Into the Dark – Tanıtım
35 yorum pirate 08 Eylül 2019 08:06
Into the Dark, Hulu’nun yaklaşık 1 yıldır aylık olarak yayınladığı, antoloji formatında, korku ve gerilim ögelerini öne çıkaran bir drama dizisi. 5 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve 6 Eylül 2019 tarihi itibarıyla 12 bölümlük ilk sezonunu tamamlayan dizi, geçtiğimiz günlerde 2. sezon onayını da cebine koydu.
Into the Dark, ayda 1 bölüm şeklinde yayınlanıyor. Bölüm süreleri yaklaşık 90 dakika uzunluğunda. Bölümlerin hikayeleri ve karakterleri birbirinden bağımsız durumda. Elbette her bölümde oyuncular da farklılık gösteriyor. İlk bölümde yardımcı oyuncu olarak yer alıp 8. bölümün başrolünde karşımıza çıkan Aurora Perrineau ise bu konuda istisna konumunda. Her bölümün yönetmeni, senaristi ve yapımcısı da farklılık göstermekte. Bir tekellik durumu yok işin bu tarafında da yani. Tüm bunları topladığımızda Into the Dark için 12 tane bağımsız TV filminin bir araya gelmesiyle oluşan bir dizi diyebiliriz aslında.
Bölümlerin bir kısmında önemli günler/tatiller tema edinilmiş durumda. Bölümler genel olarak ayın ilk haftası içerisine denk gelen cuma günü izleyiciyle buluşuyor. Bu konudaki tek istisna 28 Aralık’ta yayınlanan bölüm.
Dizinin bölüm konularına ve oyuncu kadrolarına kısa kısa değinecek olursak;
The Body (Fragman)
Cadılar Bayramı temalı ilk bölümün başrollerini Da Vinci’s Demons, Jekyll & Hyde ve Vanity Fair gibi dizilerden hatırlanabilecek Tom Bateman ile Four Weddings and a Funeral, Blood & Oil ve Red Band Society dizilerinden tanıdığımız Rebecca Rittenhouse paylaşıyor.
Soğukkanlı ve karizmatik bir suikastçı, şeffaf naylonla sıkı sıkı sardığı bir cesedi Cadılar Bayramı gecesinde oradan oraya sürüklüyor yanında. Ceset, etraftaki insanlarca Cadılar Bayramı aksesuarı olarak görüldüğü için pek şüphe uyandırmıyor. 2 iyi yazılmış ve oynanmış ana karakterin direksiyonda olduğu oldukça eğlenceli bir durum komedisi izleyiciye sunuluyor bölümde en yalın ifadeyle. Bateman, söz konusu psikopat katile hayat verirken Rittenhouse ise katilimizin bir partide tanıştığı konuşkan ve meraklı bir genç kadını canlandırıyor.
Flesh & Blood (Fragman)
Şükran Günü temalı 2. bölümün başrollerini bu dizide ilk kez kamera karşısına geçen genç aktris Diana Silvers ile Shameless, Crisis ve New Girl gibi dizilerden tanıdığımız Dermot Mulroney paylaşıyor. Bu bölümde korku ve gerilim unsurları ilk bölüme oranla daha fazla öne çıkıyor.
Agorafobik bir genç kız olan Kimberly, annesinin vefatından beri evden dışarıya adımını atmamıştır. Babası Henry ile beraber yaşayan kızımız psikolojik olarak zor bir süreçten geçmektedir.
Pooka (Fragman)
Üçüncü bölümün başrolünde Casual dizisinden tanıdığımız Nyasha Hatendi‘yi izliyoruz. Hatendi, Wilson Clowes isimli ne iş olsa yapar cinsinden amatör ruhlu bir aktör olarak karşımıza çıkıyor dizide. Pooka ismindeki piyasaya yeni sürülen ve çocuklar tarafından kapış kapış satın alınan bir oyuncağın maskotu olmasıyla tüm hayatı bir anda değişiyor Wilson’ın. Fantastik ögeler de içeren bölümün kadrosunda Dale Dickey, Jon Daly, Latarsha Rose gibi isimler de yer alıyor.
New Year, New You (Fragman)
Yılbaşı gecesi temalı dördüncü bölümün başrollerini The White Princess dizisi dışında Assassination Nation ve The Bad Batch gibi sinema filmlerinden de anımsayabileceğiniz Suki Waterhouse ile Suburgatory ve Mr. Robot dizilerinden tanıdığımız Carly Chaikin paylaşıyor. Kadroda Kirby Howell-Baptiste ve Melissa Bergland gibi isimler de yer alıyor.
Bir süredir görüşmeyen, eski okul arkadaşı 4 genç kadın, yeni yıl gecesinde bir araya geliyor ve eski defterler açılıyor.
Down (Fragman)
Sevgililer Günü temalı beşinci bölümün başrollerini Kingdom ve Friday Night Lights dizilerinden tanıdığımız Matt Lauria ile The Crossing, Kingdom ve Under the Dome gibi dizilerden hatırlanabilecek Natalie Martinez paylaşıyor.
Bir plazadan ayrılan son 2 kişi olan biri kadın biri erkek iki karizmatik yabancı, Sevgililer Günü gecesinde bir asansörde mahsur kalıyor ve olaylar gelişiyor.
Treehouse (Fragman)
Altıncı bölümün başrolünde Westworld, Perpetual Grace, LTD, Hap and Leonard ve Breakout Kings gibi dizilerden tanıdığımız Jimmi Simpson bulunuyor. Ona Glory Daze, Girlfriends’ Guide to Divorce ve The Resident gibi dizilerden hatırlanabilecek Julianna Guill, The Kids Are Alright ve In Plain Sight gibi dizilerden tanıdığımız Mary McCormack, Lost Girl ve Dirk Gently’s Holistic Detective Agency dizilerinden anımsanabilecek Amanda Walsh ve Sophia Del Pizzo gibi isimler eşlik ediyor.
Ünlü bir şef olan Peter Rake, hafta sonu için uzun yıllardır uğramadığı memleketine dönüyor ve geçmişiyle yüzleşmeye başlıyor.
I’m Just F*cking with You (Fragman)
1 Nisan Dünya Şaka Günü temalı yedinci bölümün başrollerini Sun Records ve Fargo gibi dizilerden anımsanabilecek Keir O’Donnell ile Angie Tribeca ve Perfect Couples dizilerinden tanıdığımız Hayes MacArthur paylaşıyor. Kadroda Sirens dizisinden hatırlanabilecek Jessica McNamee de yer alıyor.
Larry (O’Donnell), kız kardeşi Rachel (McNamee) ile buluşup bir yolculuğa çıkmanın planlarını yaparken Rachel ile buluşacakları şehir dışında yer alan bir motelde orantısız şakacı psikopat bir adamla (MacArthur) muhatap olmak zorunda kalır ve olaylar gelişir.
All That We Destroy (Fragman)
Anneler Günü temalı sekizinci bölümün başrolünde Aurora Perrineau bulunuyor. Ona Israel Broussard, Samantha Mathis ve Frank Whaley gibi isimler eşlik ediyor.
Bu bölümde bilim kurgu ile gerilim türünü harmanladıklarını belirtip daha fazla ayrıntıya girmeyeyim.
They Come Knocking (Fragman)
Babalar Günü temalı dokuzuncu bölümün başrolünde Lethal Weapon ve Rectify dizilerinden tanıdığımız Clayne Crawford‘u izliyoruz. Ona Josephine Langford ve Lia McHugh eşlik ediyor.
Karısı bir süre önce vefat eden Nathan, iki kızını yanına alarak geçmişte eşiyle çıkmış olduğu bir yolculuğu tekrar yaşamak istiyor. Fakat karavanlarını park ettikleri ıssız bir yerde beklenmedik misafirlerle karşılaşıyorlar.
Culture Shock (Fragman)
4 Temmuz Bağımsızlık Günü temalı onuncu bölümün başrolünde Altered Carbon ve Queen of the South dizilerinden anımsanabilecek Martha Higareda yer alıyor. Ona Conviction ve The Following dizilerinden hatırlanabilecek Shawn Ashmore, American Crime, Lethal Weapon ve Mayans M.C. dizilerinden tanıdığımız Richard Cabral ve Barbara Crampton gibi isimler eşlik ediyor.
Meksikalı hamile bir genç kadın, yasa dışı yoldan sınırı geçip Amerikan rüyasına adım atma hayalleri kurarken kendini bir hayli garip bir kabusun içerisinde buluyor.
School Spirit (Fragman)
On birinci bölümün kadrosunda Annie Q., Jessi Case, Julian Works, Corey Fogelmanis, Jordan Austin Smith ve Philip Labes gibi genç oyuncular ile Stitchers dizisinden anımsanabilecek Hugo Armstrong yer alıyor.
Bölüm, oldukça klasik bir temaya sahip: ‘Haftasonunda okulda cezaya kalan bir grup lise öğrencisi tek tek ölmeye başlar.’
Pure (Fragman)
Sezon finali mahiyetindeki on ikinci bölümün başrolünde NOS4A2 dizisinden tanıdığımız Jahkara Smith bulunuyor. Ona Hart of Dixie dizisinden hatırlanabilecek McKaley Miller, Heathers ve Cobra Kai dizilerinden anımsanabilecek Annalisa Cochrane, Wayne, Second Chance ve Red Band Society dizilerinden tanıdığımız Ciara Bravo ve Hart of Dixie ve Friday Night Lights dizilerinden aşina olduğumuz Scott Porter gibi isimler eşlik ediyor.
Babaların genç kızlarını getirdiği her yıl düzenlenen ve birkaç gün süren saflık (Bekaret) kampındaki bir grup genç kız, cehennemin ilk misafiri Lilith’in ruhunu çağırmak üzere ergence bir oyun oynamaya karar verir ve olaylar gelişir.
Doğaüstü ögeler de içeren bölüme toplumun kadına bakış açısı üzerine bir hiciv bölümü olarak da bakabiliriz.
YAZARIN NOTU
Dizinin ayda bir bölüm yayınlama formatını başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Her ayın ilk cuması Into Dark’ın yeni bölümüne kavuşmaktan mutluyum. Tanıdık simalardan film tadında bölümler izlediğimiz bir yıllık sürecin ardından 2. sezonunun da gelecek olmasından da memnunum ayrıca.
Sezonun ilk bölümü olan The Body’nin dizinin en başarılı bölümü olduğunu düşünüyorum. Başrol ikilinin iyi paslaştığı Down’ı da 2. sıraya koyuyorum. 9, 10 ve 11. bölümler dışındaki tüm bölümlerden memnun kaldım diyebilirim genel olarak. Sezonun bana göre en çok öne çıkan oyuncuları ise Rebecca Rittenhouse, Diana Silvers, Nyasha Hatendi, Carly Chaikin, Matt Lauria, Natalie Martinez, Jimmi Simpson, Hayes MacArthur ve Aurora Perrineau oldu.
Sadece belirli bir kalıpta sıkışıp kalmayıp farklı farklı tatlarda korku/gerilim hikayeleri sunmalarından memnun kaldım sezon içerisinde. Bazı bölümlerin bilim kurgu, komedi, taşlama, doğaüstü, romantizm gibi yan unsurlarla süslenmesi de gayet iyi olmuş çeşitlilik açısından. Yeni sezonda da bu çeşitliliğin devam etmesi dileğiyle!
Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler diler, dizinin oldukça düşük IMDB puanına aldırış edilmemesini temenni ederim.
yorumlar
S01E01 (The Body) (Cadılar Bayramı Temalı Bölüm)
Baya baya sevdim ben bölümü. Kafası iyiydi. Epey eğlendirdi. Bölümün yazar ve yönetmeni Paul Davis’i kutluyorum. Belki basit ama başarılı bir iş olmuş.
Tom Bateman’ın soğukkanlı, karizmatik sayko performansı gayet iyiydi. Rebecca Rittenhouse da
tiplemesiyle çok büyük renk kattı bölüme. Diğer yardımcı oyuncular da başarılı bir şekilde eşlik etmişler bu ikiliye.
*Bölümde küçük bir konukluğu bulunan Sasha Grey’in Open Windows’tan rol arkadaşı Elijah Wood’a olan gönderme gülümsetti: ‘Ölen kişi, Elijah Wood veya daha ünsüz biri olsaydı keşke.’
*Rebecca Rittenhouse’un karakteri Maggie’nin halleri epey eğlendirdi. Saykomuz Maggie’yi bıçaklayınca bozuldum haliyle. Fena bir ikili olmamışlardı çünkü. Finalde ortaya çıkıp saykoyu bıçaklayıp rulolayınca gönlümü aldılar biraz ama.
*Ölümler genel olarak şıktı bu arada. Aurora Perrineau’nın karakterinin ölümü komik kaçtı biraz sadece.
S01E02 (Flesh & Blood) (Şükran Günü Temalı Bölüm)
Cadılar Günü bölümünden farklı tarzda bir bölümdü. Onun kadar güzel olmasa da fena değildi kesinlikle. Özellikle Diana Silvers’ın performansı sayesinde izletti kendini. Genç aktrisin ilk işiymiş bu bölüm. Yeni dizilerde görüşmek üzere.
S01E03 (Pooka!)
Hiç umutlu değildim aslında bu bölümden ama gayet güzel olmuş yani. Akıcı, sürükleyiciydi. Casual’den tanıdığımız Nyasha Hatendi çok iyi taşımış bölümü.
S01E04 (New Year, New You) (Yılbaşı Gecesi Temalı Bölüm)
Sevdim bu bölümü de. Kadrosu da hiç fena değildi. Suki Waterhouse ve Carly Chaikin’i, özellikle de Suburgatory’deki Dalia tiplemesinden de sevdiğim Carly Chaikin’i izlemesi keyifliydi.
S01E05 (Down) (Sevgililer Dünü Temalı Bölüm)
Sevgililer Günü’ne yaraşır romantiklikte bir bölüm olmuş. Natalie Martinez’i de Matt Lauria’yı da izlemesi epey keyifliydi.
Çok seviyorum ben bu diziyi ya! Her bölümünü ayrı bir keyifle izliyor ve yeni bölümlerini büyük bir heyecanla bekliyorum.
S01E06 (Treehouse)
Güzel bölüm olmuş yine. Özellikle ilk yarısını izlemek daha keyifliydi benim açımdan. Akabindeki hamleler burun kıvırttı elbette ama izletti yine de. Sonları da fena bağlamamışlar işte.
Jimmi Simpson harika oynamış. Michael Weston da minik rolüyle epey renk katmış bölüme. Sutton Foster’ı bekledim sürekli nereden çıkacak diye ama sona saklamışlar. Julianna Guill, Amanda Walsh, Mary McCormack … Güzel kadroydu be!
S01E07 (I’m Just Fucking With You) (1 Nisan Temalı Bölüm)
Beklediğim kadar kötü çıkmadı aslında ama yine de sezonun şu ana kadarki en zayıf kalan bölümüydü bana göre. Hayes MacArthur çok iyi iş çıkarmış bu arada. Tanıyamadım kendisini valla.
S01E08 (All That We Destroy) (Anneler Günü Temalı Bölüm)
Bilim kurgu ile korku/gerilim türünü harmanlamışlar bu bölüm. Fena da olmamış diyebilirim.
Dora Madison’ı izlemeyeli yıllar olmuştu. Hasret giderme imkanı yakalamak güzel oldu. Aurora Perrineau ve Israel Broussard’ı izlemesi de keyifliydi. Samantha Mathis’in performansı yetersiz kalmış ama.
S01E09 (They Come Knocking) (Babalar Günü Temalı Bölüm)
Başrolde yeniden uzattığı saçlarıyla Clayne Crawford’u izlemesi keyifliydi, Josephine Langford da hoş kızdı falan ama net bir şekilde sezonun en zayıf kalan bölümüydü.
S01E10 (Culture Shock) (Bağımsızlık Günü Temalı Bölüm)
It’s okay but what’s the point?
S01E11 (School Spirit)
‘Haftasonunda cezaya kalan bir grup lise öğrencisi tek tek ölmeye başlar.’ klasikleşmiş temasına sahip epey yavan bir bölümdü.
S01E12 (Pure) (Sezon Finali)
NOS4A2’dan Jahkara Smith, Hart of Dixie’den McKaley Miller, Cobra Kai’den Annalisa Cochrane, Wayne ve Red Band Society’den Ciara Bravo, Hart of Dixie ve Friday Night Lights’tan Scott Porter … Güzel kadro toplamışlar. Fena da bir bölüm olmamış. Kapanışı da hoşuma gitti diyebilirim. Son 3 bölüme oranla daha iyiydi kesinlikle.
Yeni bölüm 4 Ekim
S02E01 (Uncanny Annie) – Fragman + Poster
Pilgrim (Şükran Günü Özel Bölümü): 1 Kasım
Kadro: Kerr Smith (Life Unexpected, Dawson’s Creek), Reign Edwards (Snowfall, MacGyver), Peter Giles (Flaked), Courtney Henggeler (Cobra Kai), Taj Speights (Ballers) ve Antonio Raul Corbo (Brooklyn Nine-Nine)
S02E01 (Uncanny Annie)
Kadrosu fena değildi belki ama epey klasik ve leş bir bölümdü cidden.
Kyle Howard (My Boys), Julian Sands (What/If), Dustin Milligan (Schitt’s Creek), Angela Sarafyan (Westworld), Molly Hagan (Sully) ++ Natalie Hall (Only the Brave)
S02E02 (Pilgrim) – Fragman + Poster
S02E02 (Pilgrim)
İdare eder bir bölümdü işte. İlk yarısı ikinci yarısına oranla nispeten daha iyi aktı. Courtney Henggeler, Elyse Levesque, Kerr Smith, Reign Edwards falan kadrosu cazipti ama oyunculuklar da vasattı bu arada.
Augustus Prew, Scott Evans, Ayden Mayeri, Lukas Gage, Chester Lockhart ve Adam Faison, 27 Aralık’ta yayınlanacak olan Yılbaşı temalı ‘Midnight Kiss’ isimli bölümün kadrosuna katılmışlar.
S02E03 (A Nasty Piece of Work) – Fragman + Poster
S02E03 (A Nasty Piece of Work)
Bugün o kadar fazla berbat dizi bölümü izledim ki … Onların üstüne böylesine güzel bir bölümü hak etmiştim kesinlikle.
İlk 20 dakikada sönük başladı bölüm ama devamında açıldı. Sonrasındaki 20-25 dakika tek kelimeyle şahaneydi. Akabindeki 10 dakikada durağanlaştı derken yeniden hareketleniverdi son 20-25 dakikalık süreçte. Yoğun ve çok sayıda duygu geçişi olan bir bölümdü. Hem oyuncular açısından hem de izleyici açısından. Bir anda geriliyor, bir anda iğreniyor ve bir an geliyor seri kahkahalar atmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Çok iyi yazılmış ve de oynanmış bir bölümdü kesinlikle. Uzun vadede akşamın nereye gideceğini kestirmek hiç kolay değildi. Oyunculuklar da genel olarak oldukça başarılıydı bana göre. Julian Sands ve bölümün ilk yarısında Dustin Milligan çok iyiydi özellikle. Natalie Hall da güzelliği ve cazibesiyle ortamı şenlendirdi. Angela Sarafyan, bu güzel ekibe uyum sağlayamamış ama. Göze batan bir donukluk vardı üzerinde. Zorla çekimlere sokulmuş gibi bir hali vardı.
Bu bölümün diziyi izlemiyor olsanız da bir şans vermeniz gereken bölümlerden biri olduğunu düşünüyorum S01E01 ile birlikte. IMDB’de bölümü oylayan 137 kişilik grubun ortalamasının 6.6 oluşuna sövmeden ve ‘Cidden izleyerek mi oyladınız bu bölümü siz?’ demeden geçemedim bu arada.
Bölüm için puanım: 9.3
ben de beğendim bu son bölümü. tek mekanda geçen bölümler güzel oluyor hep.
S02E04 (Midnight Kiss) – Fragman + Poster
S02E04 (Midnight Kiss)
Sürpriz olmayan bir şekilde dizinin şu ana kadarki en berbat bölümüydü benim açımdan. Hızlandıra hızlandıra, atlaya atlaya bitirdim.
Sevgililer Günü:
Britt Baron (GLOW), Anna Lore (Doom Patrol), Benedict Samuel (Gotham) and Anna Akana (Let It Snow), Ally Maki (Toy Story 4), Sachin Bhatt (DC’s Legends of Tomorrow)
S02E05 (My Valentine) – Fragman + Poster
S02E05 (My Valentine) – Fragman 2
S02E05 (My Valentine)
%100 oranında saçma salak bir bölüm olmuş.
Son 2 bölümde iyice dip yaptı dizi. O ilk sezondaki özenden ve yaratıcılıktan eser kalmadı. 6. bölümde çok iyi bir hikaye ve kadroyla gelip, silkelenip kendine gelmesi şart oldu.
S02E06 (Crawlers) – Fragman + Poster
Bir çeşit
hikayesi yapmışlar. Çok iyi sayılmazdı aslında ama izletti bir şekilde kendini. O ekstra kötü bulduğum son 2 bölüme nazaran daha izlenir durumdaydı en azından.
Star’dan Jude Demorest, biraz daha küçük bir roldeydi diğerlerine oranla. Giorgia Whigham ise bölümün başrolü gibi bir şeydi. Famous in Love’dan Pepi Sonuga’yı gördüğüme sevindim bu arada.
S02E07 (Pooka Lives) – Fragman + Poster
S02E07 (Pooka Lives)
‘Pooka 2’
Felicia Day, Malcolm Barrett, Lyndie Greenwood falan kadro hiç fena değildi aslında. Fena da ilerlemedi uzun bir süre bölüm de bu arada. Son yarım saatlik kısımda epey yordu ama.
Sonunu ‘Pooka 3’ için niyetleri varmış gibi bitirmişler ama bu kadar Pooka yeter bence. Ola ki 3. sezon olursa yeni bir hikayeyle dönmesinler artık.
S02E08 (Delivered) – Fragman + Poster
“Into the Dark: Good Boy”
Judy Greer, Steve Guttenberg, Ellen Wong, Elise Neal, Maria Conchita Alonso, McKinley Freeman and Chico the Dog
S02E08 (Delivered)
Pek matah bir bölüm değildi bence. Bu sezon çıta düştü ilk sezona kıyasla.
17 Temmuz, Bağımsızlık Günü bölümü
++Barry Watson (The Loudest Voice), Sonita Henry (Krypton), Marvin ‘Krondon’ Jones III (Black Lightning), Lilli Birdsell (Doom Patrol), Kate Cobb (Scandal), Ezra Buzzington (Crossbones) ve Joshua Burge (The Revenant)
S02E09 (Good Boy) – Fragman + Poster
S02E09 (Good Boy)
Süper bir bölüm olmuş. Judy Greer’ı da köpeği de izlemesi epey keyifliydi. McKinley Freeman ve Ellen Wong’un konukluğu da bonus oldu. Hikaye de baştan sona çok keyifli bir şekilde aktı. S02E03’ün ardından bu sezonun en başarılı 2. bölümü oldu.
Bölüm için puanım: 8.6
McKinley Freeman’ı böyle bir saçla görmek garip bir duyguydu bu arada.
S02E10 (The Current Occupant) – Fragman
“Tentacles” > Valentine’s Day, 12 Şubat
+Dana Drori, Casey Deidrick, Evan Williams, Kasey Elise
S02E11 (Tentacles) – Fragman + Poster
S02E11 (Tentacles)
Uzunca bir süre beklemeye değmiş. Güzel bölüm olmuş. Gerilimin 2 türü de yeterince iyi yansıtılmış. 2 başrolü de izlemesi keyifliydi ayrıca. Özellikle Dana Drori’yi benzer tatta işlerde izlemek isterim ilerleyen süreçte.
Sezonu 26 Mart‘ta yayınlanacak olan Blood Moon isimli bölümle kapatıyormuş.
Başrol: Megalyn Echikunwoke
S02E12 (Blood Moon) – Fragman + Poster
S02E12 (Blood Moon) (Sezon Finali)
İlk dakikalarda pek umut vaat etmemişti ama giderek açıldı ve epey leziz bir hal aldı. ‘Bir Annenin Dramı’ temalı hikaye, epey tat verdi cidden. Megalyn Echikunwoke’yi izlemesi keyifliydi, atmosfer de iyi yansıtıldı. Devamını da istetti açıkçası. 6 bölümlük kısa, öz ve güzel bir sezon çıkarmış bu hikayeden.
Ben olsam ‘Anneler Günü’ temalı bir bölüm olarak Mayıs ayı içerisinde yayınlardım bu bölümü dizinin yayın geleneği gereği.
İlk sezona kıyasla bir irtifa kaybı yaşandı elbette 2. sezonda ama memnunum yine de bu dizinin varlığından ben. 3. sezon onayı alsın isterim.