katmış ve 2. sezondan itibaren ortak yapımcı pozisyonundaymış.
Dizinin 31 Mayıs 2010 tarihinde başlayan ekran macerası 30 Eylül 2013 tarihinde sona ermiş. 3 sezon ve toplam 65 bölümden oluşmakta. İlk iki sezonu 26, son sezonu ise 13 bölüm uzunluğunda. Bölüm süreleri ise 24 dakika civarında.
Samantha Strauss (The End) ve Joanna Werner, dans temalı bir gençlik draması olan dizinin yaratıcıları konumunda. Yapımcı koltuğunda Werner’e Bernadette O’Mahony eşlik etmiş.
Dizinin 2017 yılında gösterime girmiş bir uzantı filmi mevcut ayrıca.
Dizinin merkezinde Tara Webster isimli, 15 yaşında bir genç kız var. Bir çiftlik kızı olarak büyüyen Tara için dansa büyük tutku duyan, heyecanlı, naif, duygusal ve kırılgan bir kız diyebiliriz. Memleketinden çıkıp Sydney gibi büyük şehre geliyor hayallerinin peşinden Tara. Kabul edildiği prestijli dans okulunda ayakta kalmak için yoğun mesaisi de başlamış oluyor böylece. Dostun ve düşmanın her an değişebileceği bir ortamda hem hayatta kalmaya çalışacak hem de dansını geliştirmeye çalışacak Tara. Yeni arkadaşlıklar, yeni aşklar, yeni danslar…
*Tara karakterine Xenia Goodwin hayat veriyor.
*Okulun en başarılı dansçısı olan, kıskanç yapısı ile dikkat çeken ve Tara’nın en çok dikkat etmesi gereken kişi konumundaki oda arkadaşı Abigail Armstrong karakterini Camp dizisinden anımsanabilecek Dena Kaplan canlandırıyor.
*Okulun en güzel, en eğlenceli, en sosyal ve en neşeli kızı olarak tarif edilebilecek Kat Karamakov karakterinde Playing for Keeps dizisinden anımsnaabilecek Alicia Banit‘i izleme fırsatı yakalıyoruz.
*Kat’in çapkınlıklarıyla ünlü üvey erkek kardeşi olan ve Tara’nın da görür görmez hoşlanmaya başladığı 3. sınıf öğrencisi Ethan Karamakov karakterinde Camp dizisinden anımsanabilecek Tim Pocock‘u izliyoruz.
*İsmi dolayısıyla kız zannedilip Kat ile oda arkadaşı yapılan naif bir genç olan Sam Lieberman karakterinde yine Camp dizisinden anımsanabilecek Thom Green karşımıza çıkıyor.
*Kendi isteği ile okula başlamayan, okulun problemli çocuğu Christian Reed karakterine Light as a Feather, The Fosters ve L.A.’s Finest gibi dizilerden aşina olduğumuz Jordan Rodrigues hayat veriyor.
*Okulun disipline önem veren soğukkanlı eğitmeni/müdiresi Miss Raine karakterini ise Tara Morice canlandırıyor.
İlerleyen sezonlarda kadroda ufak tefek değişiklikler yaşanmış elbette. Mako Mermaids dizisinden hatırlanabilecek Isabel Durant ile Thomas Lacey, 2. sezon başında kadroya dahil olup son 2 sezonda kadrolu oyuncu olarak yer almışlar. The Flash ve Legends of Tomorrow dizilerinden tanıdığımız Keiynan Lonsdale ise 2. sezonun ortalarında kadroya dahil olup son 1.5 sezonluk süreçte yer bulmuş dizide kendine.
H2O: Just Add Water ve The Secrets She Keeps dizilerinden tanıdığımız Cariba Heine, tekrar eden bir rolle boy göstermiş dizide. The Originals ve Your Family or Mine dizilerinden anımsanabilecek Andrew Lees, Glitch ve Puberty Blues dizilerinden tanıdığımız Sean Keenan, Rise ve The Family dizilerinden tanıdığımız Rarmian Newton, Chasing Life dizisinden anımsanabilecek Richard Brancatisano, Secret Bridesmaids’ Business, The Crossing ve Reckless gibi dizilerden tanıdığımız Georgina Haig ile Wentworth ve Puberty Blues dizilerinden tanıdığımız Susie Porter da tekrar eden rollerle dizide boy göstermiş tanıdık simalar arasında yer almakta.
1 veya 2 bölümlük konuk oyuncular arasında ise Isabelle Cornish (Inhumans, Puberty Blues), Ryan Johnson (Doctor Doctor, Fairly Legal), Chloe Bayliss (Doctor Doctor), Ashleigh Cummings (NOS4A2, Puberty Blues) ve Alycia Debnam-Carey (Fear the Walking Dead, The 100) gibi tanıdık isimler yer alıyor.
İzlediğim ilk 3 bölüm itibarıyla yeterli bulduğumu söyleyebilirim diziyi. Kadrosu da yeterince cazip duruyor. Çerezlik dizi kontenjanından bir şans verilebilir kısacası diziye.
yorumlar
S01E05
Kat ve Sam oda arkadaşı olarak kalmaya devam etselerdi keşke.
S01E06
*Sam: Gay. Probably gay. (O yapmaya çalıştıkları diğer açıklama benim mantığıma oturmuyor çünkü.)
*Tara: Güldürüyorsun ama sen de kendine. Daha fazla aşağılanmayı hak ediyorsun böyle anlarda ya neyse.
*Alycia Debnam-Carey’yi görmek güzeldi. Henüz 17 bile değilmiş bu bölüm çekildiğinde.
S01E07
Dan ederken ya da şarkı söylerken kötüymüş gibi gözükebilmek önemli bir yetenek oyuncu adına. Bu açıdan Cariba Heine’i kutluyorum bu bölümdeki o ilk kötü dans performansından ötürü.
S01E08
Kezbanlıkta sınır tanımamaya devam ediyorsun Tara.
S01E09
Dansın en merkezde olduğu bölümdü desem yeridir. Benim için de dizinin en çok sevdiğim bölümü oldu diyebilirim.
Abigail, Tara ve Sam, konuk oyuncu gibi bir şeydi bu bölümde. Ağırlık % 55 Kat’de, % 45 de Christian-Ethan ikilisindeydi. Açık ara en çok sevdiğim karakter olan Kat’i ilk defa bu derece merkezde izlemek keyifliydi. Bölümün 2 konuk oyuncusu konumundaki Melanie Vallejo ve Adam Saunders’ın varlıkları da pozitif bir etki yarattı elbette.
S01E10
Her yeni bölümde çekilmezlik seviyeni birkaç kat daha artırıyorsun Abigail. Orada olmayı da kesinlikle hak etmiyorsun.
S01E13
Sezon ortası finali gibi bir şey olmuş bu. Ailelerin ziyareti falan derken keyifli geçti.
İyice alıştım diziye ve karakterlere. Sıkıldığım bölüm de olmadı galiba hiç. (Belki arada 1 tane vardır.) Find Me in Paris kadar çocuksu bir dizi olmamasından da memnunum ayrıca.
S01E14 ve 16
Guzel kizlar niye hep g.t herifleri kendilerine erkek arkadas olarak secerler ki?
Daha cok cift degisir bu dizide ama benim en bastan beri makul buldugum ikilinin Christian-Kat oldugunu soyleyebilirim.
S01E19
Erkek zevkin cidden cok kotu Kat.
S01E21-22
Anlamsiz anlamsiz hareketlere başladi yine. Yok yok, cidden gay bu.
Christian, fazla normal karşıladı bu durumu.
S01E26 (Sezon Finali)
Kötü bölümdü. Atlaya atlaya bitirdim. 13. bölüm bundan daha fazla ‘Sezon Finali’ havası taşıyordu ayrıca.
S02E01
Isabel Durant takviyesi hos olmus cidden.
Guzel bir bolumle acmis sezonu. Ilk 6-7 dakikadaki surec tum bolume yayilsa daha iyi olabilirmis bu arada. Diger seyler 2. bolume birakilabilirmis.
S02E03
Puberty Blues’tan Isabelle Cornish-Ashleigh Cummings ikilisini aynı bölüme sıkıştırmışlar demek? O dizinin başlangıcından birkaç ay öncesine denk geliyor galiba bu bölümün çekimi. Neyse, pek bir önemleri de yoktu gerçi bölümde.
Yeni elemani hic sevmedim.
S02E10
*Susie Porter’ın bu minik konukluklarının çok büyük bir renk unsuru olabildiğini iddia edemeyeceğim. Lakin karakterinin Kat’in bu sezondaki eğlenceli yolculuğunda dolaylı olarak katkısını yok sayamam elbette. Kat’in bu uzamaya başlayan yolculuğunun da kendine bir sığınak bulup durması gerek bir noktada elbette.
*Saskia’yı ekranda görmeyi seviyorum ama Tara haklı onun hakkında açıkçası.
*Bu sezon dans konusunda genel olarak daha başarılılar sanki ilk sezona kıyasla.
S02E19
Son 3 bölümde ilgi çekmeyen konularla baydıkça baymış ve resmen dip yapmıştı dizi. Bu bölüm biraz olsun nefes aldırmayı başardı.
*Georgina Haig’i görmek güzeldi. Şaşırtmadı bu arada yaptıkları hamle.
*2 sene geçti ama hala aynı seviyede çocuksun be Tara!
S02E22
*Sam’in bu dansı The OA’yi özlediğimi anımsattı bana.
*17 yaş pek lolita sayılmaz ama sen daha iyi bilirsin tabii.
Seri halde ne küfrettin şu güzel kızcağıza be Öküzcan! Kelimelerle küfretsen bu kadar acıtmazdı muhtemelen.
S02E24
S02E26 (Sezon Finali)
Bir önceki bölümde işin duygusal boyutu hiç geçmemişti bana ve epey sıkılmıştım izlerken ama bu bölüm için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hoş bir veda oldu.
S03E07
3 sezondur bu kadar eğlenmemişti muhtemelen bunlar hiç. Herkesi bu derece neşeli görmek güzeldi. Keşke Kat de orada olabilseydi.
S03E09
Christian: Sen ve bitmek tükenmek bilmeyen dengesizliklerin, ne istediğini bilmeyişlerin … Hiç çekilmiyorsunuz artık yeminle.
Beğenemedim karakterlere çizdikleri yolların yarısından fazlasını. Tatmin etmedi bu final beni.
İlk sezonu çok büyük keyif alarak izledim. 2. sezonda inişler ve çıkışlar yaşandı ama fena bir sezon olmadı. 3. sezon ise tamamen gereksizdi bana göre. Bitse de gitsek modunda hızlı hızlı izleyip bitirdim tüm sezonu.
2017 yapımı devam filmini izleyip dükkanı kapatacağım şimdi de. Umarım film ile daha iyi bir kapanış yapabilmişlerdir.
Dance Academy: The Movie
Tara, tamamen merkezdeydi filmde. Sidney’de açtık filmi, sonra New York’a gittik falan … Diğer karakterler sırayla Tara ile etkileşim halindeydi. İlk 45 dakikası epey keyifli geçti özellikle. Devamındaki yarım saatte sıkıldığım anlar oldu baya. Sonrasındaki 10 dakikada kıpırdandı yeniden ama son 10 dakika için pozitif değilim. Hüzün, hakim tema gibi bir şeydi bölümde. Müzikler falan da fena değildi. Diziye oranla daha ciddi, daha olgun bir iş vardı ortada. New York sahnelerinde Ollie üzerinden başarılı bir sektör yansıması verildi. Kat’i o şekilde görmek mutlu etti ama o iş ne boktan bir işti öyle yahu? Ethan ve Grace de keşke filmde yer alabilseymiş bu arada. Gözlerim onları da aradı.