Reckless: Ben Tek; Siz Hepiniz! – Tanıtım
7 yorum pirate 08 Ocak 2021 08:34
CBS’in 2014 yılı yazında yayınladığı ve ömrü tek sezonla sınırlı kalan Reckless isimli dizinin tanıtımıyla karşınızdayız bugün.
GİRİZGAH
Hukuk draması ve suç draması türlerini harmanlayan ve üstüne de seksi bir tat ilave eden Reckless, 13 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri 43’er dakika uzunluğunda.
What About Brian dizisi ve City of Angels, Safe Haven, For Love of the Game, Life or Something Like It gibi sinema filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız Dana Stevens, dizimizin yaratıcısı. Ona yazar masasında Devon Greggory ve Jon Worley; yapımcı koltuğunda Corey Miller, Kim Moses, Ian Sander, John Gray ve Allen MacDonald gibi isimler eşlik etmiş.
0.65 reyting oranı ve 3.987.000 izleyici sayısıyla açtığı sezonu 0.50 reyting oranı ve 3.654.000 izleyici sayısı ortalamasıyla kapatan dizi, 0.60 reyting oranı ve 3.910.000 izleyici sayısı ortalamasıyla sezonu tamamlamış.
KONU
Güney Carolina eyaletine bağlı Charleston şehrindeyiz. 2 başarılı avukat Jamie Sawyer ile Roy Rayder, şehrin gündemini belirleyecek bir davada karşı karşıya gelmek üzereler. Farklı taraftalar ama aralarında yok sayılamaz bir cinsel çekim bulunuyor.
Dizi, bir ana davayı merkezine almakla birlikte aralara küçük davalar sıkıştırarak ilerleyecek gibi görünüyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
The Code, Falling Water ve Deception gibi dizilerden anımsanabilecek Anna Wood, şehrin önemli güçlerini tek başına karşısına almak üzere olan hırslı, mücadeleden çekinmeyen, dedektif ruhlu, Chicago’lu, güzel ve seksi avukatımız Jamie Sawyer karakterine hayat veriyor.
The O.C. ve Ice dizilerine ek olarak birçok sinema filminden de yakinen tanıdığımız Cam Gigandet, belediyeyi temsil edecek 1 numaralı avukat olarak göreve gelmeye hazırlanan Roy Rayder karakterini canlandırıyor. Boşanmış, yakışıklı ve karizmatik bir adam olan Roy, yalnız yaşıyor. Aşırıya kaçmasa da hırslı bir yapısı olduğunu söylemek mümkün. Babası da eski bir kamu avukatı olan Roy’un şehirde söz sahibi insanlarla yakın ilişkileri bulunuyor.
Dizimizin merkezinde yer alacak davanın iki merkez kahramanı Terry McCandless ve Lee Anne Marcus karakterlerinde Shawn Hatosy (Animal Kingdom, Southland) ve Georgina Haig‘i (Secret Bridesmaids’ Business, The Crossing, Childhood’s End) izleme fırsatı yakalıyoruz.
Terry, yozlaşmış birçok polis barındıran Charleston Polis Departmanı’nda görev yapan kötü bir polis dedektifi. Lee Anne ise yine orada çalışan, yanlış adama (Terry’ye) bulaşan, sonrasında görevine son verilen ve Jamie’nin desteğiyle departmana dava açmaya hazırlanan rütbesiz bir polis memuru.
*Criminal Minds, Jane the Virgin ve CSI: Miami gibi dizilerden tanıdığımız Adam Rodriguez, Jamie’nin Charleston Polis Departmanı’nda görev yapan rütbeli dedektif sevgilisi Presto Cruz karakterini canlandırıyor.
*Feed the Beast, Mad Men ve Penny Dreadful: City of Angels gibi dizilerden tanıdığımız Michael Gladis, departmanda görevli polis şefi ve Roy’un arkadaşı Holland Knox karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Chesapeake Shores, One Tree Hill ve Logan’s Run gibi dizilerden anımsanabilecek Gregory Harrison‘ı büyük bir hukuk firmasının sahibi ve şehrin ileri gelen adamlarından biri olan, Roy’a yeni işini ayarlayan ve Roy’un eski kayınbabası olan Dec Fortnum karakteriyle izliyoruz.
*Kim Wayans, Jamie’ye özel dedektiflik işlerinde yardımcı olan çalışma arkadaşı Vi Briggs karakterini canlandırıyor.
Susan Walters (Teen Wolf, The Vampire Diaries, Point Pleasant), Kelly Rutherford (Gossip Girl, Melrose Place), David Keith, Debra Monk (Mozart in the Jungle, New Amsterdam), Falk Hentschel (Legends of Tomorrow) ve Megan Ketch (American Gothic, Jane the Virgin), dizide tekrar eden rollerle boy gösteren tanıdık simalar arasında yer alıyorlar.
Konuk oyuncu havuzunda ise Michael Landes (Hooten & the Lady, Save Me, Lois & Clark: The New Adventures of Superman), Gretchen Egolf (Journeyman), Henry Simmons (Agents of S.H.I.E.L.D., Man Up!, NYPD Blue), Heather Hemmens (Roswell, New Mexico, Hellcats), Bess Armstrong (My So-Called Life), Todd Grinnell (One Day at a Time), Tiffany Dupont (Greek) ve James Frain (Gotham, The White Queen, The Tudors) gibi çok sayıda tanıdık sima bulunuyor.
YAZARIN NOTU
Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli seviyede ilgi çekici buldum. Ana konusu da oyuncu kadrosu da oldukça cazip. Hakim pembe tonları da düşünüldüğünde CBS’ten ziyade ABC’ye yar olması gereken bir dizi olmuş bu arada bu.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmış.
yorumlar
sonu kapalı mı? güzel diziymiş sanki….
Güzeldi bu bölüm de. Michael Landes ve Sunny Mabrey’in konukluğunda polisiye-hukuk draması karışımı bir velayet davası hikayesi izledik. Bir yandan da Lee Anne hikayesi akmaya devam etti elbette.
Karakterler için net yargılarda bulunamıyorum bu dizide.
S01E06
*Roy: Kesinlikle berbat bir eşleşmeymişsiniz. Seni böyle bir kadınla hayal edemiyorum.
*Terry: Bu konudaki samimiyetin geçiyor her fırsatta bana ama hala neden o videoya mahal verdiğine anlam veremiyorum.
S01E07
*Kelly Rutherford’u ekranda görmeyi özlemişim. Gossip Girl sonrası hiçbir dizide denk gelememiştim kendisine. O yüzden iyi oldu bu durum cidden.
*Dec’in ilişki durumunu niye izlemek zorundayız ki biz? Normalde bu tarz konuları severim elbette ama bununki cidden çok gereksiz kalıyor şu dizinin içerisinde.
*O kadar aptal ki … İstesem de acıyamıyorum artık haline.
S01E08
Şu ana kadarki en sıkıcı bölüm buydu. Bu konuda S01E04’ü geçmeyi başardı.
*Tiffany Dupont’u görmek güzeldi belki ama tıpkı S01E04’te olduğu gibi bölüm daha konusu hiç ama hiç ilgimi çekmedi.
*Terry ve Preston üzerinden ilerleyen hikaye sezon başından beri umrumda değil ne yazık ki.
*Jamie & Roy: Güzel hamlelerdi. İşinizde iyisiniz cidden.
*Hangi ülkede olursa olsun
She’s gooood! He’s gooood! This law party is very good! (Hiçbir mahkeme sahnesinde bu kadar eğlenmemiştim daha önce.)
*
*
olayına hiç girmemiş olsalar gayet kapalı bir sondu.
Hukuk dramalarıyla hiç işim olmaz genelde. Goliath bu konuda bir istisnadır. Bu dizi de 2. istisna olmayı başardı. Ana dava hikayesi iyi aktı sezon boyunca. Bölümlük dava hikayelerinde izlenirlik oranı da yarı yarıya falandı. Deception’da çok ısınamadığım Anna Wood’u canlandırdığı karakterin de etkisiyle epey bir sevdim bu dizide. Genelde kötü karakterlerin adamı olan Cam Gigandet’ı kötü denemeyecek bir rolde izleme fırsatı yakalamak güzeldi. Georgina Haig’i ilk defa bir dizide doya doya izleyebilmek de hoştu. Animal Kingdom’ın yaklaşık 1.5 yıldır ortalıkta olmaması dolayısıyla özlediğim Shawn Hatosy ile hasret gidermek de iyi geldi. İyi ki vakit ayırıp izledim dediğim bir dizi oldu kısacası.