ABC’nin 2015-2016 Sezonundaki Yeni Dizileri
228 yorum real tortoise 14 Eylül 2015 09:00
Amerika’nın ulusal yayın yapan kanalları, geçtiğimiz Mayıs ayında yeni sezonda yayınlayacakları dizileri teker teker açıkladılar. Daha önce The CW, NBC ve CBS‘in yeni sezon için hazırladığı dizileri sizlerle paylaşmıştık. Şimdi sıra ABC‘de.
ABC, gelecek sezon 4’ü komedi, 6’sı drama olmak üzere toplamda 10 yeni diziyi önümüze getirecek. Neymiş bu diziler diyenleri daha fazla bekletmeyelim ve yazımızın devamına alalım.
DRAMALAR
SONBAHAR DÖNEMİ
QUANTICO
Konu: Birbirinden tamamen farklı bir grup çaylak, ajan olmak üzere eğitilmek için FBI’ın Quantico Üssü’nde bir araya gelirler. Her birinin FBI’a katılmak için farklı sebepleri vardır (Bu sebepleri dizi boyunca geri dönüşlerle öğreneceğiz.). Onlar en iyi, en parlak çaylaklardandır. Ancak içlerinden biri yakın gelecekte gerçekleşecek ve New York’un 11 Eylül saldırılarından sonra başına gelecek en büyük saldırının arkasındaki isimdir.
Dizi, Grey’s Anatomy ile Homeland’in bir karışımı olarak lanse ediliyor.
Oyuncular: Priyanka Chopra, Jake McLaughlin, Aunjanue Ellis, Yasmine Al Massri, Johanna Braddy, Tate Ellington, Graham Rogers
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcısı Joshua Safran. Yapımcı şirketleri ABC Studios ve The Mark Gordon Company olan dizinin yapımcıları ise Joshua Safran (“Gossip Girl”, “Smash”), Mark Gordon (“Ray Donovan”, “Grey’s Anatomy”, “Criminal Minds”) ve Nicholas Pepper.
Yayın Bilgileri: Dizi, 27 Eylül 2015’te başlayacak. Pazar günleri 22:00’da Once Upon a Time ve Blood & Oil’in arkasından yayınlanacak. Rakibi, CBS‘ten CSI: Cyber.
Fragman:
BLOOD & OIL
Konu: Billy ve Cody Lefever çifti, Amerikan tarihinin en büyük petrol keşfinden sonra yeni bir hayat kurmanın hayaliyle Kuzey Dakota’da yer alan The Bakken’a taşınırlar. Ancak çok geçmeden acımasız bir kodamanla karşı karşıya gelecek ve evlilikleri dahil olmak üzere sahip oldukları her şeyi riske edeceklerdir.
Oyuncular: Don Johnson, Chace Crawford, Rebecca Rittenhouse, Delroy Lindo, Amber Valletta, Scott Michael Foster, India de Beaufort, Adan Canto
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcıları Josh Pate ve Rodes Fishborne. Yapımcı şirketleri ABC Studios, Flame Ventures ve Rockfish Films olan dizinin yapımcıları ise aynı zamanda başrol oyuncusu olan Don Johnson, Josh Pate (“Legends”), Jonas Pate (“Aquarius”), Tony Krantz (“Dracula”, “24”), Cynthia Cidre (“Dallas”), Drew Comins ve Jon Harmon Feldman (“No Ordinary Family”).
Yayın Bilgileri: İlk bölümü 27 Eylül 2015’te. Pazar günleri 21:00’da Once Upon a Time’ın arkasından yayınlanacak. Rakipleri; CBS’ten The Good Wife, FOX‘tan sırasıyla Family Guy ve The Last Man on Earth.
Fragman:
https://www.youtube.com/watch?v=2dV3HaglFqg
WICKED CITY
Konu: Los Angeles tarihinin dikkate değer dönemlerini aktaracak olan dizide, olaylar 1982 tarihinde gerçekleşen cinayetlerle başlıyor. Los Angeles polisinden olan dedektiflerimiz, duygusal olarak birbirine bağlı olan bir seri katil ikilisinin peşine düşüp cinayetleri aydınlatmaya çalışacaklar.
Oyuncular: Ed Westwick, Erica Christensen, Jeremy Sisto, Taissa Farmiga, Gabriel Luna, Karolina Wydra, Evan Ross, Jaime Ray Newman, Anne Winters
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcısı Steven Baigelman. Yapımcı şirketleri ABC Studios ve Mandeville Television olan dizinin yapımcı koltuğunda Steven Baigelman’ın yanı sıra Amy B. Harris (“Sex and the City”, “The Comeback”), Laurie Zaks (“Castle”), Todd Lieberman (“Divergent“), David Hoberman (“Monk”), Jon Cassar (24) gibi isimler yer alıyor.
Yayın Bilgileri: İlk bölümü 27 Ekim 2015’te. Salı günleri 22:00’da Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D.’ın arkasından yayınlanacak. Rakibi, CBS’ten Limitless.
Fragman:
https://www.youtube.com/watch?v=fd2NejGi7iQ
SEZON ORTASI
THE CATCH
Konu: The Catch, merkezine Mireille Enos tarafından canlandırılan güçlü ve başarılı Alice Martin’i alıyor. Alice dolandırıcıları açığa çıkaran bir adli muhasebecidir ancak nişanlısı tarafından bir dolandırıcılığın kurbanı olmak üzeredir.
Oyuncular: Mireille Enos, Peter Krause, Sonya Walger, Alimi Ballard, Jay Hayden, Jacky Ido, Rose Rollins, Elvy Yost
Mutfaktakiler: Dizi reklamını her ne kadar Shonda Rhimes üzerinden yapsa da dizinin yaratıcısı Jennifer Schuur (“Hannibal”, “Hellcats”). Yapımcı şirketler ABC Studios, ShondaLand, Canny Lads Productions. Shonda Rhimes (“Grey’s Anatomy”, “Scandal”), Betsy Beers (“Grey’s Anatomy”, “Scandal”) ve Julie Anne Robinson (“Selfie”) ise yapımcı koltuğunda oturan isimler.
Yayın Bilgileri: Henüz bir tarih belirlenmedi, sezon ortasında yayına girecek.
Fragman:
THE FAMILY
Konu: Bir politikacının on yıldan uzun süredir ölü olduğu sanılan oğlu bir anda ortaya çıkar. Yıllardır ortada olmayan genç adamın ailesine döndüğü sırada büyük bir soru işareti ortaya çıkar. Gerçekten olduğunu söylediği kişi midir ?
Oyuncular: Joan Allen, Alison Pill, Margot Bingham, Zach Gilford, Liam James, Floriana Lima, Madeleine Arthur, Rarmian Newton, Rupert Graves, Andrew McCarthy
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcısı Jenna Bans. The Family’nin yapımcı şirketleri ABC Studios, Mandeville Television ve Minnesota Logging Company. Dizinin yapımcı kadrosunda ise Jenna Bans (“Grey’s Anatomy”), Laurie Zaks (“Castle”), David Hoberman (“Monk”), Todd Lieberman (“Divergent“) gibi isimler yer alıyor.
Yayın Bilgileri: Henüz belirli bir tarih yok, yayın hayatına sezon ortasında başlayacak.
Fragman:
OF KINGS AND PROPHETS
Konu: Hikayesi İncil’e dayanan dizide savaşçı bir kralın, güçlü bir peygamberin ve becerikli bir çobanın gözünden inanç, hırs ve ihanetin hikayesini izleyeceğiz.
Dizi, peşpeşe gelen İsrail kralları Saul ve David’i merkezine alıp, iki kralın ailelerini ve politik mücadelelerini de anlatacak.
Oyuncular: Ray Winstone, Oliver Rix, Simone Kessell, James Floyd, Haaz Sleiman, Maisie Richardson-Sellers, Mohammad Bakri, Tomer Kapon
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcıları Exodus: Tanrılar ve Krallar (Exodus: Gods and Kings) filmini de beraber yazan Adam Cooper ve Bill Collage. Yapımcı şirketler ABC Studios ve BoomGen Studios. Yapımcılar ise Adam Cooper, Bill Collage, Chris Brancato (“Hannibal”, “Narcos”), Jason Reed, Mahyad Tousi ve Reza Aslan.
Yayın Bilgileri: Tam tarih belli değil, sezon ortasında yayına girecek.
Fragman:
KOMEDİLER
SONBAHAR DÖNEMİ
THE MUPPETS
Konu: The Muppets, modern ve belgesel tarzı (mockumentary) bir diziyle televizyona dönüyor. Dizide Muppet‘ların özel yaşamlarını, ev ve iş hayatlarını, aşklarını, ayrılıklarını, başarılarını ve hayal kırıklıklarını ilk defa izleyeceğiz.
Seslendirenler: Steve Whitmire, Eric Jacobson, Dave Goelz, Bill Barretta, David Rudman, Matt Vogel, Peter Linz
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcıları Bill Prady ve Bob Kushell. Yapımcı şirketlerin ABC Studios, The Muppets Studio ve Bill Prady Productions olduğu dizide, Bill Prady (“The Big Bang Theory”), Bob Kushell (“Anger Management”), Randall Einhorn (“Wilfred”), Bill Barretta (“The Muppets” filmi), Kyle Laughlin ve Debbie McClellan yapımcılık görevini üstleniyorlar.
Yayın Bilgileri: Dizinin ilk bölümü 22 Eylül 2015 tarihinde meraklılarıyla buluşacak. Salı günleri 20:00’da yayınlanacak dizinin rakipleri CBS’ten NCIS, FOX’tan Grandfathered, NBC‘den The Voice ve The CW‘dan The Flash.
Fragman:
DR. KEN
Konu: Gerçek hayatta doktorluktan oyunculuğa geçiş yapan Ken Jeong dizide işinde başarılı ama hasta ilişkilerinden sınıfta kalan Dr. Ken’i canlandıracak. Dr. Ken, her zaman iyi bir doktor olmaya çabaladığı gibi, iyi bir eş ve iki çocuğuna iyi bir baba olmaya da çabalamaktadır. Neyse ki terapist olan eşi Allison Doktor Ken’in her zaman yardımına koşmaktadır.
Oyuncular: Ken Jeong, Suzy Nakamura, Tisha Campbell-Martin, Dave Foley, Kate Simses, Jonathan Slavin, Albert Tsai, Krista Marie Yu
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcıları aynı zamanda başrol oyuncusu da olan Ken Jeong ve Jared Stern. Yapımcı şirketler Davis Entertainment, ABC Studios ve Sony Pictures Television. Dizinin yapımcıları ise Ken Jeong, John Davis (“The Blacklist”), John Fox (“The Blacklist”), Dan McDermott (“Zero Hour”, “Human Target”), Mike Sikowitz (“Rules of Engagement”) ve Mike O’Connell.
Yayın Bilgileri: Dizi, 2 Ekim 2015’te yayın hayatına başlayacak. Cuma günleri 20:30’da yayınlanacak dizinin rakipleri; NBC’den Truth Be Told ve The CW’dan Reign.
Fragman:
SEZON ORTASI
THE REAL O’NEALS
Konu: Dizide katolik bir ailenin beklenmedik bir gerçeğin açığa çıkmasıyla değişen hayatlarını izleyeceğiz. Ortaya çıkan bu gerçek ailenin hayatını mahvetmek yerine onları yeni, daha karmaşık, herkesin mükemmel gibi davranmayı bıraktığı ve oldukları gibi davranmaya başladıkları yepyeni bir aşamaya sürükler.
Oyuncular: Martha Plimpton, Jay R. Ferguson, Noah Galvin, Matt Shively, Bebe Wood, Mary Hollis Inboden
Mutfaktakiler: Dizinin yaratıcıları David Windsor ve Casey Johnson. Yapımcı şirketleri McDermott Entertainment, Hypomania Content ve ABC Studios. Yapımcılar ise David Windsor (“Don’t Trust the B– in Apartment 23”), Casey Johnson (“Galavant”), Todd Holland (“Go On”, “Malcolm in the Middle”), Brian Pines (“It Got Better“), Lorenzo di Bonaventura (“Zero Hour”), Dan McDermott (“Human Target”), Dan Savage (“It Got Better”).
Yayın Bilgileri: ABC henüz bir yayın tarihi açıklamadı, sezon ortasında yayına girecek. Ancak Yeni Zelanda kanalı TV2, diziyi 18 Ocak 2016 tarihinde yayınlamaya başlayacağını duyurdu.
Fragman:
UNCLE BUCK
Konu: Daha önce 1990 yılında da televizyona uyarlanan aynı isimli popüler filmin yeni bir uyarlaması. Eğlenceye düşkün ama bir o kadar da sorumsuz biri olan Buck’ın bir işe ve kalacak bir yere ihtiyacı vardır. Diğer yandan Buck’ın erkek kardeşi ve kardeşinin eşinin de evlerinde yardıma ihtiyacı vardır. Bu durumda Buck ile kardeşi birbirlerinin derdine derman olurlar. Dizide bu durum sonucu ortaya çıkacak olan eğlenceli olayları izleyeceğiz.
Oyuncular: Mike Epps, Nia Long, James Lesure, Iman Benson, Sayeed Shahidi, Aalyrah Caldwell
Mutfaktakiler: Dizinin yapımcı şirketleri ABC Studios ve Universal Television.
Yayın Bilgileri: Yayın tarihi belli değil, sezon ortasında yayına girecek.
Fragman:
ABC 2015 SONBAHAR PROGRAMI
Dizilerin yayın günleri konusunda şurası kaynak alınmıştır.
yorumlar
Abooov New Normal kızı kocaman olmuş yauuu!
The Real O’Neals
Final demişken Wicked City‘nin finali beklendiği gibi kapalı. Yalnız özel olarak oyuncuların hastası filan değilseniz ve hatta polisiyelerin iyilerini izlemeye alışkın türde bir izleyici iseniz bu dizinin semtine uğramayın derim. 8 bölümün yarısı vasatın altına inerek, uzattıkça uzatarak zorladı açıkçası. Oyunculuk anlamında da iyi değildi. Konuda yeni bir şey yoktu. Üstelik 80’lerde geçtiği için Criminal Minds’ın yarım sezonda geçeceği köprüyü 7 bölümde geçebilmeleri de sizi zorlayacaktır benden söylemesi.
büyük hali için tık tık
İyi ki oyuncusu değişip Peter Krause aldı şu rolü ya. İki çok sevdiğim oyuncu bir arada, ah bi de pembe olmayaydı. Neyse artık.
Dr. Ken‘in 14. bölümünü Community’ciler basmış. Jeff ile Abed‘i özleyen varsa uğrayabilir. Ama aynı mizah anlayışını beklemeyin kesinlikle.
Süper haber, teşekkürler.
The Catch’i TGIT’ye koyduklarını farketmemiştim ben, fragmanla farkettim. İyi olmuş.
Geçen sene HTGAWM gidince yerine American Crime gelmişti de bu sene haliyle direk Shonda 4’ü aldılar programa.
The Family 1×01 üzerine:
Normalde Pazar’ı bekleyip öyle izleyecektim ama bu hafta sağ olsunlar epey bir dizi ara verince buna da fırsat oldu.
Beklediğimden iyi çıktığını söyleyebilirim. Tam bir ABC kanalı dizisi olmuş, onu da aklımdayken yazayım. Bir sürü konu çıkarabilirler gibi duruyor…
Joan Allen’ın karakteri hoşuma gitti, aynı şekilde Alison Pill’in kız kardeş karakteri de. Adam’da gözümü tırmalayan bir-iki şey oldu ama sanırım alışırım. Kanala yetecek bir reytingi olsun, izlemeyi düşünüyorum.
Ön gösterim reytingini hem günü olmadığı için hem de karşısında GOP Debate olduğu için şimdilik pek ciddiye alasım yok. Hatta ön gösterim olduğu için normalini ne derece ciddiye almalı onu da bilemedim şu an. O yüzden bir ikinci bölüme de bakmak istiyorum.
the family2nin ilk bölümünü yarın seyredeceğim ama konusu hem bir filmi, hem de mentalistin bir bölümünü hatırlatmıyor mu?
Ben bu konuya benzer bir bölümü White Collar’dan hatırlıyorum sanki.
Ben The Family Prş ilk bölüm için ön izleme yaptı sanıyordum, dün iki varmış meğerse.
E fena olmamış bu. 😮 Muhtemelen beğenmem diyerek oturdum başına ama ilk bölümün hikayesi yeterli geldi bana. Gizem unsuru da gayet lezzetli duruyor. Elde malzeme var. Bu malzemeyi doğru kullanırlarsa izlemeye devam ederim ben bunu.
Oyuncu seçimlerinde 1-2 sıkıntı var sanki ama; daha ilk bölümden fazla yüklenmek de istemiyorum açıkçası. Yine de baba ve anneyi oynayan Rupert Graves ve Joan Allen’ı yetersiz bulduğumu söylemeden geçmeyeyim. 👎 Kilit oyuncular Liam James ve Andrew McCarthy’nin performansları ise yeterliydi.
*Nina’nın Hank’i sorguladığı sahneyi çok beğendim. Çok başarılı bir polis sorgulaması tasviri olmuş.
of kings and prophets in ilk bölümünü seyrettim; 6.5/10 şimdilik…
Güzeldi bu bölüm de. Dizi; merak ettire merak ettire, tık tık ilerliyor şimdilik. Ama ilk bölüm yorumumda da belirttiğim gibi keşke anne ve babayı daha kayda değer oyuncular oynasaymış demeden edemedim yine bölümü izlerken.
Bu dizi harbiden çok iyi olmuş ya! Büyük bir keyifle izlemeye devam ediyorum. Aldığı düşük reytingleri hiç mi hiç hak etmiyor kesinlikle.
*Dizinin fon müziklerini çok başarılı bulduğumu da belirtmeden geçmeyeyim. Keza yönetmen de başarısıyla büyük bir alkışı hak ediyor bence.
@pirate : Ne o, bu sefer anneyle babayı oynayanlara laf yok mu?
@dkamoy Diziyi sevince zamanla göz ardı edip, kabullenmek zorunda kalıyorsun. Başka çare yok.
@pirate : Abarttığını düşünüyorum. Ben ikisinden de diziden olduğum kadar memnunum. Okuyan da kötü oyunculuk filan var sanacak.
*Bölüm sonu fenaydı. Bu karı-kocaya olan nefretim her bölüm katlana katlana artıyor. Elektrik veresim var resmen bu ikisine ya!
*Hank’in tost ekmeği sahnesi harikaydı. Müthiş bir kombin sahne oldu.
*Çok sevdiğim bir aktör olan Grant Show’un diziye dahil olmasına da çok sevindim. İzlediğim bütün dizilere girebilir kendisi ve zerre rahatsız etmez bu durum beni.
The Catch 1×01 üzerine:
Tam bir Shondaland dizisi olmuş, öyle böyle olmamış hatta. Ben Mireille Enos. İlk yarım saat biraz tuhaf bir şekilde izledim, Peter Krause’ya sonradan alışınca zevki çıkmaya başladı. Bayılmadım ama sevdim. Akıl oyunlarıyla devam edecek anlaşılan.
Sarah Linden’dan Alice’e geçişteki o ‘çekicilik’ kısmını izlemesi ilginç olacak.
İzlemek istiyorum, kadını sevdiğim için reyting bağımsız da takılmak istiyorum ama bakalım. Amerikalılar şu sıra normal dizileri bile pek izlemez haldeler…
Tam limited gelmedi sanki bana bu açıklama.
HTGAWM gibi 15 bölümlük bir sezonla o dizi bittikten sonra onun yerini almaya devam ettiği bir yayın sistemi istiyormuş dizinin arkasındaki. Hikayeyi sezon sonu toplamakla ilgili bir şeyden bahsetmemiş.
Bir de ben bu diziyi 13 bölüm sanıyorum, 10 bölümmüş.
The Catch
Belli bir beklentim olduğu için biraz fazla sert olabilirim ama yazmak zorundayım. Bir dizi bu kadar mı olamaz, tüm oyuncular bu kadar mı yakışamaz rollerine? Şonda bu sefer fena çuvalladı. Ha diyebilirsiniz HTGAWM ve Sıkendıl neydi ki bu ne olsun? Onlar şaka maka ilk bölümlerinde yardırıyorlardı. Bu da onlar kadar olmasa bile en azından ilk sezonunda bir şey olur diyordum; ama gözlerimi devirmekten yorgun ve bitkin düştüm bölüm boyunca. Artık birkaç yıl sonra Mireille de Peter da otururken hatırlayıp hatırlayıp güler benim ne işim vardı burada diye.
The Catch 1×1
Beklentilerimi karşılayamadı ama Peter Krause (Six Feet Under) ve Mireille Enos (The Killing) hatrına izlemeye devam ederim herhalde. Bu arada Peter Krause nam-ı diğer Nate Fisher ne kadar çirkin yaşlanmış. Özellikle yüzündeki şişlik dikkat çekici, kilo artışından mı yoksa botoks mu yaptırdı bilemeyeceğim ama yüzündeki mimikler falan kaybolmuş. Tam tersine The Killing’teki soğuk nevale halinden Mireille Enos ise, gözüme daha sıcak ve çekici geldi.
The Catch 1×1
Beklentimin hem Shonda’dan hem de Mireille Enos’dan dolayı yüksek olduğu ama beni bayağı hayal kırıklığına uğratan bir dizi oldu. Yani hiç bir anından keyif almadım. İlk bölümden yüklenmek istemiyorum ama HGWM mesela ilk bölümden bayağı merak ettirmişti , bu fosss… Yani genelde Shonda’nın bayağı bir dizisini denemiş bir kaç sezon da izlemiş biri olarak, en kötüsü bu gibi geldi bana şimdilik. Yani genelde onun dizi pilotları ve bölüm sonları hep bir sonraki bölümü çok merak etttirir ve oradan yürür, bu dizi bende o etkiyi hiç yaratamadı. Sonunda mehhh diyerek kapattım.
Bu arada başroldeki adamın yüzüne ne olmuş ya? Bizim Demet Akbağ’a dönmüş, abi oyuncu yüzüne estetik yaptırır mı ya. Kırışıklıkları yok edecem diye mimikler gidiyor. O dikkatimi çok dağıttı yani söylemeden geçemeyeceğim…
Nia Vardalos, The Catch kadrosuna dahil olmuş.
“Quantico, The Catch’ten daha iyi bir dizi!” Bana bunu dedirtti. Daha ne yapabilirim bunun üstüne?
Ben Quantico’yu birinci bölümü izleyip bırakmıştım, leşliğinden ve başrol erkek karakterin kaşlarından dolayı. The Catch’e hiç başlamayayım öyleyse.
ABC’s The Catch Casts Doctor Who Vet John Simm as Grifters’ Benefactor
Harika bir bölümdü. Her bölüm ayrı bir olay, her bölüm ayrı bir gizem. Akıcı, merak ettiren, hiç sıkmayan bir hikaye. Tam bir şeyleri çözer gibi hissettiğin anda şak diye bir denklem daha ve bir denklem daha çıkıyor karşınıza. Cidden çok iyi bir dizi bu The Family ya!
*Adam’ın kaçırılış hikayesinin eksik parçalarının bir bölümünü daha parça parça izlemek keyifliydi.
*Bridey, Willa’ya testi gösterince Willa’nın soğukkanlı bir şekilde kıvırışı muazzamdı.
*(Thirteen ispiyonu)
Bu 2 diziden birini izlemeyi düşünen varsa benim önerim kesinlikle The Family!
(Bu yorumu yazmak için tüm cesaretimi topladım, geldim.)
The Catch 1×1 :
Linç edilebilirim biliyorum ama onca kötü yorumu okuyunca başına nasıl düşük beklenti ile oturduysam artık “E olmuş ki bu? Niye bu kadar gömmüş bizimkiler anlamadım. Klasik shonda işte. Sıkılana kadar izlenir.” diyerek kalktım başından. (aytackara’yı tenzih edeyim.)
Bu arada Peter’ın yüzünde sadece fazla makyaj var bence. Ben saçların (peruk?) başarısızlığına takıldım.
Bu arada The Catch’i ben de sevdim. Az önce 3. bölümü izledim. Klasik Shonda dizisi olmasının yanı sıra bence diğerlerine göre daha fazla akıcılığı var. En azından şimdilik.Tabi konunun, az da olsa eğlence faktörünün ve Peter Krause’ın çok büyük etkisi var. Her sahnesini ufak bir gülümsemeyle izliyorum.
The Family S01E07
Harika bir çözülme bölümü yapmışlar valla. Helal olsun!
Hikayeyi 7 bölümde bu noktaya getirdiler. Kalan 6 bölümde ne yapacaklar da ilgiyi tetikte tutacaklar merak ediyorum doğrusu. Hadi hayırlısı!
Lesley Nicol (Downton Abbey, Miss Pattmore) birden fazla bölümlüğüne diziye katılmış.
@aytackara : Hangi diziye?
Diziye özel yazı niye sandıysam. The Catch.
The Real O’Neals‘ı severek izliyorum. Çok özel bir tarafı yok ama gayet düzgün. Konu ilgisini çeken komediseverler es geçmesin derim.
The Family‘i umduğumdan fazla beğendim. İrdelersem birkaç olmamışlığını sayabilirim ama çok takılmadan devam edeceğim. Şık bir atmosferde, merak ettire ettire gidiyor. Beni de getirebiliyor peşinden güzelce.
Güzel bölümdü. Ayrıca baya güldüm ben bu bölüm ya!
Olayın gizemini 7 bölümde büyük oranda çözüp bitirdikleri için son 3 bölümde heyecan biraz düştü tabi onu kabul etmek lazım. Ama hala kendini izletmeyi başarıyor başarılı bir şekilde dizi.
*Clements’in Jane’e dönüp Doug’ın sapkınlığına atıfta bulunarak ‘I’m sorry! I’m sorry Jane! It’s a boy!’ demesiyle kahkahayı patlattım valla. 10 numara bir sahneydi, helal olsun!
*Danny’nin Bridey’ye dönüp kibar bir şekilde ‘Benim paylaşmakla ilgili bir sorunum yok. Ama bir hatunu kız kardeşimle paylaşacak değilim!’ demesi tam da Danny karakterinden beklenebilecek bir replikti. Danny’nin karakterine aykırı bir sahne yazmadıkları için mutluyum. Bu başarılı replik için senariste teşekkürler.
Bu arada ben bu diziyi 13 bölüm olacak sanıyordum ama 12 bölümmüş. Kaldı 2 bölüm!
Uncle Buck (ABC) “Watch The Kids” Promo HD
Uncle Buck (ABC) “3 Juveniles, 1 Delinquent” Promo HD
The Real O’Neals‘ta çocuğun hayal dünyasından fırlayan Ally Mcbeal sahneleri biraz daha fazla yer alsa hiç hayır demem. Çok hoşuma gidiyor o sahneler.
Ben o hayal sahnelerini görünce, o değilde Çılgın Bediş diye bir dizi vardı o hep aklıma geliyor.
@unfortr : Karikatür serisini severek takip ederdim de dizisine sen şimdi yazana kadar bakmamıştım. Şuradan azcık baktım şimdi ve koşarak kaçtım. (Bölümde söylediğin türde sahne 22. dakikada gerçekleşiyor.)
Hakkını vermem gerek çoook iyi bir gazeteci bu Bridey.
Bu Hank cidden hiçbir suç işlememiş ama ya! Listeye girişi bile haksızlıkmış. Çok acıyorum bu adama ya!
Kaldı 1 bölümcük!
The Family 10. bölümün ardından:
Abicim elinizde 5 bölümlük malzeme varsa 5 bölümlük diz yapın. Uzatacaz diye bu kadar yormanın anlamı yok.
Adamlar efso bir sezon finali hazırlamış aga! Harika bir bölümdü gerçekten. Bir kablolu kanal kurtarsaydı ve devam etseydi şu dizi ya!
Bölüm için puanım: 8.8
Yapboz parçalarını tamamlar gibi ilerledi bölüm. Ve bu konuda çok iyiydi. En sonda da golleri attı ve aramızdan ayrıldı. 2. sezonun olmasını ve o olayların o noktalara nasıl geldiğini öğrenmeyi çoooook isterdim kesinlikle.
*John ve Hank katil yakalandı sohbeti yaptıkları için Doug’ın öldüğünü düşünmüyorum. 2. sezon olsaydı kısa bir acil servis ziyaretinden sonra duruşmada görürdük heralde.
*Psikopat Willa’nın Bridey’i öldürmesi de bölümün bombalarındandı.
*Bu bölüm Adam’ın Ben olduğunu Danny de öğrenince bir tek John’un öğrenmesi kalmıştı ama; süre yetmedi işte.
*Ben’in Adam’ın ölmesinde payı olduğunu düşünmesine neden olan sahneyi de izleyebildik şükür. Geçmişe yönelik olarak; bir tek Ben’in kaçmasına imkan tanıyan fırsat ne oldu onu da görebilseydik keşke!
Sadede gelirsem; her ne kadar sezon finali olarak hazırlanan bir bölüm olsa da final niyetine izlendiğinde yeterince doyurucu bir bölüm olduğunu söyleyebilirim.
Sezonun ulusal kanallardaki en başarılı işlerinin başında geliyor The Family. İlk 7 bölümü son derece sürükleyici olan, sonraki 4 bölümü idare eder seviyede olan, son derece başarılı ve yeterince doyurucu bir 12. bölümle kapanış yapan The Family’yi mini dizi kafasıyla mutlaka izleyin derim ben.
Liam James ve Floriana Lima’yı yakın zamanda başka projelerde izleme fırsatı yakalarım inşallah.
The Family finali (1×12) üzerine:
Son 5 dakikaya kadar buraya gelip “son bölüm çok iyiydi” minvalinde laflar etmeye hazırlanıyordum.
Şimdi ise son 5 dakkaya kadar son bölüm çok iyiydi diyebiliyorum.
En bi sonunda 2. sezon yolu yapmanın önünü açmak uğruna saçma bulduğum bir yola girildi.
“Hikayenin ucu açık biterse izlemem” diyen vardıysa hiç başlamasın. Ama tekrarlıyorum son 5 dakkayı yok sayınca dert yok.
Genelden bahsedersek ben izlediğime pişman değilim. Bazen vasat, bazen de vasatın biraz üstüne çıkabilen, çok daha iyi bir dizi olabilecekken özellikle ilk yarıdan sonra uzatmalarla beni sıkan bir dizi oldu The Family. Zamanınız varsa ve tür ilginizi çekiyorsa bakın. Yoksa tuzlukla koşulması gereken bir durum yok ortada.
O reytinglerle diziyi acik birakanlar gitsin kumda oynasin. Ayip ya.
@pirate & dkamoy
Yorumlar için teşekkürler ikinize de; yoklukta vakit bulursam izleyeyim o zaman
(2. sezon olsaydı “x geldi açtı aslında o kapıyı” , “Ben yine yalan söyledi” vs. bişiler uydurabilirlerdi elbette.)
Ben’in Adam’ın ölmediğini bildiğini de sanmıyorum bu arada. O yüzden kendini gerçekten gördüğümüz sahne için suçladığını düşünüyorum.