Last Resort – Tanıtım
4 yorum pirate 09 Eylül 2023 08:57
Last Resort, ABC’nin 2012-13 sezonunda yayınladığı bir drama dizisi. Ömrü tek sezonla sınırlı kalan dizi, 13 bölüm uzunluğunda.
Askeri drama, politik gerilim, aksiyon, macera ve gizem türlerini harmanlayan dizinin yaratıcıları Karl Gajdusek ve Shawn Ryan (The Shield, S.W.A.T., Timeless, The Night Agent). Bu ikiliye yapımcı koltuğunda Marney Hochman, Ron Fitzgerald, Kevin Hooks, Patrick Massett ve John Zinman gibi isimler eşlik etmişler.
Çekimleri Hawaii’de yapılan dizi, ilk bölümü 17 gün öncesinden internet üzerinden sunulmasına rağmen 9.310.000 izleyiciyle açmış sezonu. İkinci bölüm, 8 milyon izleyiciyi ekran başına toplamış. Sonraki 2 bölüm 7 milyon civarında izleyici çekmiş. 6.5 milyon izleyici sayısıyla geçilen 5. bölümün ardından son 8 bölümde 5-6 milyon izleyici sayısı bandından takılmış.
Bir denizaltında açıyoruz diziyi. USS Colorado isimli ABD donanmasına ait bir denizaltı. Çok sayıda nükleer balistik füzenin bulunduğu denizaltına ikincil iletişim kanalı üzerinden Pakistan için vur emri geliyor. Colorado’nun 1. kaptanı Yüzbaşı Marcus Chaplin, milyonlarca sivilin ölümüyle sonuçlanabilecek bu emri uygulamadan önce birincil kişilerden teyit etmek istiyor ve bunun sonrasında telefonda ikincil bir yetkili tarafından görevden alınıyor. Colorado’nun ikinci kaptanı Sam Kendal, yine telefondaki kişi tarafından yeni 1. kaptan ilan ediliyor ve ona da aynı emir tekrarlanıyor. O da gönülden bağlı olduğu Marcus Chaplin’in sözlerini tekrar ediyor ve birincil seviyede yetkililerden teyit almak istiyor. İşte bu noktada işler iyice geriliyor ve ABD donanması tarafından bir düşman, bir açık hedef haline getiriliyor USS Colorado.
Bunun sonrasında gelen ilk saldırıdan sıyrılan denizaltımız, Sainte Marina isimli, üzerinde NATO’ya ait bir erken uyarı üssü bulunan, minik, kurgusal bir adaya demir atmak zorunda kalıyor. Çok zor durumda bırakılan ve sahip olduğu füzelerle çok büyük bir tehlike unsuru barındıran denizaltımızın dik duruşu ve bu delice mücadelesi, bakalım ne boyutlara ulaşacak ve ne kadar sürecek?
*Marcus Chaplin karakterine Brooklyn Nine-Nine, Homicide: Life on the Street, Men of a Certain Age ve Hack gibi dizilerden tanınan Andre Braugher hayat veriyor.
*Sam Kendal karakterini Felicity ve Animal Kingdom dizileri, Underworld film serisi ve The Strangers, Barefoot, Dark Blue gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Scott Speedman canlandırıyor.
*Denizaltında Marcus ve Sam’in ardından en rütbeli 3. kişi konumundaki Grace Shepard karakterinde Persons Unknown dizisinden hatırlanabilecek Daisy Betts‘i izliyoruz.
*Denizaltındaki yetki sıralamasında Grace’in ardından gelen Joseph Prosser rolünde Scorpion, The Unit ve The X Files gibi dizilere ek olarak çok sayıda sinema filminden aşina olduğumuz Robert Patrick karşımıza çıkıyor. Marcus-Sam-Grace üçlüsüyle fikirleri pek uyuşan biri değil Joseph.
*Sleepy Hollow, The Flash, Another Life, Taken ve All Rise gibi dizilerden aşina olduğumuz Jessica Camacho‘yu denizaltındaki rütbesiz askerlerden biri olan Pilar Cortez rolüyle izliyoruz.
*Hemlock Grove ve The Following dizilerinden anımsanabilecek Camille De Pazzis, adadaki NATO erken uyarı üssünün sorumlu kişisi Sophie Girard karakterine hayat veriyor.
*Luke Cage dizisinden anımsanabilecek Sahr Ngaujah, adada kök salmış bir çetenin lideri Julian Serrat karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Animal Kingdom, Altered Carbon, The 100 ve Dollhouse gibi dizilerden aşina olduğumuz Dichen Lachman‘ı adada bir bar işleten Tani Tumrenjack rolüyle izleme fırsatı yakalıyoruz.
*The O.C., No Ordinary Family, The Arrangement, Valentine ve Entourage gibi dizilerden tanıdığımız Autumn Reeser, ailesine ait silah üretim şirketinin Washington’daki lobicisi Kylie Sinclair rolüyle karşımıza çıkmakta.
*When Calls the Heart dizisinden hatırlanabilecek Daniel Lissing, James King isimli serseri bir askere hayat veriyor. Kara kuvvetleri emrinde görev yapıyor gibi görünüyor. Emrindeki birkaç askerle birlikte USS Colorado’ya sığınmış büyük olaydan kısa bir süre önce. Onun ve ekibinin bu kriz yaratan acil vur emri konusunda USS Colorado’da görevli askerlerden daha fazla bilgi sahibi oldukları hissediliyor.
*Chicago Med, Nashville, Falling Skies ve The Lizzie Borden Chronicles dizilerinden anımsanabilecek Jessy Schram‘ı Sam’in ABD’deki çok sevdiği güzel eşi Christine Kendal rolüyle izleme şansı elde ediyoruz.
*Sequestered, Those Who Kill ve Kingdom Hospital gibi dizilerden anımsanabilecek Bruce Davison, Grace’in ABD donanmasında üst düzey bir noktada görevli babası Arthur Shepard rolüyle karşımıza çıkıyor.
Dizide Jay Hernandez, Daniel Bess, David Rees Snell, Will Rothhaar, Michael Ng, Darri Ingolfsson, Omid Abtahi, Gideon Emery ve Michael Mosley gibi isimler boy göstermişler ayrıca tekrar eden rollerle.
1-2 bölümlük konuk oyunculardan oluşan havuzda ise Ernie Hudson, Angela Relucio, Assaf Cohen, Cas Anvar, Nazneen Contractor ve Sam Page gibi tanıdık simalar mevcut.
Dizinin ilk bölümünü izledim. Askeri dramalar hiç tarzım değildir normal şartlarda. Bu dizide de ilk 8-10 dakikada biraz sıkıldım açıkçası. Ama 10. dakikadan sonra açıldı bir anda dizi cesur hamleleriyle ve güzel bir dizi izleyeceğimize dair bir hissiyat yarattı. Cazip konusunun yanında bolca karaktere de sahip olması diziye bir oyun alanı sıkıntısı yaşatmayacaktır diye umuyorum ve diğer bölümlerin de en azından bu bölüm ayarında devam etmiş olmasını temenni ediyorum.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmış.
yorumlar
S01E02
Geçen bölümde olduğu gibi ilk 7-8 dakikada yine sıkıcı bir başlangıç yaptılar ve yine geçen bölümde olduğu gibi sonrasında açıldılar. Fena geçmedi bu bölüm de kısacası.
Jay Hernandez, giriş yaptı bu bölümde diziye. Magnum P.I.’dan epey bir severim kendisini ama Nashville’deki antipatik rolünün ardından burada da yine antipatiklik seviyesi yüksek bir karakterle karşımda olacak gibi görünüyor.
Christine: Yemedim de diyeceğim ama yedin belli ki. Bir düşün! Hiçbir şey alamamışken bu kadar kolay salarlar mı cidden seni?
S01E03
Julian Serrat gibi bir hamam böceğinin seninle pazarlık yapmasına izin vermek sana hiç yakışmadı Marcus. Niye muhatap alıyorsun şunu? Ez gitsin! Sen kalk ABD’ye, dünyaya kafa tut ama bir hamam böceğine diş geçirme. Bu nasıl bir saçmalıktır yahu!
İlk 2 bölümün altında kaldı bu bölüm. Oyalama-geveleme-saçmalama bölümüydü.
Son 2 bölümde düşmüştü biraz ama bu bölüm daha iyiydi. Denizaltı sahneleri her zaman olduğu gibi zayıftı. Ucuz bir Syfy dizisi kıvamında hep o sahneler. İç karartıcı. Bölümü son 2 bölümden daha izlenir kılan şey ise pazarlık sahneleri oldu. Grace’in babasının Marcus’a
gibisinden yaptığı konuşma bölümün en çok yükselten anı oldu denebilir. Bu ve sonraki cesurca hamlesiyle bu bölümün yıldızı Arthur oldu kesinlikle.
S01E06
Dk 3.57: Sahne gereği büyük bir kalabalıkla birlikte ölü gibi yatması gereken sol alttaki bir figüran kulağını karıştırıyor. Ama montaj ekibi bunu fark edememiş. Otur 0!
Sırf sezon dolsun diye bölüm yapmışlar. Şu ana kadarki bölümler arasında açık ara en kötüsü buydu.
S01E07
Yaşıyorsun bu hayatı be James! Kaldı Pilar ve Sophie. İnanıyorum sana; kare ası tamamlayabilirsin bence.
S01E13 (FİNAL)
İlk 2 bölüm başarılıydı ve bir beklenti oluşturmuştu dizi. Sonrasında vasatlaştı ama izlendi bir süre daha. Sezonun 2. yarısı ise tamamen yokuş aşağıydı. Bitse de gitsek dedirtti. Baydıkça baydı özellikle şu son 5 bölümde. İptali tamamiyle doğru bir kararmış. Ucu da kapalı gibi bir şeydi sanırım ama ilgimi çoktan kaybetmiş olduğum için umursayamadım açıkçası.