Into the Dark, Hulu’nun yaklaşık 1 yıldır aylık olarak yayınladığı, antoloji formatında, korku ve gerilim ögelerini öne çıkaran bir drama dizisi. 5 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve 6 Eylül 2019 tarihi itibarıyla 12 bölümlük ilk sezonunu tamamlayan dizi, geçtiğimiz günlerde 2. sezon onayını da cebine koydu.

Into the Dark, ayda 1 bölüm şeklinde yayınlanıyor. Bölüm süreleri yaklaşık 90 dakika uzunluğunda. Bölümlerin hikayeleri ve karakterleri birbirinden bağımsız durumda. Elbette her bölümde oyuncular da farklılık gösteriyor. İlk bölümde yardımcı oyuncu olarak yer alıp 8. bölümün başrolünde karşımıza çıkan Aurora Perrineau ise bu konuda istisna konumunda. Her bölümün yönetmeni, senaristi ve yapımcısı da farklılık göstermekte. Bir tekellik durumu yok işin bu tarafında da yani. Tüm bunları topladığımızda Into the Dark için 12 tane bağımsız TV filminin bir araya gelmesiyle oluşan bir dizi diyebiliriz aslında.

Bölümlerin bir kısmında önemli günler/tatiller tema edinilmiş durumda. Bölümler genel olarak ayın ilk haftası içerisine denk gelen cuma günü izleyiciyle buluşuyor. Bu konudaki tek istisna 28 Aralık’ta yayınlanan bölüm.

Dizinin bölüm konularına ve oyuncu kadrolarına kısa kısa değinecek olursak;

The Body (Fragman)

Cadılar Bayramı temalı ilk bölümün başrollerini Da Vinci’s Demons, Jekyll & Hyde ve Vanity Fair gibi dizilerden hatırlanabilecek Tom Bateman ile Four Weddings and a Funeral, Blood & Oil ve Red Band Society dizilerinden tanıdığımız Rebecca Rittenhouse paylaşıyor.

Soğukkanlı ve karizmatik bir suikastçı, şeffaf naylonla sıkı sıkı sardığı bir cesedi Cadılar Bayramı gecesinde oradan oraya sürüklüyor yanında. Ceset, etraftaki insanlarca Cadılar Bayramı aksesuarı olarak görüldüğü için pek şüphe uyandırmıyor. 2 iyi yazılmış ve oynanmış ana karakterin direksiyonda olduğu oldukça eğlenceli bir durum komedisi izleyiciye sunuluyor bölümde en yalın ifadeyle. Bateman, söz konusu psikopat katile hayat verirken Rittenhouse ise katilimizin bir partide tanıştığı konuşkan ve meraklı bir genç kadını canlandırıyor.

Flesh & Blood (Fragman)

Şükran Günü temalı 2. bölümün başrollerini bu dizide ilk kez kamera karşısına geçen genç aktris Diana Silvers ile Shameless, Crisis ve New Girl gibi dizilerden tanıdığımız Dermot Mulroney paylaşıyor. Bu bölümde korku ve gerilim unsurları ilk bölüme oranla daha fazla öne çıkıyor.

Agorafobik bir genç kız olan Kimberly, annesinin vefatından beri evden dışarıya adımını atmamıştır. Babası Henry ile beraber yaşayan kızımız psikolojik olarak zor bir süreçten geçmektedir.

Pooka (Fragman)

Üçüncü bölümün başrolünde Casual dizisinden tanıdığımız Nyasha Hatendi‘yi izliyoruz. Hatendi, Wilson Clowes isimli ne iş olsa yapar cinsinden amatör ruhlu bir aktör olarak karşımıza çıkıyor dizide. Pooka ismindeki piyasaya yeni sürülen ve çocuklar tarafından kapış kapış satın alınan bir oyuncağın maskotu olmasıyla tüm hayatı bir anda değişiyor Wilson’ın. Fantastik ögeler de içeren bölümün kadrosunda Dale Dickey, Jon Daly, Latarsha Rose gibi isimler de yer alıyor.

New Year, New You (Fragman)

Yılbaşı gecesi temalı dördüncü bölümün başrollerini The White Princess dizisi dışında Assassination Nation ve The Bad Batch gibi sinema filmlerinden de anımsayabileceğiniz Suki Waterhouse ile Suburgatory ve Mr. Robot dizilerinden tanıdığımız Carly Chaikin paylaşıyor. Kadroda Kirby Howell-Baptiste ve Melissa Bergland gibi isimler de yer alıyor.

Bir süredir görüşmeyen, eski okul arkadaşı 4 genç kadın, yeni yıl gecesinde bir araya geliyor ve eski defterler açılıyor.

Down (Fragman)

Sevgililer Günü temalı beşinci bölümün başrollerini Kingdom ve Friday Night Lights dizilerinden tanıdığımız Matt Lauria ile The Crossing, Kingdom ve Under the Dome gibi dizilerden hatırlanabilecek Natalie Martinez paylaşıyor.

Bir plazadan ayrılan son 2 kişi olan biri kadın biri erkek iki karizmatik yabancı, Sevgililer Günü gecesinde bir asansörde mahsur kalıyor ve olaylar gelişiyor.

Treehouse (Fragman)

Altıncı bölümün başrolünde Westworld, Perpetual Grace, LTD, Hap and Leonard ve Breakout Kings gibi dizilerden tanıdığımız Jimmi Simpson bulunuyor. Ona Glory Daze, Girlfriends’ Guide to Divorce ve The Resident gibi dizilerden hatırlanabilecek Julianna Guill, The Kids Are Alright ve In Plain Sight gibi dizilerden tanıdığımız Mary McCormack, Lost Girl ve Dirk Gently’s Holistic Detective Agency dizilerinden anımsanabilecek Amanda Walsh ve Sophia Del Pizzo gibi isimler eşlik ediyor.

Ünlü bir şef olan Peter Rake, hafta sonu için uzun yıllardır uğramadığı memleketine dönüyor ve geçmişiyle yüzleşmeye başlıyor.

I’m Just F*cking with You (Fragman)

1 Nisan Dünya Şaka Günü temalı yedinci bölümün başrollerini Sun Records ve Fargo gibi dizilerden anımsanabilecek Keir O’Donnell ile Angie Tribeca ve Perfect Couples dizilerinden tanıdığımız Hayes MacArthur paylaşıyor. Kadroda Sirens dizisinden hatırlanabilecek Jessica McNamee de yer alıyor.

Larry (O’Donnell), kız kardeşi Rachel (McNamee) ile buluşup bir yolculuğa çıkmanın planlarını yaparken Rachel ile buluşacakları şehir dışında yer alan bir motelde orantısız şakacı psikopat bir adamla (MacArthur) muhatap olmak zorunda kalır ve olaylar gelişir.

All That We Destroy (Fragman)

Anneler Günü temalı sekizinci bölümün başrolünde Aurora Perrineau bulunuyor. Ona Israel Broussard, Samantha Mathis ve Frank Whaley gibi isimler eşlik ediyor.

Bu bölümde bilim kurgu ile gerilim türünü harmanladıklarını belirtip daha fazla ayrıntıya girmeyeyim.

They Come Knocking (Fragman)

Babalar Günü temalı dokuzuncu bölümün başrolünde Lethal Weapon ve Rectify dizilerinden tanıdığımız Clayne Crawford‘u izliyoruz. Ona Josephine Langford ve Lia McHugh eşlik ediyor.

Karısı bir süre önce vefat eden Nathan, iki kızını yanına alarak geçmişte eşiyle çıkmış olduğu bir yolculuğu tekrar yaşamak istiyor. Fakat karavanlarını park ettikleri ıssız bir yerde beklenmedik misafirlerle karşılaşıyorlar.

Culture Shock (Fragman)

4 Temmuz Bağımsızlık Günü temalı onuncu bölümün başrolünde Altered Carbon ve Queen of the South dizilerinden anımsanabilecek Martha Higareda yer alıyor. Ona Conviction ve The Following dizilerinden hatırlanabilecek Shawn Ashmore, American Crime, Lethal Weapon ve Mayans M.C. dizilerinden tanıdığımız Richard Cabral ve Barbara Crampton gibi isimler eşlik ediyor.

Meksikalı hamile bir genç kadın, yasa dışı yoldan sınırı geçip Amerikan rüyasına adım atma hayalleri kurarken kendini bir hayli garip bir kabusun içerisinde buluyor.

School Spirit (Fragman)

On birinci bölümün kadrosunda Annie Q., Jessi Case, Julian Works, Corey Fogelmanis, Jordan Austin Smith ve Philip Labes gibi genç oyuncular ile Stitchers dizisinden anımsanabilecek Hugo Armstrong yer alıyor.

Bölüm, oldukça klasik bir temaya sahip: ‘Haftasonunda okulda cezaya kalan bir grup lise öğrencisi tek tek ölmeye başlar.’

Pure (Fragman)

Sezon finali mahiyetindeki on ikinci bölümün başrolünde NOS4A2 dizisinden tanıdığımız Jahkara Smith bulunuyor. Ona Hart of Dixie dizisinden hatırlanabilecek McKaley Miller, Heathers ve Cobra Kai dizilerinden anımsanabilecek Annalisa Cochrane, Wayne, Second Chance ve Red Band Society dizilerinden tanıdığımız Ciara Bravo ve Hart of Dixie ve Friday Night Lights dizilerinden aşina olduğumuz Scott Porter gibi isimler eşlik ediyor.

Babaların genç kızlarını getirdiği her yıl düzenlenen ve birkaç gün süren saflık (Bekaret) kampındaki bir grup genç kız, cehennemin ilk misafiri Lilith’in ruhunu çağırmak üzere ergence bir oyun oynamaya karar verir ve olaylar gelişir.

Doğaüstü ögeler de içeren bölüme toplumun kadına bakış açısı üzerine bir hiciv bölümü olarak da bakabiliriz.

YAZARIN NOTU

Dizinin ayda bir bölüm yayınlama formatını başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Her ayın ilk cuması Into Dark’ın yeni bölümüne kavuşmaktan mutluyum. Tanıdık simalardan film tadında bölümler izlediğimiz bir yıllık sürecin ardından 2. sezonunun da gelecek olmasından da memnunum ayrıca.

Sezonun ilk bölümü olan The Body’nin dizinin en başarılı bölümü olduğunu düşünüyorum. Başrol ikilinin iyi paslaştığı Down’ı da 2. sıraya koyuyorum. 9, 10 ve 11. bölümler dışındaki tüm bölümlerden memnun kaldım diyebilirim genel olarak. Sezonun bana göre en çok öne çıkan oyuncuları ise Rebecca Rittenhouse, Diana Silvers, Nyasha Hatendi, Carly Chaikin, Matt Lauria, Natalie Martinez, Jimmi Simpson, Hayes MacArthur ve Aurora Perrineau oldu.

Sadece belirli bir kalıpta sıkışıp kalmayıp farklı farklı tatlarda korku/gerilim hikayeleri sunmalarından memnun kaldım sezon içerisinde. Bazı bölümlerin bilim kurgu, komedi, taşlama, doğaüstü, romantizm gibi yan unsurlarla süslenmesi de gayet iyi olmuş çeşitlilik açısından. Yeni sezonda da bu çeşitliliğin devam etmesi dileğiyle!

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler diler, dizinin oldukça düşük IMDB puanına aldırış edilmemesini temenni ederim.